büyük küfür yiyen otobüsçüdür herşeyden önce. ve minibüsçü olduğu da görülür sık sık...
içinde zerre insanlık/insan sevgisi taşımayan adamdır bu. tek hücrelidir, kafa basmaz bu yüzden. nasıl bir ruh hali içinde olduğu kestirilemez asla. tümseklere o kadar hızlı girer, öyle sert frenler yapar ki, kendini ralli yarışındaki kopilot gibi hissedersin. 'run run' diye bağırasın gelir...
be pezevek adam (şevki yılmazdan araktır) o otobüste/dolmuşta hasta var, yaşlı var, hamile var. senin öküzlüğün yüzünden boynu kırılabilecek bir sürü insan var aracında, sana emanet. 'e şikayet et belediyeye' diyebilirsiniz ki, ben buna gülerim. eşkıya lan bunlar. belediyenin işten çıkarmaya korktuğu eşkıyalar! tek çözüm levyeyi kapmasına izin vermeden çabuk davranıp tüm kavga birikiminizi aktarmak. ötesi yok bunlara.
ayrıca bu (çok şey yazılabilir buraya) herifler küresel ısınmanın en büyük sorumluları arasında bence. bugün o toplu taşıma araçlarında kaç kişi para biriktirip araba almayı düşlüyor biliyor musunuz? piyasadaki özel araçların büyük bir bölümü böyle otobüsçüler yüzünden satın alınmıştır. bu tespitim bilimsel değil ama eminim...
yolculuk esnasında kanımdaki köpürme mikranının tavan yapmasına sebep olan, arabadan inerken test drive mı oynuyorsun be müslüman diye yüzüne haykırdığım şoförün yaptığı salakça eylem.
kullandıkları aracın bir konserve kutusu olduğunu sanan ve içindekilerin insan değil konservelik birşeyler olduğunu düşünen bezelye tanesi kadar beyne sahip kişiliklerdir.
iett şöförlerinin büyük bölümü bu düşüncededir zira belediye hatırlatma gereği duyup iett sloganı olarak (bkz: biz insan taşıyoruz) yazma gereği hissetmiştir.
günde bilmem kaç sefer yapan şoför için, kullandığı vasıta da ne taşıdığının hiç bir önemi yoktur, o sadece gidip geldiği güzergahı bir önce tamamlayıp, durakta çay ve sigara içeceği anı hayal eder, insan taşıması, kendisinde ekstra bir dikkat mekanizması geliştirmez, o an için insan dediğimiz zümre onun için odun dan farklı değildir malesef.
düşünürüm: ulan sen hiç mi otobüse binmedin, hiç mi böyle bi şöföre denkgelip küfür etmedin, yoksa ayaktaki çocukları, anneleri, adamları hiç mi siklemiyon, yoksa küfür yemekten mi hoşlanıyosun, diye.
ehliyetini f1 pilotu olma hayalleriyle alıp hayatın sillesini yedikten sonra otobüs şöförü olan insandır.bolca küfür yemelerine rağmen hala bu hareketlerine devam ederler çünkü onlar aynı futbolcular gibi sadece işlerini yaparlar
bu sabah bindiğim tramvayın şoförünüde aynı kategoriye sokabiliriz.bak dikkat et şoför diyorum vatman demeye dilim varmıyor spastik tırtıla..lan zaten kahvaltı etmeden alel acele çıkmışım,senin yüzünden midemin tadına baktım..öndeki tramvayın dibinden gidiyim derken dur kalk yapa yapa ağzıma sıçtın.sanki yağ kuyruğu anasını satıyım.sanki kaynak yapıcak biri..kim var lan senden başka o yolda..biraz boşluk bıraksan da rahat rahat gitsen olmuyor dimi...bir de doldurdukça dolduruyorsun o konuya hiç değinmiycem..