inişe kadar müslüman olacak ama bi faydasını göremeyeceği insandır şayet tek bildiği bismillahtır. üniversitedeyken tez sunumundan 10 dakika önce bir ateist arkadaş bismillah bismillah diye kıvranırken aslında her ateistin allaha inandığını gururlarına yediremedikleri için belli etmediklerinin farkına varmıştım, her ateistim diyen aslında inanır beni eksileyenlerde buna dahil.
paraşütü açılmayan iman sahibinin içinde bulunacağı durumdan daha iyidir; cevaplanmayacak yardım peşinde koşmak yerine durumunu kabullenir (kabullenmese ne olur sanki).
Burada saçmalayan sözlük yazarlarının üstüne düşerse, belki ilahi adalet vardır deyip, inanabilir. Onun dışında Allah demek sadece çaresizliğini gösterir, inandığını falan değil. Paraşütü açılmayan hızla aşağı düşen bir insanın düşünceleri, inançları ve o anda aldığı kararlar sağlıksız olacaktır. Bu kişi o anda anaaaa! diyee de bağırabilir.Neden anaa diye bağırır? Annesinin onu kurtaracağına inanmıyordur herhalde!
ölürken yok efendim tanrıyı-öteki tarafı düşüneceğine bu kadarmış, şansım yaver gitmedi şeklinde söylenebilir veya aklından önemli insanları bir film şeridi gibi geçirebilir. ateist olmasından ötürü binbir türlü şaka yapan müslümandan da özde daha müslümandır. ateist de insandır, ölür. soruyorum sana cennetin olduğunu kim söyledi? fotoğrafını mı gördün, tanrın mı rüyana girip söyledi?
Eşh harflerinin yan yana gelmesi ile ağızdan çıkması muhtemel sözcükler söyleniyor; el önce başa, sonra göğüse, ardından önce sol, sonra sağ omza götürülüyor veya aynı görev ile kullanılabilecek hal ve hareketlerde bulunuyorsa kişi, bir merak varsa içinde, her zaman reddettiği kendinden üstün bir güce yalvarmaya başladıysa, lanetler ve küfürler karıştıysa dilinde..
o hep yalancı olmuştur. olduğu gibi görünmemiş, hayatın uçlarında seyretmek isterken maneviyattan soyutlanmıştır.
O hiç öldürmemiş,
Hiç zarar vermemiş,
hiç kötü olmamıştır belki.
Ama hep yalancı olmuştur.
Paraşüt açılmadığında; açılmamasının nedenlerini araştırıp son ana kadar açmaya çalışıyor, ümidini kesitiğinde de hayata gülümseyip "elveda, buraya kadarmış" diyorsa.
O hep dürüst olmuştur.
belki öldürmüş,
belki zarar vermiştir,
belki hep kötü olmuştur.
ancak hep dürüst olmuştur. olduğu gibi görünmüştür.
sahip olduğu erdemlerle göçecektir bu gezegenden.
bir gece yarısı entrysinin daha sonuna geldik, inançlara kimliklere kültür ve geleneklere sonsuz saygı ile..
tanrının adını haykırarak aşağı çakılacak ateisttir.
yazar arkadaşlarım. böylesine bir başlığı görünce kısa bir anı'm geldi aklıma. paylaşmak gerek.
yıl 1997 ocak ayı. antakyada 5.7 şiddetinde deprem olur. ama bu depremden yarım saat önce 4.5 şiddetinde öncü deprem oluyor. tabi bizler göt korkusuyla ocak soğuğunda sokaktayız. beklenen 5.7 depremi geliyor ve herkes "ya allah kurtar bizi" diye bağırıyor. gözümle çevremi taradım. ne göreyim. bizim allahsız tamer. bütün gün allahı söver dururdu. şimdi allahım diye bağırıyor. işte biz buna göt korkusu diyoruz.
bir süreliğine Allah'a inanacak olan insandır eğer kurtulursa yine inanmaz...
paraşütü açılmayan vatandaş yedek paraşütü açacak ve kurtulacaktır...
yere indiğinde sorulan ilk soru:
-kanka ne yaptın ya neler hissettin?
+sorma ya nerdeyse inanıyordum...
kendi inancını tüm varlığıyla kabullenmiş bir kişi ise, tanrının varlığına inanıp hayatı boyunca dinin gerekliliklerini yerine getirip, kendine dürüst davranamayan insanlardan daha şereflidir. yolda bir dilenci görüp ona beş kuruş para vererek insanlığa yardımı olduğunu düşünen, ya da evine gidip kutsal kitabı okuyup kendini kandırdıktan sonra, kendinden yaşça küçük kızlara sarkan bilinçsiz beyinler düşünsün paraşütü açılmadığında ne yapacağını!