kardeşinin yanına gider yazları, amerikaya. dedi ki bana benim en çok dikkatimi çeken şeylerden biri parklardaki insanlar. kimi uzanıyor, kimi sevgilisi ile konuşuyor, kimi beraber kitap okuyor. beraber bisiklet süren var.. bizim burada iki adım at rastladığın ilk iki kuytu köşenin en az birinde öpüşen yiyişen birileri vardır. ee tamam bu normal bir ihtiyaç. herkesin hormonları var, sevilmeye muhtaç, mutlu olma hayalleri var. ama bizim ülkemizde öcü gibi bakılıyor bunlara. kızlara diyorlar bi erkeğin elini tut keserim seni. oğlana diyolar karıdan kızdan uzak dur almayayım ayağımın altına. zaten insanalr evlenene kadar aileleri ile beraber. nere kaldı? park kaldı sinema kaldı.
orada öyle değil. zaten 18 den sonra insanlar kendi evlerine çıkıyor. isteyen sevgilisi ile yaşıyor, isteyen tek takılıyor. ama ne olacaksa evde oluyor. dışarıda da insan gibi durabiliyorlar iki dakika.
yavur memleket dersin ama namahrem duyguları bizden daha gelişmiş. sen sanıyor musun ki herkes göründüğü gibi bizim ülkemizde? hiç mi yok gayrimeşru ilişki. hah işte o adamlar ne yapacaksa arkasında duruyorlar en azından ve özel olarak kalıyor. parkta bahçede milletin gözü önünde değil.