patates baskısı

    6.
  1. ileriki yıllarda yaşayacağımız baskının ilkokul sıralarındaki simgeseli.
    4 ...
  2. 7.
  3. önce patatese resim cizebilecek yetenekte bir anne bulunur daha sonra yalvar yakar anne islemi yapmaya ikna edilir,patates ikiye bolunur uzerine abuk sabuk biseyler cizilir,patates ozenle okula goturulmek uzere cantaya yerlestirilir.resim dersi baslar canta acilir ve patatesin paramparca oldugu gorulur.oturulur ve aglanir...okul biter eve gidilir anne sorar "ogretmen begendimi yaptigin baskiyi?" cevap verilemez oturulur yine aglanir...bu olay baba eve geldiginde de devam eder (bkz: anilarim depresti)
    4 ...
  4. 19.
  5. 20.
  6. ilkokulda resim derslerinde yapılan saçmalık. ne patatesler ziyan oldu bu yolda...
    3 ...
  7. 27.
  8. paatates ucuzken yapardık. şimdi olsa annemiz çok kızar.
    2 ...
  9. 12.
  10. ilkokulda, ağzımızın burnumuzun boyandığı, dirseklerimize kadar rengarenk yapan resim dersi faaliyeti.
    1 ...
  11. 4.
  12. ilkokulda yaptıktan sonra atmayı unuttuğunuzda tüm defterleri mundar eden dünyanın en berbat kokusuyla tanışmanıza sebep olabilecek resimsel faaliyettir.Zannımca ip baskısı yapmak daha akıllıca bir haraket olacaktır
    1 ...
  13. 8.
  14. ilkokul yıllarından herkes hatırlar patates baskısını. Öğretmen ödevleri vermektedir ders sonunda ve yarınki resim-iş dersi için patates ve sulu boya istemektedir *. sen o sırada düşünmeye başlarsın, patates mi boyayacağız, yok değil patates adam mı yapacağız, haşlama mı olacak kızartma mı gibi sorular geçer kafandan. eve gidersin, annen karşılar ve efsane soruyu sorar kapıda;
    -ne yaptınız okulda oğlum? (tiz ve buğulu bir sesle okunacak)
    -ders yaptık anne ya! ne yapalım, hasbinallah. ha bi'de örtmen "öğretmen" patates istedi yarın.
    -ne yapacaksınız oğlum patatesi?
    -anne ne bileyim ya istedi işte örtmen bilmiyorum!
    -haşlanmış mı olsun, kızartma mı?
    -mavi ekran!!!

    böylece varan iki olarak annenizin de kafası karışır, çocukta beklemediği yerden yer golü. öbür gün okula giderken beslenme çantasına patatesi koyar anne. patatesin çiğ mi, haşlanmış mı yoksa kızartma mı olduğu belirsizdir, o artık şansınıza ve annenizin tahmin gücüne kalmıştır. resim iş dersi gelir, patatesler çıkartılır. fazladan patates "çiğ" getiren çocuklar olduğu için, haşlama ve kızartma getirenler de sıyırırlar o gün. asıl soru hala "ne olacak ulan bu patatesler ?"dir
    en sonunda öğretmen talimatları verir, patatesler kesilecek istenilen şekiller oyulup, boyanıp basılacaktır kağıda. tüm bu çile bundan mıdır? kimisi tam anlamaz şuursuz bir biçimde patatesi boyar basar kağıda, kimi oyar-kakar sanat icra eder. bu deneyim ileride hiçbirisinin işine yaramaz sonuçta, belki aradan bir kaç çakal, lan biz bu patatesten t.c. mührü oyar çakarız rapora, asarız okulu diyebilir. o da hastalık yerine boğazı ağrıyor yazdığı için yakayı ele verir. patates baskısı bir maceradır.
    1 ...
  15. 23.
  16. ilkokul dönemimde babama* hayatı zindan eden resim-iş dersi eğlencesidir.
    zekiyim ya; şekilleri akşamdan evde babama çizdirir, oydururdum sözlük. ertesi gün de direkt sür boyayı, yapıştır kağıda. yıllarca babamın emeğiyle gelen resim dersi puanları; hep de en iyi puanlar... gereksiz gibi görünse de ilkokul çocuğu için ayrı bir heyecandı, mutluluktu. canım babam hep de yapardı, hiç kırmazdı beni; ama bilirim çok çekti resim dersinden.
    bu baskının kardeşi için; (bkz: ip baskısı).
    1 ...
  17. 16.
  18. oruç tutmayanlara patatesin yaptığı baskı.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük