Sevdiğiniz insanla oturup saatlerce sohbet edebilirsiniz.
Yağmurda donunuza kadar ıslanıp düşünmeden yürüyebilirsiniz.
Eğer istanbul'da iseniz dünyanın en güzel manzaralarından biri olan boğazın sularına saatlerce dalıp gidebilirsiniz.
Salı günleri Osmanbey metro istasyonunda çalan güzel amcalarımızı dinleyebilirsiniz.
Ücretsiz açılışlara sergilere gidebilirsiniz.(üstelik bedava şarap bile içebilirsiniz)
Ve parasız yapılabilecek bir çok şey daha sayabilirim eğer düşünürseniz.
Bugün Bahçedeyken leylek göçüne rastladım. Yüzlerce leylek tepemde dakikalarca dans etti. Girdaplar piramitler falan birsürü kareografi. Verdiği hissi hiçbir para satın alamaz sanırım.
Leyleği havada gördük bu sene çok gezmeli olacak zannımca.
Sevdigim cocugu bi seylerle ugrasip ayni zamanda bana bi seyler anlatirken izlemek. Hem konusuyo diye bakmis sayiliyosunuz aslinda ne anlattigini dinlemeden icinizden "allam ya cok tatli ay arkasini dondu oha lan kaslara bak omuzlardaki oys popoya bakma bakma (bakti)" diye konusmak.
Sonra ne anlattim en son ne dedim derse sicarsiniz gerci. Bedava lan oyle izliyon canli kanli.
Paranın mutluluk getirmediğinin söylendiği Herkes tarafından duyulmuştur.
fakat bunu diyen Derviş acaba kaçıncı yüzyılda yaşamıştır? Ya günümüzde yaşasaydı da yine böyle mi der yoksa?
Neyse, Orasını karıştırmadan düşünerek akla gelen şeyleri sıralamaya başlayayım.
Benim için bunlar: düşünmek, doğayla içiçe olmak, hayvanlar - özellikle kediler- , insanlar - bazı insanlar, bazen insanlar- , hayal kurmak ( aslında bu da düşünmeye dahil mi! ) , Güneş'in doğuşuna denk gelmek , yıldızları ve ayı görmek, çalışmak - ama sıkılmadan- ve yıkanmak ve uyumak.
Çok uzun yazdım bilerek, nasılsa okumayacaksınız. Pehhh...