toplu taşıma araçlarında indirimli gitme hakkına sahip olunduğunu göstermek için gerçekleştirilen hadise. ilginçtir ki, gösterildiyse bakılmaz, gösterilmediyse ısrarla istenir.
çarşı iznindeki askeri 100 metreden tanımak'la aynı durumdur devamı. otobüs soförlerinin doğuştan sahip oldukları "kimde paso yok özelliği" ile paso olmayanları anında ayırırlar.
ego kartı almak isterken öğrenci indiriminden yararlanmak istenilir. ancak görevliler paso gösterilmesini ister. sen zaten öğrencisin, indirim istiyorsun, bir de gidip senden paso almanı beklerler. pasoya verceğin parayı tam bilete verirsin daha iyi.
derken bir gün bir gün bir çocuk, gider öğrenci kartı almak ister. kartı satan amcamız da paso ister. çocuk zaten hayatından bezmiş görüntüsüyle gayet inandırıcı, " cüzdanım yok amca." der. adam anlamaz bakar, "çalındı." diye sözünü tamamlar çocuk. adam umarsız ve zorla öğrenci kartını çocuğa verir. bu çocuk ki önceden pasolar daha verilmedi amca diyerek kaç kez kandırmayı denemiştir, nafiledir bu amcalara, anlamıştır. bu seferki yöntemi başarılı olunca çocuk, uyguladıkları sisteme tepkili ama zafer mutluluğuyla metroya biner.
zaman gelir geçer, geçer de bir hafta geçer. tesadüfi olarak cüzdanını kaybeder. bu sefer gerçekten cüzdanı gitmiştir. -iç ses; "ulan adam ahın mı tuttu noldu"- kaybından sonra otobüs biletlerini gerçekten cüzdanım çalındı diyerek zırlar hallerde alır.
gün gelir devran döner, bir hafta gelir geçer. o cüzdan eline eksiksiz bir şekilde geri gelir. meğerse kendi elleriyle çöpe atmıştır vakti zamanında. çöpçü bulur, çocuğa ulaşır. amcam ona der ki, "hayatta her şeyin bir nedeni vardır, bundan çıkarman gereken dersi iyi düşün." çocuğun aklı karışır, önceden yaşadığı paso olayı aklına gelir. söylemicem bir daha yalan der, tam biletlere geçiş yapmayı kabullenir.
ertesi gün bilet alırken öğrenci bileti ister. görevli, "paso gösterin." gözleri çakışır. adam beklemektedir. çocuk duraksar. "cüzdanım çalındı abi!"