a86 öğleden sonra kusturur. penurie sırasında parisliler çok solidar çok birbirlerine destek olur durumdalardı. ben de ne yazık ki o esnada oradaydım.
Dünyada bizzat yaşamayıp, ziyaret ettiğim şehirlerin 1.cisidir. iyi tanırım paris' i.
Nüfus yoğunluğu çok yüksek bir şehirdir, nüfus olarak 9 milyon adam yaşar, ama plaisir den creteil'e şehrin bi başından öbür başına resmen 40 dakkada varırsın.
demek ki altyapısı çok sağlamdır, yoksa bu nüfus yoğunluğuyla şehir gene de derli toplu bi görüntüdedir.
hakkında söylenebilecekler çoktur.
çok pahalı bi şehirdir. 17. arrondissement 'da en ucuz bira 11 euroydu. hele araba park etmek büyük problemdir.
en iyi ulaşım birimi metrodur. rer de gayet iyi montparnasse' dan etoille'a bi istasyon metroyla seyretmek suretiyle rer'le gelebiliyosun. eskiden yoktu rer, sadece metro vardı.
başka... Yahudi Mahallesi harikadır mutlaka bi restaurant'a oturmak gerekir. 4 yıldır falan restore ettikleri Picasso müzesini bitirdiler geçen sene. en değerli Picasso'ların çoğu bu müzede. kaçırmayın derim ben.
sacre coeur falan,la Tour eiffel falan onlar beylik, onu nasılsa yukarıya yazmışlardır.
de mesela nehrin öbür tarafında trocadero meydanından ayrılan caddelerde gerçek parisien kafeteryalar vardır, Paris'in pigalle semtinde de harikulade lokaller vardır.
sonuçta büyük şehirdir görülecek şey çoktur, tek seferde yakalanamayacak bir şehirdir.
balayı şehri. champs elysees üzerindeki otelden tüm şehir yürünerek dolaşılıyor ve seine nehri insana inanılmaz romantik yürüyüş imkanları sunuyor. gitmeyi düşünenler için claridge champs elysees otelini tavsiye ediyorum, otel odaları çok güzel ve geniş, otel zafer takına 50 metre yürüme mesafesinde. alın sevdiceğinizi yanınıza kolkola çıkın caddeye yürüyün yürüyün yürüyün. şarap konusu ise ayrı güzellik şişesine restoranda bile 6 euro verdiğiniz şarap burada benim diyen şaraptan iyi çıkıyor 4.günün sonunda artık yavaş yavaş şarap çeşitlerini öğreniyorsunuz ya da biz çok abarttık öğlenden içmeye başlayarak. "fransızlar bilse bile ingilizce konuşmaz" şehir efsanesini kim çıkarttı onu da merak ediyorum...
her bir sokağında, caddesinde modernitenin yanında tarihini de korumayı başaran, aydınlanmaya giden yolun ayak izlerini bulabileceğiz şehir.
devrimin izleri bugün hâlâ caddelerde. upuzun ve geniş yollu bu caddeler askeri güçlerin gerektiğinde rahat hareket edebilmelerine imkân verecek şekilde tasarlanmış.
Avrupa Birliği’nin Londra ile beraber en kalabalık şehri olan Paris, ayrıca Birliğin turistik başkenti olarak da kabul edilmektedir. Paris yılda yaklaşık olarak 40 milyon civarında turiste ev sahipliği yaparak, New York’u geride bırakarak bu alanda dünya 1 numarası olmayı başarmıştır.
Şehrin neredeyse her noktası turist akınına uğramaktadır. Özellikle şehrin simgesi olan Eiffel Kulesi, dünyanın en çok ziyaretçi çeken yapısı olarak kayıtlara geçmiştir. Ayrıca Eiffel Kulesi’nin bulunduğu Eiffel-Tours bölgesinde, birçok tarihi yapı daha bulunmaktadır.
patlayan bombalar, terör saldırıları, çatışmalara bakarsak; avrupa'da ortadoğu'ya en yakın başkent. paris romantik şehir diye pazarlansa da, arka sokakları (banliyö) karışık, kontrol altında olmayan ve bilinmez halde.
Buraya büyük beklentiler içerisinde gelen turistlerin genellikle memnun kaldıkları şehir. Ayy cerf volant cook mükemmel bir şehir diyorlar.. ben de diyorum ki gezmek için çok güzel, yaşamak için biraz ağır.
Parisin en güzel yeri; bana geceleyin de hareketli olan ülkemizi, bilhassa istiklal caddesini hatirlatan Champs Elysees'dir. Eyfel Kulesi de geceleri ışıl ışıl iken gündüz demirden bir kuledir. Paris geceleri güzeldir azizim..