insanın günlük aktivitelerini olumsuz etkiler. sadece kişiyi değil, çevresindekileri de. paranoya hastası insana tahammül etmek zordur. çünkü her an herşeyden bir durum yaratıp, korkarlar. paranoya beraberinde obsesifliği de getirir. bu iki durumda kişi kendine bile tahammül edemeyecek duruma gelir. kafasında kurduklarının mantıksızlığını bildiği halde ona inanır, çünkü elinde değildir. en yakınlarından bile kötülük bekler. zor bir hastalıktır.
Yine havada uçuşan kuşların gölgesinde
Yine inatla sesleniyorum
Bir yanda, çikolata zenginlerin
Sen onlara bakma, diyen analar.
Bir yanda günlük alışverişini düşünenler varken,
Daha az önce selam verip,
Ölüm haberi gelenler varken...
Bıyık altından konuşarak,
Hayatı ebedi sananlar varken...
Kaldırımda evine bir parça ekmek almak için
Bir soytarının ayakkabısını boyayan yaşlı adam...
Diğer yanda lüks bir restoranda,
Arabasının yeni modelini tartışanlar varken...
Ve bunları sana göstermişken,
Açmışken yüreğimi pervasızca sana
Sen hangi akla hizmet edip de,
Bıraktın beni bir başıma?
normal bir yaşam seyriniz varsa her şeyi etkileyebilecek ve beyninize aşırı yükleme yapabilecek hastalıktır. ama dünyayı ve olayları farklı gözlerle -kendi gözlerinizle- görmenizi sağlar. her şeyi birbirine bağlayabilen bir insan olarak komplo teorileri kurarsınız kafanızda. olan biten her şeyin birbirine bağlı olduğunu görürsünüz, öyle olmasa bile.
ama kötü durumlarda hayatta kalan insanlar çoğunlukla paranoyaklardır. çünkü olmayan tehlikenin olduğunu düşünerek yaşayan insan olan tehlikeyle karşılaştığında ne yapacağını bilir. paranoyanın sizi ele geçirmesine izin verirseniz hiç görmediğiniz şeyleri görmeye bazen de anlamlandırmaya başlarsınız. kendine özel durumdur, yaşayan bilir.
çok kolon oynayıp tutturma çabasıdır. Birçok kereler bu yöntemin işe yaradığı görülmüştür. Yine de masraflı bir yöntem olduğu için, doktorlar tarafından tavsiye edilmez.
ağır bi bürokrasi var almanyada..bilen bilir..
almancılar için durum nasıldır bilmiyorum ben 20den sonra gittim..beni yordu bu bürokrasi..
siktiğimin sigortası okuldan belge olmadan sigorta vermiyor , e sigortasız vize alınmıyolar haliyle kayıt olmuyor..
o bürgeramt'tan randevu alma geyiği..sprechstunde'leri takip etmek..allahın hausmesiterından randvu almam lazım..hausmeister apartman sorumlusu ton ton amcalara deniyor..
benim borum patlamış veyahut anahtarım kayıp..ben senin sikindirik konuşma saatini mi beklicem? ki bu konuşma saatleri hafta 3 bilemedim 4 saattir..yahu acil bişi olmasa sana kahveye gelecek değilim ? demek ki acil bişi olduğunda bak diye seni oraya koymuşlar..
almanya'da net bağlatmak , sprechstunde takip etmek , schein dosyası hazırlayıp ordan oraya belgeleri yetiştirmekten dinden imandan çıktım..yemin ediyorum çıktım..
mail kutum , sigorta şirketlerine , okul sekreterliğine , galeria kaufhof'a (???) ve bilimum yerlere atılan randvu alma mailleriyle dolu..
sonunda paranoyak oldum..şu an heidelberg'de otururken inip posta kutumu kontrol ettim 2 kere..bi sat içinde..oysa bugün pazar..bugün değil deutsche post sana posta getirmek , ölsen acından karşıdaki fırın açıp ekmek bile vermez..
ama paranoyak oldum işte..nefret ediyorum burdan..bürokrasiden..insanlarından..randevu almaktan..
bi üst komşu vardı , feryal teyze sağolsun her gün arama sorma olmadan gelir kapıyı çalardı..ben de evdeyim ve uyku düzenimin amına koyulmuş..geceleri film izle gündüzleri uyu modundayım bunu bilirdi..çalar da çalardı.."ay hefe şunu getirdiydim ye sen bak " diye..allah'Im derdim nası bi memleket burası..
