m.ö. 540-480
duyularla doğrunun esasına varamayız, doğruya ancak akılla ulaşılabilir düşüncesini savunan eski çağ yunan filozofu.
sadece mantıksal olarak düşünün der. duyular dünyası düş gibidir. değişir..
parmenides'teki var olma, sarsılmaz bir var olmadır. sadece "bir varlık" var. bu birlik de kendi içinde kapalı: doğmamış, yok olmayacak, değişmez, ölmez, yoğunlaşmaz, donmaz..
var olan meydana gelmiş bir şey olsaydı, var olmayan bir şeyden çıkmış olması gerekirdi. bu nedenle "var olmayan yoktur ve ulaşılamaz"..
yani demem o ki, bir varlık var ve o dışarıya kapalı..bizim amacımız da o "bir" hakkında düşünmek.
duyuların, varolmayanın aldatıcı bilgisini vererek insanı yanılttığını iddia eden filozof. felsefesini sadece saf düşünce üzerine kurduğu için, felsefesi kalıcı olamamıştır.
görüntülerin arkasındaki gerçek şeyi bulmaya çalışmıştır. bütün değişimlerin illüzyon olduğunu iddia etmiştir. bir de şöyle bir şey der ki: " eğer x e sahipsek ve y ye sahip değilsek, değişim sonucu x in nasıl y olduğunu söyleyebiliriz. y yi daha önce hiç görmedik ki. " sonuç olarak her şey her şeydir, hepimiz aynıyız demeye getirmiştir.
parmenides (dogumu asagi yukari 540 yilinda), yalniz çigir kuran bir filozof degil, yurdu eleada devlet adami, kanun koyucu olarak da önemli bir rol oynamis.ögretisinde, anaximenes, xenophanes ve pythagorasçilardan gelen etkiler var.ama bunlarin yaninda, büsbütün yeni olan bir çizgi de var onda: dialektike,yani salt kavramlarla çalismaya bir egilim. parmenides, yunan mantik ve dialektigininin babasidir.
hocası ksenophanesin düşüncelerini geliştirdi. varlık parmenidese göre katkısız ve yalındı. ona göre değişen, çokluk gösteren varlık yoktu, asıl varlık ne yok olur ne de ortaya çıkar. bu 'bir'dir, 'bir olan'dır.
elealı zenon'un hocasıdır. hareketi, akışı ve oluşu reddeder ve bunların salt bir yanılsama olduğunu, esas olanın bir ve değişmez olduğunu söyler. evreni hareketsiz bir küreye benzetir ve küreye de bir der.
duyuların insanları yanılttığını, hareketin insan sanrısı olduğunu açıklamaya çalışmış 2500 yıllık bir düşüncenin babasıdır parmenides. ilk çağ yunan filozofları suydu, ateşti, topraktı, havaydı derken bu abimiz nedir matrix diye sormuş, yanıt olarak da yalan dünya, kahpe felek demiştir. hayatına kendi elleriyle son vermemesi ise ilginçtir.
ksenophanes'in öğrencisi olan parmenides (m.ö.515-445) hocasının düşüncelerini gerçekleştirerek Elea felsefe okulu'nu kuan bilgin olmuştur.
parmenides dünyanın yuvarlak olduğunu ilk söyleyen doğa filozofu olarak ayrıca önem taşır.
vr olan her şeyin ezelden beri var olduğuna inanan filozof. elea lıdır. bu görüş yunanlılar arasında saygın bi görüştür. bir de hiçbir şeyin yoktan var olamyacağını savunuyordu. var olan hiçbir şey de yok olamazdı. ama bu kadarla yetinmedi. gerçek herhangi bir değişikliğin mümkün olmadığını düşünüyordu: hiçbir şey şu an olandan farklı bir hale gelemezdi. TAbii doğada durmadan birtakım değişimler olduğunu farkındaydı. bunların nasıl değiştiğini duyularıyla algılıyordu. ama aklın söyledikleriyle bunları bapdaştıramıyordu. bir seçim yapmak zorunda kalınca akla güvenmeyi seçti. hani gözümle görmeden inanmam diye bir laf vardır ya. parmenides gözüyle görse de inanmyordu. duyuların bize dünyayı yanlış tanıttığını söylüyordu. bir filozof olarak bizi duyusal yanılmalardan arıtmayı amaçlıyordu.
Kendisinden sonraki tüm filozofları Ontoloji açısından kendisiyle diyalog içerisine girmek zorunda bırakan filozof. "doğa hakkında" adlı poetik felsefe-ontoloji eserinde yokluğun düşünülemezliğini vurgulayan parmenides, varlığın öncesinin ve sonrasının olmadığını ifade eder. Yokluğu düşünmenin mantıken saçma olduğunu ve Heidegger'in deyişiyle var ettiğini anlatır.
Parmenides hakkında az bilinen ya da dile getirilen bir husus vardır ki bu, hem ontoloji hem mantık açısından felsefede ciddi ölçüde etkili olmuştur. Bu düşüncesi, değişenin yalnızca varolanın maddiyatının olduğunu esasen onun hiç değişmediği düşüncesidir: değişmezlik. Bu değişmezlik fikri daha sonraları mantıkta, aklın ilkelerinde çelişmezlik ilkesi olarak karşımıza çıkar. Parmenides'in değişmezlik görüşü, çelişmezlik ilkesinin ilk halidir.
Batının tercüme ederken tahriften sakınmadığı başka bir filozof. Parmenides'in varlık görüşünü ilkin doğaya indirgeyip daha sonra "noein" kelimesinden kastının öznel olarak tasarımsal bir düşünme olduğunu söylediler. Ve koskoca bir metafizik inşasına başladılar.
Oysa parmenides, düşünmeyi bir bir açığa-çıkışa tanıklık etmek olarak görüyordu. Bu yönden bakınca metafizik bir düşünme değil, ontolojik bir varlık şahitliğini kastediyordu.
''değişmeyen tek şey değişimin kendisidir'' görüşüne karşı çıkan bir antik yunan düşünürüdür. aslolanın değişme değil değişmeme olduğunu, beş duyu organımızın bizi aldattığını söyler. varlığın tözü, arkhesi gibi konularda uzun uzun kafa yormuş ve kendisinden sonraki hemen hemen tüm filozofları etkilemiştir.
düşünce varlık ilişkisi bağlamında, temel olanın, önce gelenin varlık olduğunu, varlığın var olduğu için düşüncenin konusu olduğunu, var olmayanın var olmadığı için düşünülemeyeceğini ve ifade edilemeyeceğini öne süren parmenides, sıkı bir rastyonalist olarak şöyle düşünür,
Varlık varlığa nereden gelmiştir?
burada iki seçenek vardır. bir, varlık varlığa yine varlıktan, var olan şeyden gelmiştir. iki, varlık varlığa yokluktan, hiçlikten gelmiştir.
ikinci seçeneğimiz tüm yunanlı filozoflar gibi parmenides için de kabul edilemezdir. çünkü yunanlılara göre hiçten hiçbir şey çıkmaz. birinci seçeneğimiz söz konusu olduğu zaman da, varlığın varlığa gelmemiş veya yaratılmamış olduğu sonucu çıkar, bu durumda varlığa kendisinden gelmiş demektir. yani varlık kendisiyle aynıdır..
peri physeos adlı eseri ile Avrupanın ad fontes yönelimi sonrası yeniden gündeme gelen ve modern felsefede tekrar başka başka izleklerle, perspektiflerle okunarak ontoloji, dil felsefesi, Hermeneutik alanında çok etkili olan ve postmodernistleri dahi etkileyen filozoftur.