yıllarca koşuşturma içinde paranın hayatın merkezinde olduğu bi hayattan sonra gün gelipte yanlız başına çayını yudumlarken gelen an. ya sağlık sorunlarından ötürü gelir bu an ya da hayatta edinemediğmiz bi eş tarafından. acı ne yalan söyleyim.
Sadece emekli maaşıyla geçinen anneannem ve kanserle savaşan dedemin yaşlılığın son rötuşlarını atmış olduğu yüzlerindeki o samimi gülümsemeyi gördüğüm an.
en çok kendimizle ya da çok yakınımızla ilgili çok önemli bir sağlık sorunu duyduğumuzda, ölümle karşılaştığımızda anlarız paranın ne kadar riyakar olduğunu. bir sırtlan gibi her felaketten sonra başka bir ele geçerken hiç tereddüt etmediğini.
değersiz olmaktan öte hiç vefa duygusu da yoktur paranın.
her zaman başka bir şehirde yaşayan ve sadece okullar tatil olduğunda görüşebildiğiniz buna rağmen kardeş gibi büyüdüğünüz kuzenlerinizle bir araya geldiğiniz andır.