efendim adolf hitlerin ilham kaynağı olan mussolininin sağ koludur pareto.aynı zamanda italyan iktisatçıdır,bunlarla bir olup kendi halkınada çektirmiştir ama halkın intikamı acı olmuştur,paretoyu ayaklarından bağlayıp başaşağı sallandırarak ölüme terketmeişlerdir.
80/20 kuralı olarak da bilinir. çeşitli konularda kullanabilir: satışların %80 i müşterilerin %20 sinden gelir, gayrimenkullerin %80 i nüfusun %20 sine aittir, bezelye tanelerinin %80 i tüm bezelyelerin %20'sinden çıkar, vs.
Pareto'ya göre, toplumsal yaşamın her alanında uğraş veren bireyler arasında en başarılılarseçkin grubunu oluştururlar: Usta bir avukat, zengin bir iş adamı, çok yetenekli bir müzisyen vb. öteki meslekdaşlarından üstün yetenekleri nedeniyle ayrılırlar. Birincilerine (10) numara vermek gerekirse, ötekiler çok daha düşük not alırlar. Bu nedenle toplumda bir üst katmanı oluştururlar.
Ayrım, seçkinler ve seçkin olmayanlar arasındadır. Seçkinler aristokrasidir; askeri, dinsel, ticari, toprak aristokrasileri gibi.
Pareto, bu ayrımdan sonra, seçkinleri de ikiye ayırıyor: Yönetici elit ve yönetici olmayan elitler. Yönetici elit iktidar sahipleridir. iktidar sahipleri de toplumun içinde bulunduğu durumlara göre, istikrarlı dönemlerde tilkiler, kriz dönemlerinde ise aslanlar arasında değişir. Pareto'ya göre seçkinliğin ölçütü soy, aile, zenginlik, askeri başarılar, zeka, yetenek (matematik, müzik gibi), ahlaki sağlamlıktır. Ne var ki, üst sınıflar genellikle varlıklı sınıflardır. Bunlar elittir, aristokrasidir. Paretonun bu gözlemlerindeki amacı, toplumda yaşayan bireylerin eşit olmadıklarını vurgulamaktır.
Öte yandan, Pareto seçkinlerin giderek yerlerini başkalarına bıraktığına değinmektedir: Tarih, aristokrasilerin mezarlığıdır (Burada, Tunuslu tarihçi ibni Haldunun (1332-1406) Mukaddimesini anımsıyoruz: Göçebelikten yerleşik düzene geçen topluluklarda, baştaki yönetimler, rahatlık ve sefa içinde, giderek zayıflarlar ve yerlerini yenileri alır). Pareto, seçkinlerin dolaşım olarak nitelendirdiği bu durumla, seçkinlerin dışarıya kapalı bir azınlık oluşturmadıklarını, tersine alt gruplardan başarıları ile ön plana çıkan kişileri (potansiyel elit) de aralarına kattıklarını belirtir. Böylece toplumsal patlamalar önlenmekte, karşı elitler sistemle bütünleştirilmektedir. Dolaşım kuramı, bir çeşit emniyet sübabı olarak da değerlendirilebilir. Bir alt kasttan bir üst kasta geçmenin yasak olduğu Hindistan gibi kapalı seçkinler olgusu karşısında Pareto, daha esnek ve doğal olarak daha modern bir kuram geliştirmektedir (Fransız 1789 Devriminin soylular ve din adamlarının ayrıcalıklarına karşı çıkan burjuvazi tarafından gerçekleştirilmesi de, kapalı seçkinlerin toplumsal bitiş yönünde çökeceğini göstermiştir).