evet şahit oldum. hemde birçok defa. tayyibin götkılları başörtülerini takar evden çıkar ve parklarda en tenha yere geçer öpüşmez efenim sevişir resmen. hemde dilini felan da kullanır. tayyibin ustalık dönemine gecmesiyle bunlar da profesyonelleşmiştir.
gezi parkında çadırlarda ve sokak ortalarında sevişen kızlardan daha ahlaksız değillerdir.Milletin ne yaptığından sizene diyenlerinde imam hatip kızlarına böyle ithamlarda bulunması ayrı bir sorunsaldır.
Sadece kitap arkalarını ibret olsun diye kopyalayıp yapıştırdım.
-Verbum sapienti sat est ya da dilimizdeki ifadesiyle arif olan anlar. Neden âlim olan değil de ârif olan? Anlamada arif olanın âlim olana bu üstünlüğü nereden kaynaklanır? Anlama melekesini kazandırmak bakımından ilim (scientia) insanı nerede bırakır? irfan (sapientia) nereden alır, nereye götürür?
-Tanış olup tartışmaktan maksadın işi kolay kılmak olduğu söylenir. Fakat günümüzde en kolay işleri bile içinden çıkılmaz hale getiriyoruz. Niye bütün tartışmalarımız sarpa sarıyor? Neden hakikati aramak dururken öne sürdüğümüz şeylerin lehine önyargıların bizi tutsak etmesine izin veriyoruz? Hatta izin vermekle kalmayıp davayı bile bile yokuşa sürmenin, dolayısıyla hakkı adaleti engellemenin yollarını arıyoruz?
Schopenhauer Kitaplığının bu onuncu kitabında düşünür bütün ömrünce çok çektiği ve çektiklerini yeri olsun olmasın, bulduğu her fırsatta dile getirmekten çekinmediği: insan doğasının yetersizliklerinin üzerini örtmek için kullandığı eğri yolları, inatçılık, kendini beğenmişlik ve namussuzlukla yakından akraba olan dar kafalılık ve yetersizliğin sinip pusuya yattığı yerleri bir bir açığa çıkarıyor.
trolsün, saygılar...
Artik insanlari dis gorunusunden yargilamayi birakin , sevisir tabii her insan sevisir sevismeyen insan insan degildir , gunahsa hesabini sana bana vermez gunahinda sevabinda hesabini verecegi yer baska .
buradaki bir çok insanın kendi gözleri ile şahit olduklarına emin olduğum mevzudur. ben fatih semtinin ortasında bile gördüm hemde ramazan ayında oruçlu iken..
elbette kimse kimseye karışamaz isteyen istediği ile ne istiyorsa yapar hesabı sadece yaratıcısına verecektir. burada yadırgananın ne olduğunu anlayamıyor insanlar. bu yaşam tarzını seçen insanlar başkalarının her şeyine müdahale ederken saçının açık olmasından tut alkol almasına yürüyüşüne sevgilisi olup olmamasına yani kısacası özgür bir insanın karışmamaları gereken her şeyine müdahale ederken ve onları eleştirirken tamda eleştirdikleri şeyi kendilerinin yapıyor olması yadırganan şey. sap ile saman meselesi ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. hem her türlü herzeyi yiyip hem milletin yaşamlarına müdahale ediyorsan insanlarda seni bu durumlarda yakalarsa herkesten çok döver..
