"47 - Onlara: "Allah'ın size rızık olarak verdiği şeylerden hayra harcayın" dendiği zaman, o kâfirler, müminler için: "Allah'ın dileyince doyurabileceği kimseyi biz mi doyuracağız? Siz apaçık bir sapıklık içinde değil de nesiniz?" dediler."
buradan inananların çevresindekilere yararlı işler yapması gerekliliği ortaya çıkar. fakiri gözetmek ve yardım etmek gibi.
turkiye de pek mumkunati yoktur. Hayra harcamak icin once paralanmak ki harcayalim. Parasi olanlar zaten kacak gocek en yonetenlerden yonetilenlere kadar..
herkesi zorlar o yüzden yapabilen azdır.
hiçbir önemi olmamakla birlikte, dini, imanı hiç dilinden düşürmeyen insanlar için. servetine bakarım çoksa dudak bükerim. çünkü imanı sağlam insan dağıtmaktan dolayı fazla birikim yapamaz. ha allah dağıtana gani gani verir derler tabi onu da bir kenara koyalım. az çok geçmişinide biliyor olmak lazım. tabi bu seçimi yapacak olan ben değilim bizimkisi fikir yürütmek.
yaf bir de niyet çok önemli derler ya niyet.
sen 40 ında kuruşunu dağıtmadığın servetini 80 ine geldiğinde dağıtmaya başlarsan bu bana lazım değil işime yaramıyor bari dağıtayım da öteki tarafı garantileyeyim amaçlı olabilir. yani, paranla orada yer satınalmaya çalışmak gibi bişey.
yemezler tabi. sen neyi kimden gizliyorsun o sana senden yakın değil mi.
bunları söylüyorum da ben hepsini yapıyorum anlamı çıkmasın.bir nevi kendime eleştiridir, bu yazdıklarım.
dedik ya zor iş.
not: yukarıda yazdıklarım kıt akıllı birinin fikirleridir. dikkate almayın.