Kaybetme korkusunun neden olduğu duyguların büyümesi. Sürekli bir "yoksa? Acaba?" haline gelmesi düşüncelerin beyinde. Kaybetmekten korkmayarak çözülebilir belki. Belki de kaybolarak. Kim bilir..
5 ay önceye kadar,geceleri uyumayıp babam kalp krizi geçirirse hastaneye vaktinde götürmek için bekliyordum.psikoloji okuyan bir arkadaşla konuştuktan sonra geçti.fakat şimdi;anneme gece bişey olacak diye en ufak ses de irkilip gidip kontrol ediyorum.annem öürse ben ne yaparım ı düşünüyorum.kendi kendime ağlıyorum.nasıl çıkacağım bu işin içinden bilmiyorum.
toplum olarak temel güven duygumuzu kaybettik .herkesin kafasında manyak paranoid düşünceler dolu.
her an savaş , salgın hastalık , ve sürekli huzursuzluk gibi bi dünya olumsuz düşünceye maruz kalıyoruz.
bu durumda anormal olan sağlıklı bir beyne sahip olmak olurdu sanırım.
(bkz: paranoyak manyak toplum)
kafayı yemenize sebep olabilecek ruh hastalığı. kafanızda sürekli hayali kötü düşünceler vardır. paranoya yanında sinir streste getirir. moraliniz bozulur, insanın içini sıkar bu hastalık. allah kimsenin başına vermesin.
bu aralar sıkça yaşıyorum bu illeti. ama gerçekten yaşadığımın farkına varmam biraz enteresan.
etrafımdaki insanların sürekli bana karşı oyun içerisinde olduğunu düşünüyorum.
ancak bu olayı teyit etmek istediğim zaman elime pek somut sonuçlar çıkmıyor. tekrar şüphe duyuyorum. tekrar teyitsizlik.
aslında depresyonda olduğumun farkındayım ancak bu paranoya olan kişilerin paranoya olduğunu sanmasının paranoyası nedir bilemiyorum. ruhuma reset atmam gerek.
gerçek olmayan bir olguya gerçekmişcesine inanma.
kafayı yemek üzereyım,paranoyanın dibindeyim.
neyin doğru,neyın yanlış olduğunu ayırt edemiyorum.
mantığımın kabul ettiği olguları beynım kabul etmıyor,surekli tekrarlıyor o değil diye.
belgelere,delillere rağmen bu böyle değil diyor.
aklımı kaybetmek üzereyim.
son demlerim.
insanı çıldırtacak derece muhteşem olan bir hayko cepkin şarkısı; diğer tüm şarkıları gibi... Sözleri de şöyledir;
Bana bir baktı, beni bir gördü
Beni bir süzdü, bana sokuldu
Bu da demek ki, bu da demek ki
Ne demekti ki, ne demekti ki
Soruyu sordum, ona ne sordum, soruyu sordum
Sen bana mı baktın, beni mi gördün
Beni mi süzdün, elimi tuttun
Yanıma geldin, belimi kırdın, sesimi duydun
Bak, bak haline, kül oldun dimi, eridin
Bana mı baktı, beni mi gördü
Bunu mu gördü, beni mi sevdi
Beni mi öptü, bana mı sordu, elimi kalktı
Vah, vah halime, emin olursam iyi
Biri mi vardı, biri mi gördü
Soruyu sordu, soru mu sordu
Soru mu sordu, bana mı sordu!
Vah, vah halime
Sensin, sözüm sana
Kulun oldum, köpek oldum, biri mi gördü halimi
Biri mi vurdu, biri mi bozdu bu dengemi
Bak halime, bir an olsun gülmedim
Beni bir durdur, beni bir durdur
Dilimi durdur, sesimi durdur, bana bir doktor!
Gör halimi, bak beynime
Yaşandı mı bilemedim...
aşırı şüpheciliktir. birkaç saattir bu duyguyu baya hissediyorum. ulan acaba demekten kendimi alamıyorum. ya birinin günahını alıyorum ya da şüphelerimde haklıyım. bunu da öğrenemiyecek olmam ne acı.
hayko cepkinin son albümü olan aşkın ızdırabını ...nın ilk parçasıdır ve bir ilişkinin başlangıcındaki paranoyak halleri anlatır.
--spoiler--
sen bana mı baktın, beni mi gördün ?
beni mi süzdün, elimi tuttun
...
--spoiler--
bir kız arkadaş hayal edin. ( kızlar adına konuşamayacağım zira onların bir erkek arkadaştan ne beklediklerini bilmiyorum.) neyse baylar bir kız arkadaş hayal edin. istediğiniz zaman erkek arkadaşlarınızla buluşabiliyorsunuz ve kız arkadaşınız buna hiç ses etmiyor. hatta bara , cafeye bile gidiyorsunuz. her akşam aranıyorsunuz ancak lafı uzattığında sıkıldığınızı belli ediyorsunuz, akabinde sıkıldıysan telefonu kapatalım diyor ve kapatıyorsunuz ancak buna trip yemiyorsunuz. bir yere yemeğe gittiğinizde hesabı kendi ödemek üzere ısrar ediyor. ( yanlış anlaşılmasın size yürüyen cüzdan gibi bakmıyor) sevgililer gününde ona boktan bir hediye almanıza karşılık size 1160 liralık momentus saat alıyor. kendisine sigara alırken bir pakette size alıyor. her daim sizinle sevişmek istiyor. asla ama asla başım ağrıyor demiyor hatta bir gecede maksimum performans sergilemenizde ısrar ediyor ( belli bir süreden sonra canınıza okunuyor ama) sekste sınır tanımıyor , yer ve mekan farketmiyor. mağazaların soyunma kabininde sevişmek isteseniz ses çıkarmayacak kadar gözü kara. ameliyat olduğunuzda size ördek tutacak kadar sahiplenmiş.( ördeğe benzeyen kaplar var hastanelerde onun içine işiyorsunuz.)
oral seks yapmakla kalmıyor ağzına boşalmanız için teklifte bile bulunuyor. ( allah bin belamı versin ki)
mükemmel değil mi? hangi allahın kulu yukarıda ki gibi bir kız arkadaş istemez? gerçek olamayacak kadar mükemmel değil mi? şurada ki sayısını bilmediğim sözlük ahalisine soruyorum. kaçınızın hayatında böyle kız arkadaşı oldu?
evet arkadaşlar bu durumda paranoyanın tanımı şudur:
"hiç kimse bu kadar mükemmel olamaz. ya da hiç kimse bir başka kimseyi bu kadar körü körüne sevemez. mümkün değil. kesin bir hatası ya da kabullenilmeyecek bir durumu var ki onu perdelemek adına böyle davranıyor." düşüncesidir. bu düşünce akıla düştüğü anda geri dönüşü olmaz.
paranoya = beyinde ki misina iğnesi olarak özetlenebilir.
Klibi oldukça sağlam olan mükemmel bir Hayko Cepkin şarkısı.Dinlerken her insana farklı bir dejavu yaratan olağanüstü sanat eseri.Özellikle 'Bana mı sordu?' derken hissettirdiği paranoya takdire şayandır. (bkz: mimik)
arkadaş bazen o kadar umurumda olmuyor ki, yaşananlar, ev yansa, eve hırsız girse, arabayla kaza yapsam, yüksek kat tan düşsem ya da herhangi bir insanı korkutan durumlarda o kadar umursamaz davranıyorum ki. (bkz: anlat anlat bitmez)