aslında bu konu hakkında yazacak oldukça ilginç ve bilgilendirici şahane fikirlerim mevcut. fakat bu benim çok doğru ve şahane tespitlerimi enrty yi gören moderatorlerden biri bu fikir niye benim aklıma gelmedi de niye ben yazamadım diye kıskanıp hem beni çaylak yapar hem de entrymi çalar veya piskoloji konusundaki bir uzman "evet evet çok doğru" diyerek paranoyaklık hakkındaki bu şahane düşüncelerimi sanki kendine aitmiş gibi kitap yaparda paranın amına koyar bende göt gibi kalırım diye korktuğumdan yazamıyorum.
(bkz: örnek cümleyle konuyu açıklamak)
hastalığın ismi; "paranoya", hastalığın sahibinin ismi; "paranoyak kişiliktir".
sistemli bir şekilde kendisini yerme, diğerlerini yüceltme ve kendisini yüceltme, diğerlerini yerme davranışları içerisindeki insandır. bu kişi %90 oranında diğerlerini suçlamaya yönelir, kendisine göre o eşsiz güçlerle donatılmıştır ve tüm insanlık onun bu eşsiz güçlerinden yararlanmak istemektedir. kişiye göre; insanlar onu takip ederler, onu kaçırıp, beynini ele geçirmeye çalışırlar. bu panik hali kişiyi inanılmaz bir stres haline sokar. bu hastalığın nedeni genellikle genetik bozukluk, psikolojik ya da fizyolojik travmalardır. kişi 24 saat kuruntu içerisindedir, önceleri basit olan bu kuruntular, zamanla tutarlı ve güçlü özellikler haline gelir. şizofreniyle karıştırılmaması gereken bir hastalıktır, ama şunu bilmekte yarar vardır; paranoyakların bir çoğu aynı zamanda şizofrendir.
"sizi arkadaş listeme ekleyebilir miyim" sorusunu sorabilecek kadar nazik, ince düşünceli ve saygılı yazar. iyi niyetli, konulara geniş çerçevede bakabilen at gözlüğünü çıkarıp çoktan bir kenara koymuş harbi yazar. matematik profesörü olacak bu.
sevgilimin tel.i kapalı acaba şu an başka bir kızla beraber olduğu için kapatmış olabilir mi?
(tam sokağa girmişken)bizim evin önünden ambulans geçiyor acaba babam kalp krizi mi geçirdi?