içerisinde gerçeklerden uyarlanmış diğer filmlerde bir arada göremeyeceğiniz bir çok şeyi barındırıyor; komedi, dram ve trajedi mesela, canlandırılan rolün belki de gerçeğinden daha iyi olması abuk gelebilir fakat filmde Robin Williamsın rolüyle çok uyumlu olması buna sebep. hem sisteme, hem bu sisteme girince insanlığını unutanlara bir eleştiri de hakim.
Eşsiz bir film her sinema severin izlemesi gereken bir yapım.
Mesleğini severek yapmanın ne demek olduğunu, insanların ne kadar değerli olabileceğini, aslında hepimizin içinde sevgi tomurcukları olabileceğini gösteren robin Williams'ın oyunculuğu ile bize iliklerimize kadar aktarılan karakter.
filmini izlemedim. dediğine göre 400 milyon dolarlık hasılatın 1 kuruşunu bile adama vermemişler, ki zaten kendisi için değil hastaları için harcardı o parayı da.
çok güzel bi sözü var bu arada;
bir hastalığa karşı savaşacaksak, önce gelmiş geçmiş en kötü hastalık olan 'umursamazlıkla' savaşalım.
Konusu Gerçek bir olaya dayanan '98 yapımı film. Marksizm' e de göz kırpmışlığı vardır. Kulvarı Komedi olmasına rağmen bir ağlayıp iki gülüp biraz hırslanıp biraz da kızıyorsun izlerken. manik depresiflerden daha hızlı, daha çok değişiyor duygu durumun anasını satayım. Filmdeki illegal hastane gerçeği de bayağı yansıtıyor. (bkz: gesundheit institute)
Gerçekte de sorunların ötesine bakabilmeyi başarma, sistemin dandik standartlarına başkaldırabilecek yeterlilikte cesareti taşımamız umuduyla...
biraz iyimserlik kazanmak biraz da egomu yenmek adına film arayışım sonucu karşıma çıkan yıllar önce izlediğim 1998 yapımı film. tekrar izliyorum şimdi bakalım.
hemşirelik birinci sınıf öğrencilerine psikoloji dersinde izletilen filmdir. film hakkında olumlu olumsuz bulduğumuz şeyler yazılacakmış belki bir şeyler bulurum umuduyla gelmiştim oysa ki.
idealist bir doktorun (hunter doherty patch adams) hikayesini anlatan robin williams filmi.
hastayı sadece bir müşteri olarak zihniyeti, katı kuralları, ezberci eğitim sistemini eleştiren kaliteli bir film. akıl hastanesi sahneleri ayrı güzeldi ve finali de müthişti.
mutlaka izlenmesi gereken bir film. insanlara yardım etmeyi amaçlayan ve böylece kendi sorunlarından kurtulmayı başaran bir doktor adayının hikayesi. izleyin izlettirin.
son saniyesine kadar bazen ağladığınız bazen güldüğünüz bir film. bu tepkilerden birini vermediğiniz bir saniyesi bile yok. robbie williams oynar da bir film sağlam olmaz mı?
Filmdeki şahıs gerçektir (hunter doherty adams) ve halen yaşamaktadır. Gerçek şahsı izlediğinizde, filmindekinden daha komik bir adam görebilirsiniz. http://www.patchadams.org/
yeni dünya düzeniyle iyice kapitalleşen kapitalleştikçe iletişimin kopmaya yüz tuttuğu dünya koşullarını düşününce bir farkındalık ve farklılık yaratmayı hedeflediğinden dolayı başarılı bulduğum filmdir. filmin derdi imanı; iletişimin önemi, yaşam standartlarının yükseltilmesi ve hasta-doktor ilişkilerinde hastanın tipik bir 'le başlayan tanımlamalarla ifade edilmemesidir. her haliyle insan odaklı (hümanist) bir moral-motivasyon filmidir. robin williams'ın oyunculuğu sağlamdır gene.
film, williams'ın başrol oynadığı good will hunting veya Dead Poets Society olamasa da belki olguların arka penceresine bakabilme ruhuyla ölü ozanlar derneği'ne ısrarla selam çakan yer yer vaziyeti dramatize etmeyi de ihmal etmeyen ama ne şekilde olursa olsun tadı damakta bırakan bir çalışma.
patch'in final konuşması, al pacino'nun döktürdüğü scent of a woman 'a benzer farklılık yaratsa da kısa ve daha az vurucudur. hani aynı sayılabilecek manidarlığı açık ders verici konuşmalardan herhangi biridir aslında. patch adams aslında başarısını finalden öte iletişim farklılığının ve hafif doz mizahın işe yarayabilirliğiyle sağlıyor. insanlara tipik bilmem ne hastası eric demekle, sadece ismin telafuzunun olağanlığından ve doğallığından alıyor gücünü.
işin bir başka boyutu da ezberci eğitimi içselleştirmiş ve kalıp kurallarıyla eğilip bükülmeyen tektipliği simgeleyen okul yönetimi. (bu nokta da kanımca ölü ozanlar derneği çok başarılıdır işte!)
10 üzerinden 7!