bu tip durumlarda "yalakalık"la "hadi güleyim de ayıp olmasın" arasında çok ince bir çizgi vardır. iyi ayarlamak gereklidir. ancak patronunuz sürekli bir espri yapma, güldürme çabası içerisindeyse de gülünüz efenim, gülünüz ki çabuk sussun, bir an evvel kurtulun o ızdıraptan.
dip pas cips sosu: benim başımda da var böyle bir patron. ancak espri yapıyor, gülünce "ne gülüyorsun, komik bir şey söylemedim." diyerek sinirleniyor. n'apsam bilemiyorum, çok zor durumdayım.
(bkz: nezaket)
(bkz: dalkavukluk)
arada, kalın bir çizgi var tabi. işin 2. kısmını almayayım. alan alsın.
kötü esprilere gülmeye alışmış bünye. içsel derinlerden berbattı gelirken, dışarıdan zoraki sırıtma. samimiyet lazım. kötüydü patron. insanlık için. dünya için. yapabilirsiniz. o kadar da zor değil. kursta veririm. saati 100 liraya. yeter ki bu esprilerinizden dünya arınsın. yeni nesile kötü örnek olmayın.
efendim kapitalist düzen falan filan bık bık konuşmayacağım, bu kesinlikle ezikliktir, korkaklıktır. bunu en başta ortaya çıkaran elemanı suçlamak lazım aslında. toplu halde grev hesabı hiçbir eleman patronların yaptığı abuk sabuk esprilere gülmez ise bu zorunluluk ortadan kalkacaktır. sözlükte her entrye gözü kapalı ayar veren cengaver yazarların patron karşısında süt dökmüş kedi misalı ıkınarak gülmelerine içim el vermiyor doğrusu.
(bkz: entry girerken patronun gelip gelmediğini kesen yazar)