bu şöyle bir yanılgı efendim... "örtmenin akp silgimi çaldı, okuldan atılsın'" evet, çok yerinde bir karar. atılsın tabii evladım. fakat tarihi gelişime bakmak gerek. sen mecliste çoğunluk olmayan, yüzde 25 le mecliste temsil edilen bir partiyi kapadın, ne oldu? yüzde 46 oldu. yüzde 46 kaparsan ne olur? onu ben bile tahmin edemiyorum.
recep tayyip erdoğan çok popüler biri değilken sırf şiir okudu diye hapse atıp onu popüler yapan başbakan olmasına neden olan zihniyetin yanılgı sandığı durumdur. hayır sayısal verilerle destekli seçim sonuçları da var. kapatırsan katlanıp büyüyor daha neyin yanılgısı anlamak mümkün değil.
eğer akp bu krizi düzgün yönetirse yüzde 60 ile görüşürüz siz yanılgı sanmaya devam edersiniz.
partiyi kapatmak cozum degildir zira ayni kisiler baska parti kurarlar. bunlara 5 yil yasak getirmek cozum hic degildir, zira 5 sene sonra yine ayni fikirlerle cok daha orgutlu bir sekil de geri gelirler.
kendi görüşlerine aykırı düşünen kişilerin demokratik ölçülere göre siyaset yapmalarını cinayetle eşdeğer tutanların yanılgısıdır.
pkk yandaşı partilerin birer birer kapatılması pkk'yı bitirmediği gibi aksine canlı tutmuş ve terör örgütünün eline "size ülke yönetiminde söz sahibi olmayı isteme hakkı bile tanımıyorlar" şeklinde kürt kökenli vatandaşlarımızı etkilemekte kullandığı propaganda malzemesi vermiştir.
temennimiz parti kapatmak çözüm değildir ifadesini bir yanılsama olarak görenlerin gelecekte hiçbir zaman bu ülkenin yönetiminde söz sahibi haline gelmemeleridir.
suçun unsurlarının ne olduğunu bilmeyenlerin, kanunu yorumlamasıda "öğretmenim silgimi akp çaldı " gibi ilkokul seviyesi üstüne çıkamayacak olmasından kelli hukuki platform dışında tartışılması anlamsız olucak yanılgıdır.
zira nalıncı keseri gibi hep bana hak, hep bana hukuk, hep bana eşitlik henüz diktatörlükler dışında varolmamış bir düzendir.
sonuçta hukuk popularizmle uzaktan yakından ilgili değildir, yüzde 46 yuzde yuz de olsa suçun unsurları oluşmuş ise kanunlar uygulanmak zorundadır ve uygulanır.
büyük bir yanılgıdır. bak mesela mustafa kemal atatürk tpcf ile scf yi kapattı, tek partili düzen bitip parlementer demokrasi başlayına demokrat parti iktidar oldu. bak sonra 71 muhtırası verildi, ecevit % 41 aldı. 80 darbesi oldu, sistem kod hatası verdi, reset çekildi, 15 yılda anca kafayı kaldırdı ülke, sonra da 97 şubat oldu, akp tek başına iktidar oldu.
akp' yi de kapatalım ki, akp nin devamı niteliğindeki parti % 60 alarak iktidara gelsin. *
hukuki platformda iddanemeyi tartışan ciddi anayasa proflarının akp yi kapatmak için öne sürülen iddanameyi "sudan sebepler" sıfatı ile nitelendirdiklerini bilmeyenlerin, bunu bilenleri ilkokul mantığı ile suçlamaya kalktığını gördüğümüz "gerçek" yanılgıdır.* ama tabii ki bu proflar satılmış proflardır. sizi gidi satılmışlar sizi. rantçılar, akp işbirlikçileri, bik bik bik...
Partinin kapatılmasını engellemek için "kapatırsak daha fazla oy alır gelirler lan" gibi çok süper argümanlar sunan tosunların yıllardır içinde bulundukları yanılgıdır.Suç işleyen her özel ve tüzel kişilik ceza almaya mahkumdur.Ceza verilecek özel veya tüzel kişiliğin sempatizanlarının çoğalmasından korkmak ceza vermemenin bir bahanesi olamaz.Bu durum sempatizanları daha da azmasın diye bir terör örgütünü yok etmemeye benzer.* Akp iddianemadeki gibi gerçekten de laiklik karşıtı fiillerin 6 yıldır odağıdır.Rejimin en temel direklerinden birinin gözüne gözüne vurmakta ısrar eden bir partinin kapatılması da gayet tabi tartışılabilir.
bir cinayet sonucu nasıl ki ölen geri gelmicek diyerek katili tutuklamaktan vazgeçilmiyorsa, bir olay tehlike doğuruyorsa bu olay siyasi rant doğuracak diye önlem almamak düşünülemez. karar anayasa mahkemesinindir. bir sorun varsa sorun çözülür. yoksa yola devam edenler eder.
evet bakıyorum dep kapatıldı dehap oldu dehap kapatıldı hadep oldu, dehapa kapatılma davası açıldı dtp oldu bunlardan kişilere bakıyoruz aynı. diğer taraf ta refah kapatıldı fazilet kuruldu,fazilet kapatıldı bundan iki parti doğdu akp ve saadet partisi eeee bunlar da aynı kişi ve zihniyette olan insanlar ve birbirine yakın siyasetlar hmm evet gerçekten de parti kapatılması çözümmüş bu yazıdan bu çıktı.
parti kapamayı cinayetle eş değer tutanların, bu eş değer tutma durumu ile "parti kapamak çözümdür" önermesine sahip olanların gerçek yanılgı sahibi olduklarını gördüğümüz yanılgı.* . buradan da hukuku hiç bilmeden, bitarafımızdan, parti kapama ile cinayeti karışlaştırabilirsek, kendi kafamızdakini hukuk diye yutturabileceğimiz sonucu çıkıyor.
