Kanada'da doğmuş olmasına rağmen Patrick Cox, tasarımlarında ingiltere'ye ve ingilizlere özgü, o içten gelen punk tarzı, adeta doğal hakkıymış gibi benimseyerek yansıtmakta. Cox, Londra'yı ilk kez 20 yaş gibi tüm etkilere açık olunan bir yaşta keşfetmiştir. Daha sonra Londra Hackneydeki Cordwainers College da ayakkabı tasarımı eğitimi görür. iki yıl sonra, yani 1985 yılında, Cox ilk ayakkabı koleksiyonunu hazırlar.
O zamandan beri birçok yerde kendi adına butikler açan Coxun Londrada bir, Fransada ise, Parisde iki ve Lyonda bir butiği bulunuyor. Farklı tarzların biraraya gelişiyle oluşan özgün ve karmaşık tarzıyla tanımlanabilen ayakkabı serisi "Wannabe" ile 1994 ve 1995 yıllarında ard arda iki kez ingiliz Moda Konseyinin Yılın Aksesuar Tasarımcısı Ödülünü kazanır. Dahası, aralarında Vogue, Glamour, Elle ve Harper's Bazaar gibi yayınların da bulunduğu birçok moda yayınında kendisinden övgüyle bahsedilir.
Cox'un 2007 Sonbahar/Kis koleksiyonu hem klasik hem de çok çılgın. Tiziana modeli buna bir örnek... metalik kalın tabanın üstünde tekrar metalikten (altın, mavi, siyah...) olan parmak ucu kalkık pump modeli. Yine aynı şekilde erkekler için tasarladığı koleksiyonu da tanımlamak icin klasik ve çılgınlık arasında ince bir çizgide duruyor diyebiliriz. men.style.com'un tanımladığı gibi "Cox'un klasik erkek ayakkabısı modeline yaklaşımı kontrollu ve sade. Tasarımlarının en hareketli yönü ne derseniz, ayakkabıların uçlarına doğru olan metalik altın renklendirmesi."
Buna rağmen, koleksiyonun önemli bir özelliği payetli ve parlak tasarımlar. Kadınlar için olan koleksiyonu, Oz Büyücüsündeki Judy Garland'in parlayan ayakkabılarını andırıyor. Ama Jimmy Choolar gibi zarif ve narin? Hayir Coxlar böyle değil. Cox, UK Times'a verdigi röportajda, "Incecik, narin stilettolarda düşecekmiş gibi yürüyen kadınları sevmiyorum. Daha çok agresif diyebileceğim yüksek topuklar seviyorum. Çok şeker veya çok şirin olmasınlar."