Dünyanın en geçerli tespiti olduğu konusunda iddiaya girebilirim. Sözlük formatı diye kafa sikilmesin şimdi. Patronların hayvan olma durumudur. şöyle ki aileniz memleketinizden gelir. bir hafta boyunca anneciğiniz beraber kahvaltı yapmayı bekler. Çünkü yüksek lisansa devam edebilmek için o işte çalışmaya mecbursunuzdur. Hafta sonu iple çekilir. Planlar yapılır. Patrondan izin alınmıştır. Izin alınmıştır dediysem cumartesi günü için. cumartesi gelir. sabah onda tam sofraya oturulur telefon gelir ve telefondaki ses katı ve rahatsız edicidir. Yavşak, insanlıktan nasibini almamış, bencil patronunuzdur arayan. Alo bile demeden "ofistesin değil mi misafir gelecek değilsen çabuk büroya geç" der ve cevabı bile dinlemeden yüzünüze kapatır. Sinir krizleri içinde her şeyi iptal ederek ağlaya ağlaya işe gidersiniz. Orada sabahın onundan bir buçuğa kadar geyik muhabbeti yapmalarını dinlersiniz. O sırada beyninizden kendi aldığınız iznin yalan oluşu, ailenizle geçirebileceğiniz ama yalan olan o vakit geçmektedir ve içinizden "kalkıp gitse şu sik kafalılar" dersiniz. Tam o sırada misafir kızın karnı acıkır. Hep beraber yemeğe giderler. Giderken de hayvan patronunuzun sesi "içeriyi topla, sakın bi yere ayrılma, geleceğim ben" olur. o noktaya kadar umudunuzu hiç yitirmemişsinizdir. Hala vakit var şimdi şu saçmalık biterse bi şeyler yapabiliriz dersiniz ama olmaz. Gözyaşları içinde saçtığı sigara küllerini temizler, annenizi arayıp gelemeyeceğinizi söyler, ofisteki duvarları yumruklar ve gözyaşları içinde bu satırları yazarsınız. Aklınızda da hep aylık 600 lira için bu saçmalığa katlandığınız yankılanmaktadır.