uluslarası devrim marşı. sovyetleri kurtaran partizanları anlatır. ha bu arada küçük bir bilgi sovyet; işçi birliği demek, ruslarla ilgili milli bir değer olduğu zannedilmesin.
gırtlağımda bir harf büyüyor
buna dayanacağım
dişlerim kamaşıyor yıldızlardan
buna da.
kabaran bir çarpıntı oluyor şehir.
artık yırtarak açtığımız zarflarda
ne kargış ne infilâk
yalnız
koynunda çaresiz, çıplak
isyan işaretleri taşıyan
bir ergen cesedi.
kabaran bir çarpıntı oluyor şehir
uyusam bir dağın benimle uyuduğu oluyor
her gün şehrin ortasında bir ergen ölüyor
domuzuna ölüyor bankerlere durarak
noterden onaylı kâğıtlara durarak
mevlit ilanlarına durarak.
yunmadık saçlarını okşuyoruz, yavrum.
-yüzümüzde dolanan bir mayhoş kahkaha-
gırtlağımda bir harf büyüyor
gırtlağımızda.
sarp bir güvercin düşüyor yüreğimden
buna dayanmalıyım
ölünce bir partizan gibi ölmeliyim
sabahın kuşluk vaktine savrulan
savrulan savrulan ergen ölüleri gibi.
şehrin şarkısını söylediğim zaman
yağız bir kımıltı oluyor sesim
korku ve cüzam
korku ve cüzam
korku...
ne beklenebilir artık namlulardan.
harçlar karılmış duruyordur
hem de kara
bir gerdek olarak yaşıyoruzdur kendimizi
ne beklenebilir.
yırtarak açtığımız zarflarda
büyük tecimevlerinde, büyük çarşılarda
pokerde-sinemada-genelevlerde
ne bir suçlu çağrışımı, ne karabasan
yalnız o herkesler
o herkesler kendine akarak boğulan
ve sürdüren bir güleç kocamışlığı.
bereketli kuşlar serpeceğim ayaklarıma
genzimi yakarak
bir cinayet türküsü söyleyeceğim ben de
ölürsem bir partizan gibi öleceğim
azgın bir gebelik halinde.
beni dinmeyen bir mavilik kanırtıyor
buna dayanamam
bir çeteci dişleriyle söküyor kanımdaki çiviyi
buna da.
radyodan silâh sesleri geliyor
ter kokusu geliyor, ayak
aksayan bir şey örtüyor
yüreğimin kabzasını
olmadık sesler geliyor radyodan
beynimde korkunç bir vida olarak
ergen ölüleri
artık ellerimi bu rahlelerden ayırsam
boyunbağımın ve gülüşümün o kirli
rahatlığından, yırtık uğultusundan şehrin.
umudunun ayak seslerini okşuyoruz, yavrum.
kuşandığımız
bu alkol kokusu bize ne getirdi ki!
çıksam
gök
şarlayarak devrilse ardımdan
-ölürsek bir partizan gibi ölmeliydik-
yürüsem parçalanmış bir ceset tazeliğinde
yürüsem beynimde kıpkızıl bir serinlik
sonra denizler devirebilirim dudaklarımdan
sonra aşk, sonra dirlik: partizan.
devrim için ama kızıl bir devrim için savaşan insan..
partizan, sovvet ordusunda stalingrad da nazi ordularına karşı savaşan, ilerleyen alman tanklarını durdurmak için bacaklarını paletlerin arasını koyarak kendini feda edendir..
partizan, nazi ordularına karşı polonya lağimlarında aylarca barınarak direnişi örgütleyendir...
partizan,japon emperyalizmine karşı çin de mao nun önderliğinde aylarca aç karına zafer ve özgürlük için aylarca yürüyendir..
partizan,fidel ve che yle birlikte sierrralarda elde tüfek batista rejimine karşı savaşandır..
partizan,amerikan işgaline karşı vietnamda yeraltı tünellerinde yıllarca yankilere karşı dünyanın en görkemli direnişlerinden birisini, örgütleyendir..
partizan,kolombiya da farc,nepal de nepal kominist parti,peru da aydınlık yol,nikaraguada sandanistler,filistin de fhkc,avrupa da eta dır ıra dır..
partizan türkiye de direnen ve teslim olmayanlardır..
mateja kezman'in ilk takimidir. kizilyildiz'a karsi her zaman partizan'a sempati besledigimden oturu fenerbahce ile eslesmelerine uzuldugum takimdir. bekleyip gorecegiz.
muhtemelen azerbaycan temsilcisini eleyip ve yine büyük bir aksilik olmazsa fenerbahçemizin rakibi olacak yugoslav ekolünü sahaya iyi yansıtan sırp ekibidir.
kadrosunda çok parlak yıldızlar olmamasına rağmen, bence en tehlikeli adamı 21 numaralı formasıyla defansta görev yapan
milovan sikimiç' tir.
çünkü o herif bizim stadda oynanacak rövanş karşılaşmasında, yanlışlıkla gol atar ve sevincini bizim kezman gibi, tribünlere sırtını dönüp, elleriyle formasının arkasında yazan ismini işaret ederse, inerim o sahaya...
o herifçioğlunun maç sonrası röpotajlarına bile etki ederim
- sikimiç ne diyeceksin maç için ?
- golü attım, sonra tam sevinmeye başladım ki, bi ışık oluştu böylee.