+ hüsnü, gel bakalım
- buyurun efendim
+ çok çalıştın, bu şirket için çok emek verdin. herşey için sana teşekkür ederiz. saolasın. hadi bakalım bir muhasebeye uğra şimdi.
- ne demek patron. saolun...
hüsnü koşa koşa muhasebeye gider ki bir bakmış eline tazminatı verilmiş. ikramiye bekleyen hüsnü'yü işsizliğin getirdiği maddi manevi sıkıntılar beklemektedir.
muhasebeye bir uğra evladım: işine son veriyorum evladım
+ mustafa bey gelin bakim
- buyrun efenim
+ düşündüm taşındım ve işlere gereken gayreti hassasiyeti gösterdiğiniz halde bazı şeylerin yerine oturmadığını gördüm
- nasıl yani ne demek istiyorsunuz?
+ yani verilen işlerin gereken şekilde gerektiği vaziyette olmadığını gözlemledim ve yeni bir işçi alma kararına vardım
- yani işler yoğun diye yanıma yardımcı eleman alcaksınız. çok saolun efenim.
+ öyle değil mustafacım. bak şimdi sen burda çalışıyorsun ya bir hafta sonra çalışmayabilirsin. anladın mı şimdi?
- hee anladım. demek gösterdiğim üstün gayretten dolayı bana tatil izni verceksiniz. çok teşekkür ederim efenimm.
+ olm sen niye anlamıyorsun ya
- nasıl yani efenim. neyi anlamıyorum?
+ olm bi siktir git demek istiyorum. bi siktir git yaa!!