Fukara avuntusudur. Bizim ülkede paranın hiçbir zaman para olmadığını bilenler pek bu cümleyi kullanmazlar. 1600'lü yıllarda Osmanlı akçeleriyle haşır neşir olunmuşsa doğrudur.
TC Merkez Bankası'nın 1924-1939 arasında 100 para, 1940-50 arasında 10 para küpür değerinde madeni paralar basmasından ve bunların fiilen para olarak (bu elma 27 para) kullanılmasından mütevellit o zamanlardan kalan deyim. 1950'den sonra para kalkıyor, sadece kuruş ve lira kalıyor.
Galiba insanlar için psikolojik bir sınır olmuş "para"nın kullanımdan kalkması, paranın zaman içerisinde nasıl eridiğini ilk o zaman anlamış Türk halkı ve nostaljik bir şekilde bağlanmış. Tedavülden kalkınca "para" para etmez olmuş, insanların ağzına ve gönüllerine yapışmış ama.
Beş paralık adamsın, on para etmez gibi deyimler de hep o dönemdeki "para"nın kullanımından doğmuştur.
-Ey gidi oğul! diye başlayıp; Eskiden bu beğenmediğin 25 kuruşla bir ev alınırdı diye sonlanan cümlenin bahsettiği dönemi kapsayan zaman dilimini kapsar.