parası olduğu halde devlet üniversitesine giden yüzde 1 için yüzde 99'u feda etmektir.
işgücü niteliksiz ve ucuz olsun demektir, cahilsin sen cahil kal demektir. ülkenin geleceğine kastetmek demektir. vatana ihanet demektir.
eğitim herkese eşit bir şekilde sunulması gereken bir haktır. parası olmayanların yararlanamayacağı bir eğitim sistemi hayal etmek bencilliktir her şeyden önce. gel gör ki şunu da akıldan çıkarmamak lazım:
bir öğrencinin devlete senelik masrafı binlerce liradır. (gerçek rakamı sırf buraya yazmak için araştıracak değilim. lakin on bin tl ye yakın, belki de daha fazla bu miktar.) kimin cebinden çıkıyor bunlar? vergi veren vatandaşın. o halde vatandaş parasız verilen eğitimden kimlerin faydalandığını sorgulamakta sonuna kadar haklıdır. parası cebinden çıkıyor zira. kaynak israfı yapılıyor diyene sosyalistlerden araklanmış müteahhit çocuğu söylemiyle yaklaşmak şuursuzluktur bir kere. burada anlaşalım.
bakın, ihtiyaç duyulan üniversite mezunu sayısı bellidir. bunun fazlası israftır. kapatırsın gereksiz üniversiteleri, hem bilim insanları rahat eder, kendilerini araştırmalarına verebilir, hem de geri kalan öğrenciler adamakıllı bir eğitim alabilir. üniversiteye girişte fırsat eşitliği sağlamak basitçe herkese üniversiteye girme fırsatı vermek değildir. böyle bir durumda parasız eğitim sadece ve sadece kaynak israfıdır.
velhasıl, eğitim paralı olmamalıdır. ama vatandaşın cebinden çıkan eğitim parası da çarçur edilmemelidir. doğru olan budur. üniversiteyi yata yata bitirmiş, hiç bir şey kazanmamış, sadece ortam gezmiş kişiler mümkün olduğunca bu kurumdan uzak tutulmalıdır. gitsinler başka yerde aylaklık yapsınlar efendim. kaliteyi düşürmesinler.
yıllardır anlam veremediğim durum.
şimdi efendim anlatayım durumu; liseye gidiyorum o dönem ve farklı siyasi düşünceleri sorguluyorum hangisi bana uyarsa dalacam işte. neyse bir gün ülkü ocaklarından elemanlarla diğer gün emep'lilerle sonraki gün de maklubecilerle muhabbet ediyorum. e tabi hepsi de bu saf ve masum anadolu çocuğunu yanına çekmek için her puştluğu deniyorlar.
neyse yine 6 kasım işte bilindik günlerden emepliler protesto için çağırıyorlar yok olmaz dedim okula gitmem gerek o gün mutlaka.
mhp'li arkadaşlar geldi okul çıkışına adam toplamaya onlara da olmaz dershane var dedim fıydım.
akşam haberleri izliyorum. çıkan arbedeyi gösteriyor. bir yandan polis vuruyor parasız eğitim diyenlere bir yandan sağcı elemanlar. güldüm kendi kendime çok parası var lan galiba bunların diye.
ertesi gün cevap arıyorum niye böyle yapıldı diye. iki tarafa da sordum siz niye böyle yapıyorsunuz diye.
emep'liler emperyalizmden başlayıp din'e, otoriter rejime kadar getirdiler işi.
mhp'li elemanlar ise onların amacı farklı diyerek işin içinde çıktılar.
o gün iki grupla da ilişiğimi kestim işte ben.
maklubecilerle ilişik kesme işi çok daha komik. ağlak abilerini gösterince ben güldüm bunlar da beni kovdular. *
(bkz: allahım sana havale ediyorum)