pardon filminde geçen repliklerdir.
--spoiler--
komiser : sen bu yaşa kadar niye gitmedin askere ?
ibrahim : olmadı.
komiser : ne olmadı ?
ibrahim : kısmet olmadı.
--spoiler--
--spoiler--
müdür : ne var ne yok ?
2. müdür : haberler kötü müdürüm. 5. koğuştan 4 kişi firar etmiş sayın müdürüm.
müdür : yok yahu. rezalet. sabah yoklamasında mı anladınız ?
2. müdür : hayır gazete yazıyor.
--spoiler--
--spoiler--
biz suçsusuz hakim bey !
o bi bok değil ki. onu bütün suçlular söylüyor.
--spoiler--
sahiden suçlu hiç yoktur, herkes suçsuzdur ! ben biliyom bu hikayeyi, pardon..
--spoiler--
aydın: ibrahim bizim şişme bebek ne zaman gelicek?
ibrahim: geldi olum şişme bebek. mapushanemize ulaştı, bugün koğuşumuza ulaşıcak.
aydın: yapma yaa. güzeel. getirsin gardiyan, niye getirmiyor?
ibrahim: getiricek, bi punduna getirince getiricek. küçük bişey diil olum o, hayvan gibi bi paket.
aydın: ne isim koyucaz.
ibrahim: asuman orospu asuman.
--spoiler--
tiyatro oyununda o kadar komik olmayan repliklerdir. ama çok çok komiktir.
--spoiler--
polis: sayın amirim isterseniz biraz elektrik verelim hemen tanırlar birbilerini.
amir: hayır memurum işkence yok.
muzo: işkence yok. avrupa insan hakları mahkemesine kadar giderim valla. strazzburk' da avukat arkadaşlarım var benim haaa. şak dava açarım. siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?
amir: biliyoruz. muzo.
muzo: haa ona göre yani.
--spoiler--
--spoiler--
ibrahim: bana da versene bi cigara.
muzo: hayır veremem. çok az sigaram kaldı, buradan ne zaman çıkacağımız belli değil.
ibrahim: oğlum muzo kıllık yapma. bu durumda o cigara zaten yetmez. nasılsa bir formül bulunucak. sinirimi bozma attır bi cigara.
muzo: hayatta vermem.
ibrahim: bana bak muzo. seni şimdi burda boğarım geri kalan cigaraların hepsini yalnız içmek zorunda kalırım. her cigara yakışımda da "rahmetlinin cigarasıydı" diye dertlenirim. beni böyle filtreli dertlere gark etme attır bi cigara.
--spoiler-
şahin k: sen de istiyorsun itiraf et.
avrat: ne diyorsun sen burası dağ başı mı ?
şahin k: tallahi bilmem burası dağ başı.
şahin k: seve seve verirsen sende zevk alırsın yoksa bak götten yaparım bu defa.
avrat : iyi tamam hadi.
--spoiler-- komiser: 16 yıl nasıl kaçtın askerden? seni kimler kolladı? ibrahim: kimse kollamadı. benim gençliğimde bizim askerlik şubesi eski binadan yeni binaya taşındı. o sırada baaazı dosyalar kaybolmuş. 16 yıl beni hiç kimse arayıp sormadı. komiser: sen niye gidip sormuyosun niye beni sormuyosunuz diye? canın askerlik yapmak istese gider sorarsın. ibrahim: gittim sordum. almanya'ya gitcektim ben bi ara. pasaport için askerlik kağıdı lazım. gittim askerlik şubesine. senin burda kaydın kuydun yok dediler. sooona ordaki yazıcı çocuk "ibrahim abi şube taşınırken bazı dosyalar arazi olmuş. seninki de o arada gitmiştir heralde. istersen sen artık bu işi hiç kurcalama. siiiktir et" dedi. komiser: nüfus cüdanı götüreceksin, ikametgâh götüreceksin, yeni dosya açtıracaksın lan! ibrahim: sayın amirim bilmiyorum siz 4 nala mı gittiniz fakat kimse askere öyle koşa koşa gitmez. ben de şöyle bi iş kurayım ondan sonra giderim dedim. iş kurma işi biraz uzadı. ben askere gitmiycem demedim ki lan! komiser: lan deme vururum ha! ibrahim: siz de demeyin. ben de vurabilirim. ismim ibrahim. memur: amirim özür dilerim. bu ibrahim arkadaş çok stresli. daha sorgulama kıvamında değil. izin verin kendisine ben biraz nöroşiruji ve endokrinoloji yapayım rahatlasın.
--spoiler--
- senin allaah cezanı versin ibrahim
+ verdi işte daha ne vericek
- benim ne suçum var
+ benim bi suçum var mı ki
- var tabi, polis seni kovalıyo sen hıyar gibi kaçıp benim eve geliyosun. polis zaten heyecan arıyor... pat! içerdeyiz.
