Ünlü devlet adamı Perikles tarafından siparişi verilen Parthenon, Yunanlıların Perslere karşı kazandığı zaferi kutlamak için MÖ 447 ile 432 yılları arasında inşa edilmiştir. Atina Akropolünde daha önceki tapınak alanı üzerine yerleştirilmiş, şehrin koruyucu tanrısı Athena Parthenosa (Bakire Athena) adanmıştır. Bina, bugüne kadar gelebilenler arasında en iyi korunmuş Yunan tapınaklarından biridir.
Antik Yunanlı yazar Plutarcha göre Parthenon mimar Ictinus ile Callicrates tarafından yapıldı. içerideki on bir buçuk metre uzunluğundaki heykel, yapının dış bölümündeki birçok heykelin yapılışını da denetleyen klasik dönem heykeltıraşı Phidias tarafından yaratılmıştır.
Antik Yunan tapınakları genelde dikdörtgendir ve yapıya dört tarafından merdivenlerle erişilebilir. Parthenonda olduğu gibi birçoğunun etrafı sütunlarla çevrilidir. Yunanlılar tapınak inşa ederken Dor, iyon veya Korint olmak üzere üç mimari üsluptan birine bağlı kalıyorlardı. Bu üsluplar değişen oranları ve oymalı başlıklarıyla kolayca ayırt edilebiliyorlardı. Belirli bir üslubun kurallarınca inşa edilen çoğu Yunan tapınağının aksine Parthenon iki üslubu, Dor ve iyon üsluplarını bir araya getirir. Mimarları aynı zamanda optik düzeltmelerden de faydalanmıştır; yani, yapının görünüşünü daha güzel bir hale getirmek için biçimini hafifçe bozmuşlardır. Örneğin, binanın zemini ve tavan hattına yukarı doğru yumuşak bir kavis verilmiştir, çünkü bu kısımlar dümdüz olsalardı çıplak gözle bakıldığında çökük gibi görüneceklerdi. Benzer şekilde, sütunların da alt kısımları üste nazaran kalın tutulmuş, böylelikle aşağıdan bakanların sütunları daha uzun olarak algılaması sağlanmıştır.
Başlangıçta Parthenonun ahşap bir tavanıyla kiremit örtülü bir çatısı vardı ve parlak renklerle boyanmıştı. Sütunların üzerinde tapınağı baştanbaşa saran kare rölyefler veya metoplarda Yunanlıların Perslere karşı kazandıkları zaferlerin metaforları olan mitolojik savaş sahneleri betimlenmişti. Sütunların ardında ve binanın dört duvarı üzerinde, her yıl Athena Parthenosun şerefine düzenlenen festivalleri tasvir eden aralıksız bir friz görülmekteydi.
Parthenon, Atina şehrinin düşmesinden sonra yüzyıllar boyu bir tapınak olarak kullanıldı. Altıncı yüzyılda bir kiliseye, ardından 1458 yılında Yunanistanı işgal eden Türkler tarafından camiye dönüştürülmüştür. Türklerin tapınakta muhafaza ettiği bir barut fıçısına savaş sırasında bir Venedik topunun isabet etmesiyle 1687de binanın çoğu yıkılmıştır.
istanbulda görev yapan ingiliz elçisi Lord Elgin, Parthenonun en iyi durumdaki heykellerini gemiyle ingiltereye götürmek için Osmanlı Devletinden izin almıştır. Sonunda Lord bu heykelleri ingiliz hükümetine satmıştır. Yunanlıların bu eserlerin iade edilmesi yönündeki çabalarına rağmen heykeller halen British Museumda sergilenmektedir. Tapınaksa 1832de Yunanlıların Atinayı tekrar ele geçirmelerinden bu yana sayısız turist tarafından ziyaret edilmiştir.
M.Ö. 447'de yapımına başlanan, 438'de bitirilen, athena'ya adanmış tapınaktır. hellen mimarlığı ve heykeltraşlığının en iyi ve kanonik örneğidir. daha önce aynı yerde bulunan eski athena tapınağının üzerine inşa edilmiştir.
69.5 metreye 30.9 metre ölçülerindeki tapınak dor düzeninde inşa edilmiştir. 10.4 metre yüksekliğindeki 8X17 adet (46 adet) sütun ile çevrelenmiştir.
dor düzeninde olmasına rağmen ionik mimari özellikleri de gösterir; tapınağın naos'unu çeviren 160 metre uzunluğundaki ionik friz'in yaklaşık 130 metresi korunmuştur. olasılıkla heykeltraş pheidias'ın gözetimi altında yapılan friz panathenik bir korteji betimlemektedir.
tapınağın doğu alınlığında athena'nın doğumu, batı alınlığında ise athena ve poseidon arasında atina kentinin baş tanrısı olmak için yapılan yarışma tasvir edilmiştir.
tapınağın içinde bulunan athena parthenos heykeli de pheidias tarafından yapılmıştır. fildişi ve altından yapılmış olan bu heykel kayıp olmakla beraber çeşitli kaynaklardan bilinmektedir.
belli bir dönem delos ligi'nin hazinesini de barındırmış olan tapınak geç dönemde önce kilise ve daha sonra da camiye çevrilmiştir. 1687'de venedik donanmasının bombardımanı sırasında içinde bulunan cephaneliğin havaya uçmasıyla büyük zarar görmüştür.
yapıya ve akropolise ait birçok kabartma, mimari eleman vb eser şu an londra'dakibritish museum'da sergilenmektedir.
(bkz: elgin mermerleri)
osmanlı devleti 2. viyana kuşatmasında bozguna uğrayınca düştüğü zor durumdan faydalanan venedik yunanistana saldırmış ve o savaş sırasında osmanlı burayı cephane deposu olarak kullanmış ne yazık ki savaş sırasında alev almış ve patlamış çatısı ve bazı heykeller yok olmuş savaşı kazanan venedik kalanları da yağmalamış. hala ingiltere ile yunanistan arasında iade tartışması devam etmektedir.
Atina'nın koruyucu tanrıçası olan Athena Parthenos'a ithafen yapılan bu tapınak klasik mimarinin en mükemmel örneği olarak gösterilir ve görsel sanatlar açısından bir şahaser niteliğindedir.
atina'daki meşhur, abidevi tapınağın ismi. bu tapınak daha çok akropolis olarak bilinse de akropolis aslında tapınağın inşa edildiği yükseltinin adıdır. parthenon, atina'nın koruyucu tanrıçası athena'ya adanmıştır ve milattan önce beşinci yüzyıla tarihlendirilmektedir. ismini tanrıça athena'nın bakire olmasından almaktadır.