evet evet bu olay bizim ülkemizde yaşanıyor. biz türklüğümüzle övünen her türk asker doğar sözü ile büyüyüp bu sözü duyunca tüylerimiz diken diken olan biz artık sorgulamaya başladık bazı şeyleri.
ilk sorgulama bilgisayar mühendisi oğlu şehit düşen anneden geldi. vatan sağolsun demiyorum dedi. hemen hemen bunu televizyonlarda çoğu insan ilk defa duymuştur. bu sözü söylemesinin sebebleri ise şöyle : oğlum 4 sene üniversite okudu eline silah almamışken onu dağa çıkardınız.
ikinci sorgulama ise şimdi yapılmakta. 29 mayısta şehit olan piyade er muhammet özbek denizlide onarılan evi var bugun internet sitelerinde.
çok fakir olan bu asker bizim için gitti öldü. ülkesi için öldü. neden ? parası olmadığı için. bu ülkede parası olupta parasını basıp vatan görevini para ile yapmak gibi bir icat cıktı. en güvenilir kurumlardan biri olan tsk kendi vatan evladını para için ayırdı. bu mu adalet ? bu mu milliyetcilik ? kim savunabilir bu askerin ölümünü ya da paralı yapanın ölümsüzlüğünü. yapılacak 2 şey var. ya paralı ordu kurup. yüksek tazminat yüksek maaşlı askerler bulucaksın . ki bu bize yakışmaz. neden ? her türk asker doğar ya ondan. * bunu kabul edeceklerini hiç sanmıyorum. çünkü para uğruna vatan evladını orda harcıyan zihniyet fazla para gitmesin diye bu tür bi sisteme geçmek istemez. diğer ihtimal ise paralı askerliğin ortadan kaldırılıp denizlide köy evinde çatısı akan muhammet ile bodrumda yat gezisi yapan okan ın yan yana askerlik yapmasıdır.
parayı şehitliğe değişenlere dert olmuştur.
her ölen şehit oldu diye bir kaidede yoktur.
şehitlik şahitlikle olur.
nefsini rabbine şahit edenlere selam olsun.
(bkz: Al-i imran154):
Sonra o kederin ardından (Allah) üzerinize içinizden bir kısmını örtüp bürüyen bir güven, bir uyku indirdi. Bir kısmınız da kendi canlarının kaygısına düşmüştü. Allah'a karşı cahiliye zannı gibi gerçek dışı zanda bulunuyorlar; "Bu işte bizim hiçbir dahlimiz yok" diyorlardı. De ki: "Bütün iş, Allah'ındır." Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde saklıyorlar ve diyorlar ki: "Bu konuda bizim elimizde bir şey olsaydı burada öldürülmezdik." De ki: "Evlerinizde dahi olsaydınız, üzerlerine öldürülmesi yazılmış bulunanlar mutlaka yatacakları (öldürülecekleri) yerlere çıkıp gideceklerdi. Allah bunu göğüslerinizdekini denemek, kalplerinizdekini arındırmak için yaptı. Allah göğüslerin özünü (kalplerde olanı) bilir."
Al-i imran (156)
Ey iman edenler! Kardeşleri sefere veya savaşa çıktığında onlar hakkında, "Onlar bizim yanımızda olsalardı ölmezlerdi ve öldürülmezlerdi" diyen inkarcılar gibi olmayın. Allah bunu (bu düşünceyi) onların kalplerine bir hasret (yarası) olarak koydu. Allah yaşatır ve öldürür. Allah, yaptıklarınızı görmektedir.
Al-i imran (157)
Andolsun, eğer Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, Allah'ın bağışlaması ve rahmeti onların topladıkları (dünyalıkları)ndan daha hayırlıdır.
Al-i imran (158)
Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de, Allah'ın huzurunda toplanacaksınız.
Al-i imran (168)
(Onlar), kendileri oturup kaldıkları halde kardeşleri için, "Eğer bize uysalardı öldürülmezlerdi" diyen kimselerdir. De ki: "Eğer doğru söyleyenler iseniz kendinizden ölümü savın."
Al-i imran (170)
Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler,Rableri katında Allah'ın, lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırılmaktadırlar. Arkalarından kendilerine ulaşamayan (henüz şehit olmamış) kimselere de hiçbir korku olmayacağına ve onların üzülmeyeceklerine sevinirler.