parayı bulunca ne yapacağını şaşıran ve gözü dönmüş olan, aslında karısını hiç sevmemiş basit ve zavallı bir kişinin yapabileceği eylemdir. aynı zamanda kişinin kendisini rezil ettiği, saygınlığını yitirdiği, çevresindeki insanları kaybettiği andır. parayla her şeyi satın alabileceğini düşünür. aşkı bile. *
(bkz: ne oldum delisi olmak)
lotoyu tutturanların ilk yaptığı iş. gazetede vardı bir tane, ilk iş karıyı boşayıp istanbul'a gitmişti adam. bütün parayı karı kızla yiyip kumarda borca girdikten sonra da karısına gidip borç istemişti, kadın parayı vermeyince kendini asmıştı. garip insanlar var zira.
bu tutumu gerçekleştiren kişi bizzat babamdır. artık bu saatten sonra ona baba demek bile en büyük günahlardan biri olarak hafsalamda yer alıyor. bende yarattığı etkileri, yalnızlık duygusunu dünyanın en ama en zengin adamı da olsam dolduramayacağım gün gibi ortadadır. etmeyin, eylemeyin. siz karınızı sevin, öpün, okşayın, tebessüm edin, elini tutun ki çocuğunuz da sizi örnek alsın ve her gece mutlu mutlu uyusun. yaşamış biri olarak konuşuyorum. kusura bakma sözlükçüm çok doluyum bu konularda yazsam sabahlara kadar 200 sayfayı bulur. kısa kesiyorum ki aydın havası olsun.
acınası tiptir. para var zaten karıyla da ye kızla da.
hadi para bitti ne bok yiyecen karıya gidipte beni affet dersen karı seni kabul eder mi; yarrağım gibi bırakmasaydın der(çift r ile der ki vurgu ve tonlama tam olsun) ve çeker gider daha da gelmez davosa.
insannın paraya tapmasından dolayıdır. herşeyi satın alabilceğini düşünür parayla. buna duygular ve insanlarda dahil. ne kadar zavallı bir zihniyet.
bir kızılderili atasözü ne güzelde özetliyor durumu;
Son Ağaç kesildiğinde, Son nehir kuruduğunda, Son balık öldüğünde. Beyaz Adam; paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak.