şehirde yaşayanlar arasında yazı tura oynatarak* bahis şirketi kurmuştur. parayı ilk bulan insanın köşeyi dönmesinden esinlenen diğer insanlar da çabuk ayılmış ve çok sayıda bozuk para imal ederek bu sektöre girmişlerdir. her işte olduğu gibi bu işin de şirazesinin kaçırılmasından sonra elde kalan ise yığınla işsiz ve elde kalan tonlarca bozuk para olmuştur. ülkenin dört bir yanından gelen çok sayıda bozuk para sahibi işsize çözüm bulmak amacıyla kral bu bozuk paraları sahiplerinden almış ve karşılığında her birine ekmek, meyve, et vs vermiştir. çok değerliyken çok sayıda üretilmesi sonucu bir anda değerini kaybeden bozuk paralar böylece yeniden değerli hale gelmiştir. bu işin sonunu alamayacağına inan kral, para sahiplerinden söz konusu bozuk paraları alırken bir daha bu paraları üretmeme koşuluyla vatandaşlara malları vermiştir. üretme tekelinin de kralın eline geçmesiyle beraber piyasada paranın değeri daha da artmış ve mallara karşılık olarak takasta kullanılmaya başlanmıştır. söz verdikleri halde arada sırada yeni paralar üreten insanların* ortaya çıkması üzerine kral parayı basarken saraydaki heykeltıraşını bu işle görevlendirmiş ve basılan her parada kendi resminin bulunmasını şart koşmuştur. kralın ve heykeltıraşın ölmesiyle beraber başa geçen yeni kral paraların üzerindeki resimlerin yapılamadığını gerekçe göstererek kendi resminin paraya çizilmesi emrini vermiştir. böylece başa geçen yeni kralların kendi resimlerini bastırmaları gelenek haline gelmiştir.