paul celan

entry9 galeri20
    9.
  1. geç ve derin şiirini panoma asıp her sabah yeniden okuduğum şair ama insan...

    Yaldızlı söylevler denli sinsi baslıyor bu gece.
    Elmalarını yiyoruz dilsizlerin.
    Yaptıgımız,
    Yıldızına bırakılmak istenen bir is
    bizim.
    Ihlamurların güzünde durmaktayız, düsünen bir
    bayrak kızılı gibi,
    güneyden gelen konuklar gibi, yakıcı.
    Ant içiyoruz Yeni Isa adına; tozu tozlarla,
    kuslarla gezgin bir pabucu,
    yüreklerimizle sudaki merdiveni evlendirmeye.
    Kumun kutsal andını içiyoruz dünyaya,
    bilerek, isteyerek,
    haykırarak düssüz uykunun damlarından bunu dünyaya,
    sallıyoruz ak düsmüs saçlarını zamanın…
    Diyorlar ki: Günah isliyorsunuz!
    Evet, biliyoruz bunu,
    biliyoruz da ne yapsaydık yani?
    Sizler, ölümün degirmenlerinde
    ögütür
    beyaz ununu vaadin
    koyarsınız kız kardeslerinizin, erkek kardeslerinizin önüne-
    Biz ak düsmüs saçlarını sallarız zamanın.
    Uyarırsınız: Günah isliyorsunuz!
    Biliriz bunu biz de.
    Gelsin günahlar üstümüze
    Gelsin ne kadar varsa
    bütün uyarıcı isaretler
    Gelsin boguntulu deniz,
    dönüsün zırhlanmıs rüzgâr darbesi,
    geceyarısı günü,
    hiç olmamıs ne varsa, gelsin!
    Gelsin bir de
    Bir insan
    çıkıp gelsin mezardan.
    5 ...
  2. 8.
  3. 1920 yılında Romanya'nın Czernowitz kasabasında dünyaya geldi. Asıl adı Paul Antschel'dir. 1938 yılında tıp eğitimine başladı fakat II. Dünya Savaşı'nın başlamasıyla Romanya'ya döndü. Savaşın sonuna kadar on sekiz ay toplama kampında tutuldu. 1945-1947 yılları arasında Bükreş'te çevirmenlik ve düzeltmenlik yaptı, 1948 yılında Paris'e yerleşti. Tahmini olarak 20 Nisan 1970'da Paris'te kendini Seiné Irmağı'na atarak yaşamına son verdi.
    0 ...
  4. 7.
  5. Kuzey Romanya'nın Bukovina bölgesinde, Cernauti'de Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğan ve Nazi işgali döneminde 1942'de anne ve babasını toplama kamplarında yitiren Alman dilinin en usta şairlerindendir. Kendisi de o yıllarda gettoda hapis hayatı yaşamış, çalışma kamplarında tutulmuş ve ailesini kurtaramamanın acısını bir ömür içinde taşımıştı.Dahası, anadili Almanca idi. Ama yine aynı dilde annesinin katlinin de emri verilmişti. Celan, köklerinden koparıldığı hayata, şiiriyle tutundu. Yaşatılanın tarifsizliği karşısında o güne kadar hayran olduğu köklü Alman sanatının bütün geleneksel kalıplarını reddederek yeni bir dil yarattı Bach'a, Rilke'ye, Goethe'ye selam eden "Ölüm Fügü" şiiri başlıbaşına bir kült oldu. Öldürülmeden önce mezarlarını kazıyan ve bir de emir üzerine şarkı söyleyen, keman çalan Yahudilerino kan dolduran görüntüleri eşliğinde içindeki Alman ve Yahudi mirasının bir daha birleşmemek üzere parçalanışını iki kadın üzerinden simgeleştirdi. Alman Margarete ve Yahudi Sulamith, biri altın diğeri küle dönmüş saçlarıyla şairin cehennemini bize ulaştırdılar. Sayısız sinir krizi sonrası 49 yaşındayken Seine nehrine atlayarak intihar ettiğinde yıllar öncesinin ölüm döngüsünü de tamamlamış oluyordu.

    (Karin Karakaşlı, Radikal, 08.04.2012)
    0 ...
  6. 6.
  7. "alman bir ustadır ölüm
    gözleri mavi"
    Seine nehrinde onu öldüren bu alman ustaydı.
    1 ...
  8. 5.
  9. ''insan, sadece anadilinde hakikâti söyleyebilir. Yabancı bir dilde şair yalan söyler.''

    -paul celan-
    0 ...
  10. 4.
  11. ikinci Dünya Savaşı sonrası Alman edebiyatının güçlü ve çağdaş seslerinden Rumen asıllı Avusturyalı şair. Asıl adı Paul Antschel'dir.
    0 ...
  12. 3.
  13. yahudi asıllı, avusturya edebiyatı'nın en önemli temsilcilerinden olan celan'ın todesfuge (ölüm havası) adlı şiirinde geçen bir söz " alman bir ustadır ölüm".

    anlatır bizlere, yaklaşık 18 ay kaldığı toplama kampını ve kendi mezarlarını kazan yahudileri.

    Gece vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü
    ve sabahlarla öğlenlerde bir de akşamları
    hiç durmaksızın içmekteyiz
    Bir adam oturuyor evde yılanlarla oynayıp yazı yazan
    hava karardığında Almanyaya senin altın saçlarını yazıyor Margarete
    senin kül olmuş saçlarını Sulamith
    bir mezar kazıyoruz
    havada rahat yatılıyor

    Adam bağırıyor daha derin kazın toprağı siz ötekiler
    şarkılar söyleyip dans edin
    tutup palaskasındaki demiri savuruyor havada
    gözlerinin
    rengi mavi
    sizler daha derine sokun kürekleri ötekiler devam edin
    çalmaya ve dansa

    Gece vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü
    ve sabahlarla öğlenlerde bir de akşamları
    hiç durmaksızın içmekteyiz
    bir adam oturuyor evde senin altın saçların Margarete
    senin kül saçların Sulamith adam yılanlarla oynuyor

    Sesleniyor daha tatlı çalın ölümü çünkü o
    Almanya'dan gelen bir ustadır
    sesleniyor daha boğuk çalın kemanları sonra sizler
    duman olup yükseliyorsunuz göğe
    sonra bir mezarınız oluyor
    bulutlarda rahat yatılıyor

    Gece vakitlerinde içmekteyiz sabahın kapkara sütünü
    sonra öğlen vakitlerinde ölüm Almanya'dan gelen bir ustadır
    akşamları ve sabahları içmekteyiz hiç durmadan
    ölüm bir ustadır Almanya'dan gelen gözleri mavi
    bir kurşunla geliyor sana tam göğsünden vurarak
    bir adam oturuyor evde senin altın saçların Margarete
    köpeklerini salıyor üstümüze havada bir mezar
    armağan ediyor
    yılanlarla oynuyor ve dalın düşlere ölüm Almanya'dan
    gelen bir ustadır

    senin altın saçların Margarete
    senin kül olmuş saçların Sulamith.
    3 ...
  14. 2.
  15. "Say acı olanı, uyanık tutanı say
    Beni de onlara kat.."

    -Paul Celan-
    3 ...
  16. 1.
  17. romenlerin lirik siirleriyle unlu sairi. 1920 dogumlu. 2. dunya savasindan sonra toplama kampinda tutulur. daha sonra fransa'ya yerlesir ve kendini sen nehrine atarak intihar eder...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük