paris

entry416 galeri149 video4
    339.
  1. fransızca olarak orjinal telaffuzu pahi olan şehir.
    1 ...
  2. 338.
  3. 337.
  4. Avrupanın en çok turist alan şehridir. Gidip görmek istediğimdir.
    0 ...
  5. 336.
  6. 335.
  7. 334.
  8. 333.
  9. 332.
  10. *Paris’in bazı bölgelerinde köpekler için sifonlu tuvaletler vardır.
    *Paris'te insandan çok köpek yaşamaktadır.
    2 ...
  11. 331.
  12. Londra'dan biraz iyi, Milan'dan biraz kötü orta halli Avrupa şehridir. Abartıldığı kadar muhteşem değildir. Eyfel kesinlikle etkileyicidir. Özellikle burada anahtarlık satan siyahi kişiler muhteşem pazarlama zekasına sahiptir. Şanzelize fena değildir. Duomoya ve oxford Street e göre daha bir caf çağlı fakat aşırı kalabalık olduğundan yorucudur.

    Bir istanbul değildir, olamaz da.
    3 ...
  13. 330.
  14. 329.
  15. Stefan Zweig'ın kaleminden okuduğuz kadarıyla 1913 yılı Paris'inde de inanılmaz trafik varmış. Her yer benzin kokuyormuş. Karşıdan karşıya geçmek cesaret işiymiş..
    1 ...
  16. 328.
  17. Paris, bataklıga kurulan bir şehirdir. yeraltı suları bina altlarında geliştirilen bir çok yöntemle havuz halinde bekletiliyor.
    Yağmur yağdığı zaman sular altında kalabilecek bir şehir olduğundan yağmur sularını, pompa hidroforlarla sehir merkezinde tunel araciligi ile uzaklastirip kendi yaptıkları nehirde biriktiyorlar.

    Bu sistem onları, 5 veya 10 yıl kadar koruyacağının farkında ve sular altında kalmamak için yeni yöntem arastirmaktadirlar.

    Paris opera binalarının birinde, adını hatırlayamadıgim bir mühendis yeraltı suyunu engellemek adına 42.000 küveti dolduracak suyla binanın altını kaplar ve bu basıncla yeraltı suyunun yukarı çıkmasını engeller.

    Kulenin karşısında şarap içerken bir su baskınıyla şehir sizi içine çekebilir.*
    3 ...
  18. 327.
  19. Vizesi çok zor çıkan şehir. Adamlar çok ince eleyip sık dokuyor.
    1 ...
  20. 326.
  21. Yüzyıllık taş ocakları üzerinde yükselmiş harikulâde zarafete sahip nam-ı diğer Işıklar şehri. Antik romadan modern döneme değin kireç taş ocakları daima kullanılmış fakat son yüzyılda madenler şehrin ağırlığını taşımakta zorlanıyor. Eski sütunlar tamir edilip yeni sütunlar imar edilerek, mağaralar betonlarla doldurularak şehrin ve çevre banliyölerinin çöküşü engellenmeye çalışılıyor. Ve şehir buna tezat oluşturacak şekilde her gün büyüyor. Öyle ki şehrin %10'u boşluk üzerinde duruyor. Dayanıksız zemin üzerinde milyonluk şehir her geçen gün yüksek yapılarla ağırlaşıyor. Facia adeta geliyorum diyor. Aynı zamanda Paris'in altındaki (1 metre şehre 4 metre Ocaklarına yakınlıkta) metro hatları ayrı bir tehlike yaratıyor.
    3 ...
  22. 325.
  23. bokum gibi şehir. suya 7 euro alınırsa kainatın en güzel şehri olsa neye yarar. 1 sene turist gitmese, birbirlerini yer ibneler. götleri kalkık, amcık hoşaflı esnafların, turistlere köpek gibi davrandığı, türk ve arapların bir başka kabesi.
    1 ...
  24. 324.
  25. Dünyanın en pahalı şehirlerinden. Bir su için 4 £ ödediğim nalet şehir.
    0 ...
  26. 323.
  27. bir dil geliştirme sitelerinden birinde sadece seviyemi yukarılara çıkarmaya çalıştığım günlerden biriydi ya da ben öyle hatırlıyorum. yoksa nereden bilebilirdim kader dünyanın bir ucu olan brezilya'dan tanıştığım bir kadın ile uzun uzun sohbetler ettikten sonra istanbul, sao paulo derken orta yol diye bellediğimiz ve anlamı büyük paris'te buluşacağımızı ve dünya'nın en güzel, en alacalı renklere sahip beş günlük tatilini paket programa bile dahil edilmemiş, alelacelesi olmadan, woody'nin filmlerine bile konu olmamış karelerle birlikte en güzel şekilde sunacağını ve yönetmencilik oynayacağımızı.

