şimdilerde de istanbul'u bok götürüyor. demek ki neymiş? batılı hızla medenileşirken biz de hızla eğitimsizleşiyoruz.
sonra da halka cahil deyince bir kısım rahatsız olan yazarlarımız var. babası 28 yıl almanya'da çalışmış arkadaşımın vitrininde na şöyle yumruğum kadar taş duruyor.
sebebini sordum babasına; 28 yılda yollarda görebildiğim çöp niyetine tek şey buydu dedi.
Tamamen abartı bir önermedir. Osmanlı dönemindeki Fransaya giden elçilerin yazdıklarını okuduğunuzda avrupanın temizliğe çokta önem vermediğini görürsünüz. bildiğim kadarıyla şunu söyleyebilirim ki temizlik alışkanlıkları zayıfmış ama odanın içerisine oraya buraya tualetini yapma gibi bir durum da yoktur. mesele sadece kanalizasyon sistemini avrupanın geç öğrenmesi ve dolayısıyla hertürlü atıkların yerleşim yerlerine yakın yerlerde birikmesidir. temizliğe inanç olarak önem veren islam medeniyetleri çok önceden geliştirdikleri temiz su ve atık kanalları, avrupalılar tarafından çok geç hayata geçen sistemlerdir. dolayısıyla bu durum günlük hayatta kişisel ve çevresel temizlik ve tualet ihtiyacı gibi pek çok alışkanlığı etkileyen bir unsurdur. ha fransızlara hiçbir sempatim yoktur ama o dönemki fark islam medeniyetlerinin avrupaya göre çok daha ileri olmasından kaynaklanmaktaydı. Tıpkı şimdi tam tersi olduğu gibi
her yer pislik içinde olduğu içindirki millet pisliğe basmamak için parmaklarının ucunda yürüyorlarmış ve bu sayede bale ve vals dans türleri ortaya çıkmıştır.
en güzel ve pahalı koku markalarının paris'den çıkmasına vesile olan gerçektir. güzel kokuya ihtiyaç duyulmuş olmalı ki adamlar çalışmış yapmış. arz talep meselesi.
paris'in arka sokakları hala temiz değildir, hiç bir metropolün temiz olmadığı gibi. hatta tüm avrupa başkentleri içerisinde en kirli iki başkentten biri paris, diğeri brüksel'dir. her yer the grote markt ve la fayette civarı gibi değil elbette. istanbul'da etiler ile hacıhüsrev'in aynı olmadığı gibi.
Hayır, beşyüz sene öncesinin avrupalısını hatirlayip orgazm oluyorsun tamam da adama derlerse senin de padişahların çoluğunu çocuğunu kitir kitir kestiriyordu, bogduruyordu, parlak oğlanlar ortalıkta dolaniyordu diye, hiç bozulma o zaman.
O dönemin şartı öyleymiş öyle olmuş. Sen şimdiye bak. Adamlar koymuş mu cocuğu. Koymuş. E bitti o zaman.
tarihçileri ve paris'lileri bağlar. sen bugüne bak kardeşim. bundan kendine +rep kapmak çabasındaysan acınacak haldesindir zaten.
(bkz: ne oldum dememeli ne olacağım demeli)
Topuklu ayakkabı,parfüm ve şemsiye orada icat edildi diye biliyorum.Neden mi?
Topuklu ayakkabı yerdeki b*klara olan teması engellemek için,
Parfüm pislik kokusunu azaltmak için,
Şemsiye ise binaların pencerelerinden insanların aşağıya doğru idrarlarını yapmaları sonucu icat edişmiştir.
halkımız için bir tür mastürbasyon aracı. bir de topuklu ayakkabı, parfüm ve şemsiye'nin icadı ile destekleniyor ya. işte ben buna çok gülüyorum, ağlamam gerekirken...
--spoiler--
ilk şemsiye kullanımına mezopotamya'da rastlanır. güneşten korunmak amacıyla kullanılan ilk şemsiyelerden sonra m.ö. 1200 yıllarında eski mısır'da koruyucu bir niteliği olduğuna inanılan şemsiye, roma kültürüne mısır'dan geçti.
--spoiler--
--spoiler--
eski çağlarda çinliler, hindular, mısırlılar, israiloğulları, araplar, yunanlar ve romalılar tarafından kulanılmaktaydı. latince tümüyle uçucu anlamına gelen per fumum sözcüğünden türemiştir.
--spoiler--
--spoiler--
ms.1500:
erkeklerin ata binerken kullanacağı ayakkabı tiplerine modern anlamda topuk benzeri bölümler kondurulur. topukumsu parçaları olan botlar erkekler arasında revaçtadır.
ms.1533
italyanlar'ın soylu gelini catherine d'medici, 14 yaşında orleans dükü'yle evlendirildiğinde, düğünde boyu uzun gözüksün diye topuklu ayakkabı giymektedir. gerçek anlamda yüksek topuğun leonardo de vinci tarafından icat edildiği rivayet edilmektedir
--spoiler--
not: her söylenene inanmayın. özellikle de forward mailleri ciddiye almayın artık. hala anlamadınız mı? onlar, mail adreslerinizi tespit edip size spamviagra reklamı göndermek için. o kadar çarpıcı olmalı ki o kadar fazla yayılsın, o kadar fazla mail adresi toplansın.
fransız asilzadeleri yıkanmaktan pek hoşlanmadıkların, parfüm icat edildiğinden ve sokakta yürürken başınıza gelebilecekler* göz önüne alındığından doğru bir tespittir.
bugun onemli. zamaninda bok goturen sehre bugun girebilmek için gidip fransiz konsoloslugunun
onunde sabah 6 da kuyruga giriyor,
nolur bir kere fransa topragina ayak basayim diye yalvariyorsun.
bizimkisi zugurt tesellisi. gerçekle yuz yuze gelmeye got yemiyor. bize ne 300 yil oncesinden.
300 yil oncesindeki herhangi bir durumun faydasini goren varmi?