bir bardak kırıldıktan sonra nasıl yapıştırıalmıyorsa, hayallerimiz de kırıldıktan sonra bir daha asla yapıştırılıp eski haline döndürülemez. hayal kırıklığı heveslerin yok olmasıdır. geri gelmez giden gider..
bir hayal olmayacak olamayacaksa yapiştirmaya kalkmak zaman kaybidir. hayali yedeğie alir uygun zaman kollarsiniz. tabiki olmasi gereken hayallere ağirlik verip onlari gerceklestirmeye calisirsiniz. zaten hayat bir hayalden diğeri kosusturmaktan baska bir şey değil midir?
hayatın yapbozunu yapmak gibi bir şey aslında, eksik parçaları hayallerle tamamlamak, bulamadıkların yerine koyacak şeyler bulabilmek, aslı gibi olmasa da hiçbir zaman..
suya düşen kağıdı kurtarmaya çalışmak gibidir, kağıt kurutularak kurtarılmıştır ancak üzerindeki kağıt ve kalemin -iki sevgilinin- nişanesi olan ve büyük hikayecinin "yazmasaydım çıldıracaktım" itirafında bulunduğu yazılar bulanıklaşır, okunmaz olur. hayallerin parçalanmasına neden olan hadiseler yaşamı yeniden şekillendirmiştir ve kırık hayallerin nerelerinden, nasıl yapıştırılacağı ise muhaldir.