hukuta işlenmemiş bir suçun cezası olmaz sayın hukukçu arkadaşlarım. Yani, karşımdakinin yapacaklarını önceden bilerek bunlara
karşı tedbir alma mantığı senin yaptığın.
bunu biraz daha açarak söyleyeyim: bir açıdan baktığımızda hukukun da tamamen buna dayandığını söyleyebiliriz. Ceza Kanunu'nda cinayetin tanımı ve cezaları yazılmışsa, birisinin cinayet işleyebileceğini varsaymışız ve tedbirini de almışız demektir. Ama bu genel bir keyfiyettir. 'Cinayet işleyebilecek herhangi biri' içindir; Ahmet için, Mehmet için, özgül biri için değildir. 'Tahminime göre mehmet cinayet işleyecek, iyisi mi şimdiden bir
yere tıkın da işleyemesin' diyemezsiniz. yine söylüyorum, Çünkü hukukta, işlenmemiş bir fiilin müiyyidesi olamaz. Olmasını düşünmek absürd bir şeydir, oldurmaya çalışmak da hukukun sonu demektir.
gelgelelim bu tip mantıkta olanların cephaneliklerinin en etkili silahlarından biri 'takiye' ye. biz bu mücadelede, 'mücadele' durumunun gereğine uyarak, durmadan karşımızdaki 'takiyeci'nin bundan sonra ne yapacağını hesaplıyor ve hukuku da onu durdurmak üzere kullanmak istiyor, çok zaman da fiilen kullanıyoruz.
"Şimdi üniversiteye başını örterek girmek serbest olsun derler, yarın liseye gitmenin önünü açarlar, öbür gün herkesi örtmeye kalkarlar..."
tüm uludag sözlük yazarları ve ülkemiz vatandaslarının yanılgısını belirten olgudur.
ilk olarak siyasi tarihe bakmak lazım; demokrat parti ihtilal sonucu kapatılması ardından yapılan genel secimler sonrası adalet partisi başa gelmiştir *.
ikinci olarak en büyük propaganda şekillerinden birisi sürü-birey ilişkisidir. sürü nereye giderse birey de oraya gider mantıgıyla açıklanabilir.
üçüncü olarak yazının bulunmasından beri yahut tarih devirlerinin başlamasından önderler yahut siyasi kişiler degişebilir, ama aslolan fikirleridir. amerikanın büyük liderleri ölmüş olabilir ama fikirlerini sürdürenler mevcuttur. bugün akp kapatılacak olsa bile karşısna herhangi bir anti-fikir sürülmediği müddetçe tekrar karşımıza farklı adlarda çıkacaktır.
dördüncü olarak kimse rte'nin nu noktaya nasıl geldiğini bilmiyor ya da merak etmiyor. gökten zembille inmedi. arkasında onu destekleyen güçle o noktaya gelebildi. bugun akp kapatılıp rte, cezaevine konacak olsa bile hali hazırda viva zapata filmindeki yılanın yaptıgı gibi daima bir kuklayı getireceklerdir.
besinci oalrak siz konuyu alakasız şekilde tartısa koyun ben çay içip geleyim.
rp kapatilinca fp olan ve daha sonra akp'de toplanan politikacilara bakinca parti kapatmanin insanlari demokratiklestirdigi gorulebilir. tayyip erdogan'in "uzerimizdeki milli gorus gomlegini cikardik" ve abdullah gul'un "eski sozlerimize bakinca bunlari biz mi soylemisiz cidden diyorum" sozleri bile 28 subat'in ve de rp ve fp'nin kapatilmasinin aslinda ise yaradiginin en buyuk kaniti.
gelişmiş ülkelerde şiddete bulaşmamış partilerin kapatılmadığı, hatta bazılarında parti kapatma kavramının dahi olmadığı gerçeğini gözardı eden ittihatçı zihniyetin avuntusudur.
Haklı ve doğru bir yanılgıdır. Zira emperyalist tekellere hizmet eden bir ülkede hangi parti iktidar olsa aynı şeyleri yapacaktır. Sadece yöntemi farklı olacağını bildiğin bir sömürü ile en kısa yoldan nasıl rahata kavuşacağını aramaya devam edecek olan küçük-burjuvanın sefil tasarımı halk(cık) da temsili demokrasi de sadece bir dekor olduğunun bilincine varamayacak ; bu kısır döngü zenginleri daha zengin , fakirleri daha fakir yaparken günü kurtarmak endişesiyle haklarının gasp edilmesine ses çıkarmayacak ve sadece nefes alabildiğine şükrederek durumu idare edecektir.
(bkz: Kış uykusu)
eğer bir siyasal parti (hangisi olursa olsun)ülkenin anayasal değeri olan laiklik ilkesi hakkında "laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline gelmek" suçlamasıyla kapatma davasıyla yüz yüze geliyorsa hukuk önünde bunun hesabını vermelidir,gerekirse kapatılmalıdır,gerekirse bu siyaseti güden kişiler siyaset yapmaktan men edilmelidir.hukukun üstünlüğü ancak bununla açıklanabilir.
parti kapatmak çözüm değildir, kapatmayalım ki ülkeyi satsınlar, kapatmayalım ki ülkeyi bölsünler, kapatmayalım ki bizi abd güdümüne soksunlar, kapatmayalım ki cumhuriyeti çok çabuk ele geçirsinler, evet kapatırsak bazı partileri bu ülkeyi ele geçirme süreleri uzar o sebepten kapatmayalım adamların işine engel olmayalım .*
