diyarbakır a hiç gitmediği halde, sıcak koltuklarında oturup, bir elleri klavyede diğer elleri taşaklarında yazarların, bol bol yorumlayacağı başlıktır. önce ankaradan öte yana geçilmelidir sonra yorum yapılmalıdır. opus dei denen vatandaş abd de yaşamaktadır ve hayatında hiç diyarbakırlı tanımamıştır ama bu kadar kolay yorum yapabilmektedir. ayrıca türkçesi de çok kötüdür yazdığı 10 mesajdan 8 ini tekrar tercüme etmiştir.
önce niyetininz halis olacak sonra diyarbakır a gideceksiniz. bu gün hepinizin ibne dediği cemil ipekçi diyarbakır sokaklarında tek başına rahat rahat dolaşmaktadır, çünkü niyeti bellidir, at gözlüklerini çıkarıp gitmiştir.
paris hiltonun diyarbakır a gitmesini çok önemli bir olay olarak görmüyorum diyarbakır a her ay avrupadan amerikadan onlarca diplomat ve sivil toplum örgütü temsilcisi geliyor. öyle ki cumhur başkanı bile bu kadar ziyaret edilmiyor.
hala birşeyleri hazmedemeyenler varsa diyarbakır surları onlara girsin diyorum ve konuyu kapatıyorum.( az değil 5 km)
edit: eksilere bakılırsa bayağı hazmedemeyen var. ama surlar 5 km hepinize yeter.
tabi hilton otelin sahibi olarak kalacak yer bulmuş o yüzden gidiyordur. biz halk ounları ekibi olarak gittiğimizde hiç bir otel kabul etmemişti bizi duyarlarsa oteli taşlarlar diye. üstüne bir de gösteri yaparken kolonların kablolarını kesmiştlerdi. 1 hafta kalacakken ertesi gün dönmüştük. kolonların kablolarını kesmeseler bari.
diyarbakır'a geleceği doğruysa; evet gelir, havaalanından süper lüks bir otomobille sayısız koruma eşliğinde alınır ve hilton otelinin en lüks suitine bırakılır. belki lobide gazetecilere röportaj verir, fotoğraf çektirir, reklamını yapar ve haydi bakalım gene süper lüks otomobille uçağa. o kadar.
diyarbakır'a geliyorsa, bu demek değildir ki, gidecek elini kolunu sallayarak oranın en işlek caddesinde kendi başına alışveriş yapıp, kebap yiyecek. yok efendim öyle bir şey.
istanbul'a geldi de n'oldu sanki?
istanbul'un havaalanı, otellerinden, lüks ve minimum 5 yıldızlı yerlerinden başka neyini gördü?
semt pazarına falan mı gitti, akşam taksimde tek başıan dolaştı, sahilde yürüyüş mü yaptı.
sikseler, asıl istanbul'da sikerlerdi onu.
paris hilton'un olası bir tatilinde diyardiyarbakırı tercih etmeyeceğini göstermek için diyarbakırı eşeğin götüne sokmaya ne gerek var onu anlamış değilim.
kürtlerin her yılbaşında taksim'de yaptıkları toplu ırza geçme girişimlerini bilen guinness rekorlar kitabı bölgeye temsilci gönderip "dünyanın en kalabalık toplu ırza geçme girişimi"ni belgeleyecektir.
istanbula veya antalyaya yada herhangi bir ilimize gelmesi ne kadar normalse diyarbakır ilimizede gelmesi o kadar normaldir.
çokta lazımdı lütfen gelsin.
south park'ın s08e12'de, 2.23sn- 3.24sn arasındaki sahne izlenirse paris hilton'un diyarbakır seyahati ve bu seyahat hakkında olası düşünceleri ile ilgili daha iyi yorum yapılabilecek 'geliş'tir, ziyarettir.
ya da s08e12'nin tamamını izleyerek;
' paris hilton üzerine, hatta dünyadaki örnek alınan kişilik modelinin nasıl değiştiği üzerine '
biraz daha düşünün.
not: * s08e12'nin anlamı 8.sezon, 12.bölüm demek.
not2: bu bölümün ismi: Stupid Spoiled Whore Video Playset'dır.