A distant hum
Cuts right through the skies
Calling my attention I look up
I can't believe my eyes
Thousands and thousands
Hungry for our minds
They're biting, eating and controlling
Anything they find
Coming down from behind
They've got no care for our kind
See the world bending down
On it's knees
Run-but you can't hide
Blood-coming from inside
My mind-doesn't know wrong from right
Parasite!
A million more
Coming after me
They thrive on insecticide
They live on DDT
No poison can defeat
The never ending swarm
They'll eat you from insdie out
You'll wish you were never born
run-but you can't hide
Blood-sucked from inside
My mind-doesn't know wrong from right
Parasite!
Now they're living in my brain
I'm destroying at their cue
A violent reaction starts within
And now I'm after you!
I'll grab you by your head
and split your skull open wide
The infestation in complete
She'll always be there trying to grab a hold
She thought she knew me, but she didn't know
That I was sad and wanted her to go
Parasite lady
Parasite eyes
Parasite lady
No need to cry
I didn't wanna have to get away
I told her things I didn't want to say
I need her and I hope she'll understand
Parasite lady
Parasite eyes
Parasite lady
No need to cry
haftaya sinemada izleyeceğim film. gayet iyi bir filme benziyor. üşenmezsem buraya yazarım. buraya yazacak kadar değerli görmezsem ekşiye yazarım. ordan takip edinniz beni.
ilk fırsatta ülkemiz ve hollywoodca uyarlanacak kore filmi. Şüphesiz geçtiğimiz yılın en özgün ve en iyi filmlerinden birisi. Aylardır arşivimdeydi, festival filmi olduğunu görünce elim gitmedi. Yine abuk subuk, bol metaforlu ve sonu olmayan bir şey çıkacak diye korktum fakat beni yanılttı. Oldukça iyi bir hikayesi ve ilerleyişi var. Tam "kore sineması da bitti, artık eski özgünlüğünden uzak" derken, eski günleri andıran bir film gelmiş olması sevindirdi.
Film bir mesaj verme derdinde yada bir tarafı tutup diğerini eleştirme derdinde değil. Eleştirisini insanoğluna yapıyor. Bunun için sosyal sınıf farklılıklarından, bu sınıfların zaaflarından faydalanıyor ve küçük ve anlaşılır cümleler ve hareketlerle izleyiciye bunu aktarıyor. Ne bilim, fukaranın kokusunun zengine dert olması, fakirin "ben de zengin olsam onlar gibi iyi bir insan olurdum" demesi gibi küçük ama detaylı şeyler.
Fazlası spoiler olacaktır, ortada dönüp duran taş gibi bazı şeyleri daha iyi anlamak için bir kez daha izlenebilir.
Daha önce defalarca kez işlenmiş olan sınıf farkı konusunu, Bong Joon-ho ve Han Jin-won iyi bir şekilde senaryolaştırmış ve iyi bir film haline getirmişler. Bence marriga story’le falan karşılaştırılması filme büyük bir haksızlık olur. Marriage story’den kat kat üstün bir yapım.
Az önce izlediğim ve gayet hoş bulduğum bir yapım. Bu filmin adını yakın zamanda o kadar çok duydum ki oturup izlemeye karar verdim, ve gerçekten de zamanının hakkını veren bir yapım olmuş parasite.
Filmin konusu, işlediklerinden falan daha çok filmin benim en çok beğendiğim yanı filmin akıcı olan temposu oldu. Kesinlikle süre ayarlamaları oldukça iyi, tam sıkılacağımı farkettiğim anda film kendi temposunu değiştiriyor. Aslında klişe olduğu çok belli olan bir konuyu da o kadar güzel bir şekilde ele almış ki, klişeyi falan da pek sorgulamıyorsunuz. Güney Kore'nin kültürü de bizim kültüre aşırı uzak bir kültür değil belli ki, bu coğrafyada yaşayan herkesin etrafında gördüğü, kiminin aynen uyduğu ama kiminin de sevmediği etmenler mevcut.
izleyin ya. Diyebilecek pek bir şey yok.
'En iyi Film Ödülü'nü alan ilk ingilizce olmayan film olarak tarihe geçen #Parasite'ın topladığı ödüller:
- En iyi Yabancı Film
- En iyi Yönetmen
- En iyi Film.