aynı şehir yaşadığım rapper. bütün bi yazı mersinde geçirir. genelde yazları adanaya ve mersinin çevresindeki illere sahne almaya gider. abisiyle beraber nikotin bağımlısıdır. işini adam gibi yapar. ülkemizin 1 numaralı rapperıdır. "tat" şarkısı türk hiphop'ında devrim yaratır.
Bu sabah, geçen haftaki merdivenlerdeki mükemmel düşüşümden sonra bacaklarımda oluşan yaraları gören, aaa ne oldu diye tepki vererek ne olduğunu sorduğunda düştüm diyince, alkollü müydün diye soran yegane insandır kendisi.
küçüklüğünü bilirim desem yeridir ama o beni bilmez ayrı. söndürülmüş yıldızlar ve şaşal albümünü kendisini elinden almıştım. neydi adı hatırlamadım şimdi ama galatasaray lisesinin karşısında bir cafe açmışlardı kısa sürdü ama çok iyiydi ortam.
her gün yeni bir icatla çalışanlarının karşısına çıkan kişi.
kıç kadar şirkette yapacak iş kalmayınca ona buna takıp kendince otorite arttırıcı sistemler üretir, mesela bu sabah işe kaçta gelindiğine dair bir kağıt hazırlanmış kendisi tarafından, artık kaçta geldiğimizi yazacakmışız!
ee tamam güzel de, neye yarayacak?
diyelim ki ben 09:07'de geldim, yani 7 dakikalık bir gecikme, ki çalışılan yere ulaşmak için epey bir yol katedip anca ofise girilebiliyor.
ya da 7 dakikada ya da birkaç dakikada birkaç milyon dolarlık iş mi dönüyor bu küçük şirketlerde, tuhaf doğrusu!
hadi adamın kendi çöplüğü, istediği gibi öter diyelim, ama durup dururken böyle bir uygulamaya geçilmesi anlaşılamamıştır!
nasıl bir kafadır kendi işi için çalışan insanlar üzerinde böyle abuk otorite kurma hayali, anlamış değilim!
patron olan kişiye genel olarak orgazm etkisi gösteren ifadedir.
hele birde sabahın köründe ''hayırlı işler patron'' ifadesi sabah sevişmesine mukabil derecede etkilidir.
müthiş derecede göt kaldıran bir şey olmasına rağmen aynı zamanda tevazu aşılayan bir anlamı vardır.
Popüler kültür ve karikatür sanatımız henüz YERLi bir patron tipi yaratmayı başaramadı (bence) Fakaaaaat, sol gazetesi neredeyse 'ucundan' o tipi yakalamış! http://galeri.uludagsozluk.com/r/patron-433836/
bok gibi parası olduğu halde devleti dolandırarak çalışanların maaşını asgari ücretten gösterip sigorta primlerine yansıtmaz. fazla fazla çalıştırır fakat her şeyi kitabına uydurur. muhasebecisi vergi borcu çıkarırsa kötü muhasebecidir. bu yaptıklarını saklamak için çalışanlarına psikolojik baskı uygular. işletmelerini bulunmaz Hint kumaşı zannederler. ama bu lanet olasıca çark yüzünden çalışmak zorunda kalan emekçiler emeklilik primlerini düşünmeyi bir kenara bırakın ekmek teknelerine ihanet etmemek adına bu pezevenkleri aslında dolandırdıkları devlete şikayet edemezler. şikayet edende işten çıkarılır zaten. düzene ayak uyduran yalakalar şirket menfaatleri uğruna müdür şef pozisyonuna getirilir. o yüzdendir ki patronun düzenine çanak tutan her şahıs müdür olmayı kendinde hak görür. kapitalist düzende maalesef var olacak olan patronlar ve onların bir numaralı yalakaları yüzünden onuruyla ekmeğinin peşinden giden insanların sayısı giderek azalmakta ve yeni dünya düzeninde anne babalar tertemiz evlatlarına uyanık olmayı öğretmek zorunda kalmaktadırlar. çünkü artık ekmek aslanın ağında değil götünde dir. biraz olsun faydalanmak için göt yalayıcı olmak zorundayız. maalesef aileden geliriniz yoksa ya acımasız bir patron ya da göt yalayan taraf olmak zorundasınızdır. işe girdiğiniz ve bizim patron şöyle iyi bizim patron böyle iyi diyen insanlara güvenmeyin. bu devirde onuruyla şerefiyle ekmek kazanan babaların evlatları giderek azalıyor.