hiç olmadıkları kadar küstahtırlar.
yüzlerinde hep küçümseme ifadesi vardır.
dolayısıyla insanın parayı değiştirmesi gerekirken paranın insanı değiştirmesi tamamen trajikomik bir hadisedir.
paranın insanı değiştirmesinden daha doğal ne olabilir ki? fakir edebiyatına hiç gerek yok. zenginim artık, elbette daha lüks bir arabaya binip daha şık giyineceğim. parfümüm daha farklı kokacak, daha lezzetli yemekler yiyebileceğim. zamanla çevrem değişecek, hayatımdaki tüm rutinler yeni bir düzene girecek. konuşmam değişecek zamanla, kurduğum cümleler, küfürlerim, gülüşüm, ve daha bir çok şeyim.
yani sırf birilerine hoş görünme adına neden hayatın en kaçınılmaz olgusu olan değişimden kendimi mahrum bırakayım ki. belki değiştiğimi kabul etmek çok kolay olmayabilir, zaten kabul ediyor olmamam bile değişimin kendisi değil midir?
-nedense önce çeneleri açılır bu insanların.
önceden o kadar konuşmayan adam, karşınızda alim kesilir.
-her konu hakkında bilgisi varmış tavrı.
-ve savunduğu her şeyde haklı olduğuna inanma.
-eş, dost, akraba kimseyi arayacak vakitlerinin olmamaları.
-"param var, cebim dolu" kavramını dış görünüşte yansıtma çabası.
o takıları altınları falan tak tamam da boyun fıtığı olacaksın haberin yok.
-zevksiz olmaları. tabi bu göreceli bir kavram.
ne oldum delisi olurlar. yürüyüşleri, konuşmaları, hareketleri tamamen değişir. oturmaları, hatta üç sandalyeye oturdukları görülmüştür. ilk işleri hanımını değiştirir. bir soru sorulsa her şeyi ben bilirim havası vardır. hiç çekilmezler. iki lafın arasında para kelimesi geçer. nerden biliyorum üç tane yakın akrabam var ordan.
para; sağlık ve huzurdan sonra gelen en büyük olay kimisi için yaşam bundan ibaret peki sonradan elde edilen para neden insanların karakterini olumsuz anlamda değiştirir ne gibi değişimlere uğratır .