Bu tipler terfi alsa da şirket içinde hiç sevilmezler. Laf taşıdıkları bilindiği için hem saygınlıkları kalmaz hem de çalışanlar hep uzak dururlar bunlardan. 3-5 lira fazla para almak için sosyal çevreden soyutlanmaya ve "yalaka" diye yaftalanmaya değer mi! insanın şerefi olmayınca değiyormuş demek.
bu durumda çalışandan çok patronun sorgulanması gerekir dedirten bir olay. zira patron akıllı olup, yalakalığını görseydi, zaten terfi etmezdi. eğer bunları göre göre terfi ettirdiyse, hem kişiliğinden, hem de egolarından konuşulması gerekir.
yaptığı hareketlerle ve söylemlerle işyerinde arkadaşlarının hedefi haline gelen kişidir. oysaki gereksiz bir çalışmadır zira patron yılların tecrübesi ve kıvrak zakasıyla her zaman en doğru şekilde kimi terfi ettireceğini bilen insandır.*
para için anasını bile satabilecek kadar karaktersiz olan iş yerinde yiyeceği onca küfürü düşünmeyen suratına işesen yarabbi şükür diyen şerefsiz, adi, ibnenin önde gideni dir.
işe göre adam mı?, adama göre iş mi? parametresinde, adama göre iş kısmına takılacak, şerefsiz insandır. işi konusunda uzmanlaştığı, gereken tüm vasıfları taşıdığı halde tek suçu patrona veya müdüre yalakalık yapmamak olan insanın hakkını yiyen çakaldır.
çocukluğunda da muhtemelen arkadaşlarını ispiyonlayan, oyunlarını bozan, kendinden güçlü olanın yanında gezip, yalakalık yapandır. sınıfta kopya çekenleri, derste konuşanları dahi hocaya şikayet etmiştir, bu yolla notlarını iyi getirmek için.
geliştirdiği bu karakteri doğal olarak iş hayatına da yansımıştır. ofiste dönen her şeyi olduğu gibi patrona taşır. onun lehinde veya aleyhinde konuşanları, işini biraz geciktirenleri, bir bahane ile işe gelmeyenleri vs. hepsini anında patrona iletir.
en nihayetinde de terfi alması normaldir. patronun aradığı adam böylesine yalaka biri değildir de kimdir? dürüst ve işini iyi yapan bir çalışanın değeri kaç kuruştur ki zaten?