    paris is always a good idea'dır. uzun uzun yazılasıdır. tebessüm edilesidir.
    0 ...
  28. 322.
  29. 321.
  30. 320.
  31. http://c06.haberself.com/...berself/69/7/149227_m.jpg

    çankırılıların boyunduruğu altına girecek kent. ingiltere tamam sıra adım adım fransa'da.
    1 ...
  32. 319.
  33. bu kartı sana paris’ten atıyorum

    çok türkçe bir aşkın ortasında
    çok türkçe bir yağmurun mağarasında
    çift kâğıtlının son dumanına sinen erezyonda
    kelimelerden
    beni aşağılayan, bir hiç yerine koyan kelimelerden
    ve tehlikeli, korkunç hayvanlardan kurtulduğum,
    kendime doğru
    bir çıkış yolu bulduğum
    güzel bir zamanda..

    bu kartı sana paris’ten atıyorum:

    bugün mavinin ayrı bir havası
    bugün rüzgârın özel bir şıklığı var,
    bugün kuşların yaşgünü çünkü sevgilim!
    bugün kuşlarla senden, senin
    o çok efkârlı ellerinden konuştuk uzun uzun
    bugün kuşlarla senin resmini çizdik
    bütün karakol duvarlarına
    biraz sandviç yedik, biraz su içtik seni düşünerek
    allahına kadar fırlamaydık senin anlayacağın
    bugün kuşların yaşgünü çünkü sevgilim
    bugün kuşlara senin ismini armağan ettim!

    gereksiz eklem ağrıları ve kriz değil midir
    ışıksız gözlerime bir nebze kan
    pul pul olmuş tenime enjektör kapanları kuran,
    duran
    sonra yürüyen
    sonra bir daha duran
    seyyah kalbime tüm ihtişamıyla boşalan
    hap niyetine sıcak elektriğin doludizgin sersemliğinde
    üşürken, açken
    kolları kısa ceketimin yakalarını kaldırırken
    sorgumda soruyorum bunları, hep soru kalanları:
    niye ayrıldık (cevabı kullanılmış, aids riski taşıyor)
    nasıl sustuk (cevabı, kalabalık getto masallarında)
    niçin birbirimize çarpa çarpa bir suça ortak olduk
    şimdi hangi dozda hangi ekolde zırvalıyorum
    sokaklarda mora mor çalan dönme bir gitaristken
    koşabiliyor muyum, nefes alabiliyor muyum, sıçabiliyor muyum
    dehşetli yerlerimden
    en karanlık gizlerimden çalakalem vurulmuşken
    otuz üçünde kahpe bir anarşist
    sırtında yetmiş yedi hançer yarası
    bir polisten tokatlanmış magnum ve ben
    gece camlarını, orospu.mlarını yumruklarken
    ya da

    çıplak ayaklarımla boş ilaç şişelerini ezerken
    her yer, herşey kırmızıya boyanırken duruluyorum
    ölmek üzere olan birin üstünde dönenen
    puşt akbabalar gibi yüzümün üstünde dolanıyor ruhum!
    bu kartı sana ben
    sanırım
    paris’ten atıyorum!

    mamafih,
    niye gelmişim, nerden gelmişim, neden burdayım
    sanki
    ekmeğe karışmışken toprağı özleyen buğdayım!
    sevgilim, ben ne soysuz bir adamım -ki
    kopan mi telinin yerine kurumuş bir gözyaşı takıyorum
    evet! evet!
    koşuyorum, yuvarlanıyorum, bağırıyorum, ağlıyorum
    faşizme yenilmişken
    avla avcının mesafesi daralmışken
    otuz üçünde bozguna uğramış bir devrimci
    kıçında yetmiş yedi.azrak yarası
    bu kartı sana ben
    büyük ihtimal
    paris’ten atıyorum!

    Küçük iskender.
    5 ...
  34. 318.
  35. futbol maçında patlamayla gündeme gelen şehir.

    bi futbol maçı olduğunda o bölgede güvenlik önlemleri yuksek olur genelde bunun sebebi terör eylemi degil taraftarın holiganlik ihtimalidir.
    wikileaks tarafından sızdırılan belgeleri dikkate alırsak:
    bu patlamayı bizzat Fransa hükümeti yaptı demiyorum ama kontrollü bir patlama olduğu %98.6

    (bkz: küsuratli rakam vereyim de)
    1 ...
  36. 317.
  37. Gelecekte türkler tarafından yönetilecektir.
    3 ...
  38. 316.
  39. Enjoy the night in paris.
    (img:#1088316)
    3 ...
  40. 315.
  41. bir adamın, emniyet müdürü ve karısını bıçakla öldürüp daha sonra intihar ettiği başkent.

    http://www.cnnturk.com/du...m&utm_campaign=buffer
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük