bu muazzam kum denizinin oluşmasına dair ilginç bir mitolojik hikaye duydum...
efsaneye göre, antik likyalılar patara limanı'nın kendilerine kazandığı zenginlik ve güç dolayısıyla kibire düşmüşler ve tanrı poseidon'u kızdırmışlar.
poseidon da patara'yı lanetlemiş.
öyle ki sürekli kum fırtınaları ve büyük dalgalar göndererek patara'da hayatı felce uğratmış.
günler süren kum fırtınaları ve dalgalar yüzünden patara'ya tek bir gemi bile uğrayamamış.
pataralılar poseidon'un öfkesi karşısında yalvarmışlar, yakarmışlar, kurbanlar kesmişler lakin poseidon'un öfkesi dinmemiş.
son çare olarak patara'nın tüm kadınları bir araya gelip sahile dizilmişler ve eteklerini kaldırarak cinsel organlarını tanrı posedion'a teşhir etmişler.
likyalı kadınların eteklerini kaldırdığını gören tanrı poseidon utanmış, başını geriye çevirmiş ve böylece patara'yı esir alan kum fırtınası ve dalgalar durmuş.
havadaki kumlar tüm sahili kaplamış ve böylece patara plajı meydana gelmiş...
Tarihi öneminin ve özeliklerinin yanı sıra Patara doğal güzelliğiyle de ziyaretçilerini büyüleyecek nitelikte bir yer. Antik kentin neredeyse hemen yanında bulunan Patara Plajı, Kalkan'a 15 km uzaklıkta yer alır. Çevredeki en güzel ve en uzun kumsallardan biri olarak nitelendirilir. Kumsalın hemen arkasında yer alan Kum Tepeleri ise antik kentten sonra belki de Patara'nın en çok dikkat çeken yerlerinden biridir. Tamamen doğal bir şekilde oluşan tepeler, adeta bir çöl atmosferi yaratmaktadır. Tepeler, özellikle günbatımında ziyaret edilmektedir. Tepelerin ayrıca, pek çok Yeşilçam filmine ev sahipliği yaptığı söyleniyor.
Antalya'nın Kaş ilçesindeki dünyaca ünlü Patara Antik Kenti'nde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2020 yılının 'Patara Yılı' ilan edilmesinin ardından çalışmalar aralıksız sürdürülürken, bulunan 1900 yıllık kadın heykeli heyecan yarattı.
Antik kentin tiyatro sahne binası kazılarında bulunan 1,57 metre boyundaki başı olmayan Roma dönemine ait heykelle birlikte kazılarda ortaya çıkarılan heykel sayısının 10’u geçtiğini belirten Prof. Dr. Havva işkan Işık, antik Likya’dan günümüze kalan heykel sayısının çok az olması nedeniyle, bulunan her heykel kalıntısının Likya arkeolojisi için çok kıymetli olduğunu söyledi.
bu müthiş kültürel mirasın en önemli yerlerinden biri de ms 64 yılında imparator neron(romayı yakan) tarafından yaptırılan deniz feneri idi.
antik deniz fenerinin kalıntıları bugün hala duruyor. kaidesi yerinde. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1982244/+
antik patara fenerleri iki tane aslında.
bu kaidesi yerinde duran fener, antik patara limanı'nın batısında bulunan fener, bir de bunun tam doğusunda bir fener daha varmış, ama onun kalıntıları dahi yok olmuş.
antik fener geçen yıllar boyunca depremler sebebiyle yıkılmış, tsunamilerin etkisi ve xanthos ırmağı (eşen çayı) getirdiği kumların alüvyonların altında kalmış.
hatta aynı doğal nedenlerden dolayı şu an denizden içeride bulunmakta.
antik fenerin yıkılan kulesinin taşları etrafında duruyor.
daha doğrusu duruyordu.
2019'da bir proje hazırlandı ve bu proje kültür ve turizm bakanlığı tarafından onaylandı.
projeye göre orijinalleri muhafaza altına alınan patara fenerinin taşları kullanılarak fenerin kulesi yeniden inşa edilecekti.
ve bu inşa işleminde başlandı.
not: patara fenerinin kulesi, antik taşlar kullanılıp inşa edileceğinden dolayı, türkiye dünyada tek roma döneminden kalma antik fenere sahip ülke olacak...
patara 2 kardeş şehri xanthos ve letoon ile birlikte antik likya birliği'nin merkeziydi.
ve likya'nın en önemli limanıydı.
bugün patara'da kazılar hala devam ediyor.
kazı alanındaki binalar şu an ziyarete kapalı, yani şimdilik tarihi eserleri gezme şansımız yok. (en son ağustos ayında gittim, kapalıydı)
plajda büyük kum tepeleri bulunuyor ve bu da insana çöldeymiş hissi veriyor.
türk sinemasında çöl sahnesi olan pek çok film de burada çekilmiş. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1959368/+
patara plajı ayrıca caretta caretta'ların türkiye'deki en önemli yumurtlama alanlarından biri ve öncelikli koruma altında...
