öncelikle bir ip bir parasüt ve bir sürat motoru alınır daha sonra ipin bir ucu motora bir ucu parasüte bağlanır bundan sonra eyleme gecilir birileri motoru sürerken bir yada iki kişi parasüte biner motorun hızıyla parasüt havalanır ve mükemmel bir adrenalin patlaması olur aynı zamanda seyredilen manzarada cabasıdır işte bu duruma parasailing denir tatil yörelerinde sıkca yapılır...
seyredilen muhteşem manzaradan dolayı güzel bir aktivite olsa da, amacınız adrenalin patlaması yaşamaksa amacınıza ulaşamayacağınızı söylemek isterim. insanı heyecanlandıran tek şey eşsiz manzara oluyor. yine de yamaç paraşütü denenmeden önce yapılmasının faydalı olduğu söyleniyor. paraşütü takan kişilerin ihmalleri ve hataları sonucu birkaç kazayla karşılaşılmış; bunun dışında herhangi bir risk söz konusu değil.
genelde 2 kişi binilir ve toplamdaki kilo kesinlikle 160ı geçmemelidir.gayet eğlencelidir.fakat geçen günlerde ülkemize tatil için gelen 2 turist iplerin kopması sonucu feci şekilde denize çakılarak ölmüştür.bu haberi öğrendikten sonra yapılması gerçekten cesaret gerektiren spordur.
tekneyi kullanan abilere riskini sorduğumda 'her yıl bir tane kaza oluyor genelde' cevabını almama rağmen yaptığım mükemmel aktivite. yukarda mükemmel manzaranın yanında, sadece paraşütten gelen rüzgarın hışıltısının ara ara bozduğu mükemmel bir sessizlik vardır. bir de kamerayla çıkıcaksanız riskini göze alın çünkü iniş çıkışlarda su yüzeyine değme meydana gelebiliyor.
Bu işi yapmış birinin (bendeniz) deneyimidir: Bir zamanlar, sanırım 2006'da, Kremlin Palace'da biz 5 erkek parasailing yaptık. ilk bir abimiz uçtu; ikinci olarak ben. Gökyüzünden yere bakmak içimden gelmedi; öyle yüksekti. Baktim 'yusuf yusuf' vaziyetindeyim, yere bakmak yerine gökyüzüne ve saga sola bakmaya basladim. Yükseklik yaklaşık 150 metre kadar. (Bogaz koprusunun ayaklarinin en yüksek noktasi kadar dusunebilirsiniz.) O yükseklikte, paraşüt kumaşının pata pata pata şeklinde rüzgara verdiği ses dışında yeryüzünden bir ses duyulmuyor.
Yalnız, sizi tekneye tekrar çekmeye başladıklarında, iplerin gacırt gucurt şeklinde sesler çıkartması, biraz stres gerekçesi olabiliyor. O gün, tırsa tırsa yaptığımız bu etkinliğin fotolarını çekti bizim bir 'salak' arkadaşımız; biz de 'sağa sola gösterip' cesaretimizi kanıtlarız :-)) diye seviniyorduk. Ama benim sevgili kız kardeşim, her zamanki 'patavatsızlığı' ile foto chip'i DENiZE DÜŞÜRMEME vesile olarak, parasailing yaptigimiza dair var olan tek KANITIMIZI denizin derinliklerine gömdü.
Ertesi gün benim ve arkadaşimin eşi, 'madem siz yaptınız biz de yaparız' dediler ve inatla parasailing yapmak istediler. Benim eşim 'biraz' yüzme biliyor; Arkadaşımın eşi, HiÇ. Ve bu ikili, HEPiMiZDEN DAHA CESURca gökyüzünde uçarak, aşağıdan onları izleyen biz 'erkeklere' gösteri yaptılar.
olay tamamen kemerleri takıp havalanana kadar. gökyüzünde ise sadece huzur... ne bir korku ne bir telaş. hayatta en azından bir kere mutlaka yapılması gereken bir şey.
antalyada sıkça yaptırılan bir spordur. aslında siz hiçbir şey yapmazsınız. balona bağlarla ve alarlar uçurtma gibi. tek kişi binebilceğiniz gibi 2 kişi de binebilir ve gökyüzünde güzel dakikalar yaşayabilirsiniz. altınızda deniz olduğunu hatırladıkça ürperseniz de zevkli bir deneyimdir.