annemin hçalıştığı hastanede kapıyı dan dun diye açan hastalara ifrit olurdum..allahın öküzleri derdim..içerde hasta var doktor var randevuyla gel..
nasıl özlüyorum şimdi o düzensizliği..biri randevusuz gelsin bana..çalsın kapıyı , "lan özledim nerdesin" desin içeri girsin..arkadaşlarla bi yere giderken , randevu defterleri çıkmadan "hadi olm kalk taksimdeyim ben bi saate" dediğim adamlar hayatımda olsun..bu kadar uzak olmasınlar..
tanım : bana almanyadan yadigardır..umarım ilerde bu entryi , hayatıma pat diye izinsiz randevusuz giren kişiye okuturum ve "nerdeydin be gülüm ben almanyada okurken hep seni aradın" derim..
An itibariyle yaşanan durumdur. Ben'e tıklayıp en iyilerde neler oylanmış diye bakacak olan yazar bir anda tüm ilk girdiği iletilerin oylandığını görür. Gizemli kişiyi merak etmektedir. Ve derin bir şüphe içinde online listesine bakar her yazardan tek tek şüphelenmektedir.
geçen sene trabzon bölge birincisi olarak finaline kaldığı rock'n dark müzik yarışmasında bu senede istanbul bölge birincisi olarak finale katılmayı hak kazanmış sivas orjinli rock grubudur.
hayatı yanlız kendinize diil sevdiklerinize de zehir etmenize sebep olabilen bir haldir. genetiktir kanımca * amanın da araba mı çarptı ki kazamı olduki? amanın da biriylemi konuşuyor, yalan mı söylüyor. velasıl tedavi şarttır.
berbat bir psikolojidir. önce ki iliskimden biliyorum asiri derecedeydi bu durum fakat asmistim ta ki dün geceye kadar. anneme simdi ki iliskimden bahsederken "anne iste su an pc basinda yok annesi cagirmis" dedigimde annemin "yalandir o yalan baskasiyla konusuyordur inanma annem" diye aklimi karistirmasi olayi. paranoya uzak dur benden. bu sefer kendimi kaptirmicam buna..
iÇiNDE BULUNDUĞUMUZ PARANOYADAN DERHAL ÇIKMALIYIZ. ÇÜNKÜ TÜRKE VE TÜRKLÜĞE YAKIŞMIYACAK LAFLAR ETMEYE BAŞLADIK. SiYONiSTiN PiSLiĞiNE BULANMAYA BAŞLIYORUZ. PROTESTO EVET, SAVAŞ BiLE EVET AMA SÖVGÜ VE ANTiSEMiTiST LAFLAR MiLLETiMiZiN GEÇMiŞiNEDE, GELECEĞiNEDE YAKIŞNIYOR.
her insanda sosyal hayatı etkilemeyecek düzeyde bulunan bir duygu. fakat bu düzey artar ve kişinin her anını işgal eder duruma gelirse paranoya hastalık olur. bunu tetikleyen insanların zarar verici davranışları ya da kişinin herkesin ona zarar vermek istediğini düşünecek kadar kendini önemsemesidir.
çok yönlü düşünmenin istenmeyen yan etkilerinden biri. kimsenin aklına gelmeyecek ibnelikler sizin aklınıza gelir. çoğu zaman boş ama bazen de dolu çıkar. içinizden şerefsizim benim aklıma gelmişti dersiniz.
en kötü ve üzücü yanı da bile bile kazık yemenize neden olur. paranoyak olduğunuzdan yiyeceğiniz kazığı kazık daha yontulurken hissedersiniz ama kimseye çüş artık derler diye söyleyemediğinizden göz göre göre yersiniz onu.
her tülü üzücü bir ruh hali. hiç düşünmesek. kazığı yesek ve sadece yediğimiz kazığa üzülsek. yediğimiz kazığa zaten her türlü üzülüyoruz. en azından ihtimaller üzmemiş olurdu.
dünya benim etrafımda dönüyor sanrısı. her şeyi kendinle ilişkilendirme ve sair. bende de var biraz. ayrıyeten, fransızca kökenlidir; dile cuk diye oturan tatlı bir kelime.