Suan tatilimi yaptigim belde olup benim gibi genc biriyseniz kesinlikle ama kesinlikle gitmemeniz gereken belde. Neden derseniz. Belki benim kaldigim otelin musbet olmasiyla da alakasi olabilir gercekten sıkıcı bir yer. Bi kere genc yok, cidden yok. Yerli yabanci moruklarin kafa dinlemek icin takildiklari bir yer. Biz 3 kafadar gitmemize ragmen eglenemiyoruz. Guzel bir kumsali var yalan yok. Deniz de temiz ama aptalca alinmis kum, alinamamis mi desem bilemedim, dalgali hakikaten cok dalgali , rahatsiz edecek kadar cok dalga var. Kisacasi 50 yasini gecmediyseniz gelmeyin.
mükemmel kumsaldır. palmiye ağaçları olsa hawaiide zannedebilirsiniz kendinizi.aynı zamanda caretta carettalara ev sahipliği yapmaktadır. üniversite tarafından koruma altına alınmıştır. (bkz: kaliteyi uzaklarda aramayın)
likya gibi amatör ruhla çalışan bir şarap markasının en ucuz ve piyasada en çok satabildikleri şaraptır ayrıca.üstünde likya kalıntılarının resimleri olan bir etiketleri vardır.şarap fiyatına göre hem üzümleri hem de tad olarak başarılıdır fakat zorda kalınmadıkça içilmemelidir.sultanahmet eminönü sirkeci otel ve restourantları şu ara çok kullanmaktadır ve o piyasayı ele geçirmiştir.
guzel anilar baskenti. suanki hiziyla devam ederse ortaya cikmasi 300 sene daha surecek devasa bir antik sehire sahip olan. icten ve sicak insanlarin mekani. inanilmaz bir huzur, muthis bir doga. gonullu olarak turunun devami icin calistigim caretta carettalar. benden baska kimsenin gidip bozmasini istemedigim ruyalar ulkesi.
plajı normal plaj kriterlerinden değişik olan yer.
kilometrelerce. deniz dalgalı. tümsekler var denizde. yüzmek tehlikeli.
ama çok güzel. çöldeki vaha gibi.
likya medeniyetinin başkenti ve ticaret merkezidir.kent te bulunan tarihi eserler arasında, geçtiğimiz yılda kazı başkanı Havva Işık tarafından ortaya çıkartılan, dünyanın ayakta kalmış ikinci deniz feneri görülmeye değer.
2010 yılında Amerika nın ön gördüğü ve meclis başkanında onay ve desteği ile, dünya Parlemeto başkanlarının Patara da bulunan Meclis binasında toplanması planlanmıştır.Beyaz saray ın,Likya nın meclis binasından örnek alınarak yapıldığı bilgisine dayanarak, bu organizasyon,Amerika tarafından yapılmıştır.
Likya yolu, dönemin ticaret yoludur. Bu gün dünyanın pek çok yerinden gelen yürüyüşcüler bu yolu, değişik etaplarda yürümektedirler.
Patara türkler tarafından çok tercih edilen bir tatil beldesi hiç bir zaman olmamıştır. Buna karşın dünyanın pek çok ülkesi tarafından liste başı olan bir denizi ve kumsalı, tarihi dokusu ile yoğun turist ziyareti almaktadır.
Güneybatı Anadolu'da, Likya bölgesinde antik kent. Teke Yarımadası'nda, Kalkan'ın 15 kilometre batısında yer almaktadır. Ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemekle birlikte mö 5. yüzyıllarda var olduğu kayıtlarda görülmektedir. Likya'nın metropolis olarak adlandırılan büyük kentlerden biridir. Pers, iskender, Seleukos, Roma ve Bizans egemenliğinde yaşayan kent Noel Baba'nın doğduğu yer olarak bilinir.
Antalya'nın Demre ilçesinde Likya Uygarlığı'nın başkenti olan Patara'da yapılan kazılar devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Fahri Işık başkanlığında yürütülen kazılar 20'nci yılını doldurdu. Antik kentte, liman hamamı, meclis binası, tiyatro, Doğu Roma hamamı ve çömlek işçiliği bölümlerinde kazı çalışmalarının yürütüldüğü bildirildi. Akdeniz Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gül Işın, Patara'da, dünyanın ilk anayasasının burada yazıldığını, Noel Baba'nın da burada doğduğunu belirten Işın, 'Kazılar her yönüyle memnuniyet verici. Kazılarda ortaya çıkarılan kalıntılar bilime ve tarihe ışık tutuyor'' diye konuştu. Kazıların bu yılki bölümünün eylülde biteceği açıklandı.**