-polis niye kovalıyor seni?
+hiiiçç. polisin salaklığı işte. ben kaçıyorum diye kovalıyor. kovalanacak bişi yok.
-sen niye kaçıyorsun?
+hiiiç. kaçılacak bişi yok. fakat tabi polisa bana birden bire "hey sen!gel buraya gel buraya. sen niye burdur'dan siirte istanbul üzerinden gidiyorsun bakiyim? yoksa yoksa muzoylan oturup efendigene rakı falan mı içecen?
-aaaaa!!!!!
+yaaa. dicekmiş gibi bi pisikoz oldum. bi an polisle öyle gözgöze kaldık, ben koşmaya başlayınca, o salak da kovaladı tabi.
--spoiler-- komiser: ordu içinde gizli faaliyetin var mı? ibrahim: ne gizli faaliyeti ya? gizli faaliyete vakit mi var askerde? 1-3, 3-5, 5-7 devamlı nöbetteyim. bütün nöbetleri ibrahim'e yazarlar. o cemalettin yüzbaşı da bana gıcık! komiser: niye gıcık! sana cemalettin yüzbaşı? ibrahim: lan dedi diye kafa attım. komiser: belanın tekisin sen yani? enişteye bıçak, komutana kafa. ibrahim: hayır komutanım, yani sayın amirim. çok sakin adamımdır. sadece bu lan lafına tahammülüm yok. komiser: seninle burdur'dan aynı otobüsle istanbul'a giden başka asker var mı? ibrahim: yok! onların istanbul'da bi işi yok. komiser: onların istanbul'da işi yok ama senin var di mi? onlar kim? ibrahim: öbürleri... komiser: öbürleri ha? örgütsünüz yani? ibrahim: eveeet. komiser: heh güzeeeel. işte böyle tatlı tatlı anlat ibrahim. örgütün başı kim? ibrahim: albay niyazi. komiser: albay da işin içinde ha? memur: birden dili çözüldü amirim. komiser: örgütün adı ne? ibrahim: türk silahlı kuvvetleri... komiser: sen benimle dalga mı geçiyosun lan! ha? ibrahim: hayır lan! soruyosun söylüyoruz. şu an içinde bulunduğum örgüt şanlı türk ordusu!
--spoiler--
--spoiler--
komiser: sen şimdi efendi gibi anlat herşeyi, seni çükünden tavana asmak zorunda kalmayalım.
ibrahim in bu laf sonrası tavanın yüksekliğine bakması, belki kurtarır diye.
--spoiler--
--spoiler-- komiser: muzafferi getir. ibrahim: muzaffer de mi burda? komiser: evet tabi ya. gelsin bak bakalım tanıyo musun tanımıyo musun. ibrahim: yav madem muzaffer burda sen 2 saattir onu niye getirtmiyosun? getittittirt muzafferiiii sarılıp öpüşelim kapansın bu konu.
--spoiler-- komiser: şimdi söyleyin bakim 3. adam kim? ibrahim: hangi 3. adam? komiser: bu eylemleri 3 kişi yapmışınız. 3.'nün adını da vericeksiniz ki dosya tamamlanıp mahkeme başlıycak. muzo: ne 3. adamı ya ben bi tatsızlık olmasın diye imzaladım he he. ibrahim: ne yani şimdi bi de 3. adam mı uydurucaz? * komiser: ee söyleyin bi arkadaşınızın ismini olsun bitsin. yoksa mahkeme başlamaz.
--spoiler--
ibrahim: hemen cevap vermek zorunda değilsin asuman. asuman: ben sözlüyüm. ibrahim: sözlü mü? ne sözlüsü? kimle sözlüsün? asuman: kendisi subay, ben doğduğumda komşuymuşuz. o benden 3 ay önce doğmuş. sonra annelerimiz bizi beşik kertmişler. ibrahim: salak karılar! beşik kertme neymiş? sen beşikte mi büyüdün? asuman: söz gelişi işte. ne bileyim? ibrahim: kerttirtmeyin bana beşiğinizi! komşuda bir herif doğdu diye senin onla evlenmen gerekmez. sapıklığın alemi yok. evlenemezsin, evlendirtmem! seni benden başka kimseye yar etmem asuman! ayrıca ben kahvede herkese asuman benimki demişim artık, ağızdan çıkmış bir laf var ortada.
--spoiler-- ibrahim: söyliyelim o zaman birini. aydın'ı söyliyim. aydın diktepe! komiser: kim o? ibrahim: o arkadaş işte. 3. adam. esas çocuk. komiser: adresi? ibrahim: öle tam adres olarak bilemem de sayın amirim taksimin göbeğinde büfesi var işte. ya muzo neydi bizim aydın'ın büfesinin ismi ya? ay büfe mi dın büfe mi?
--spoiler--
