bir gün giderken bir adam gördüm, yolda. kafamı indirdim kaldırdım yok oldu. çok garip. ama biliyoruz ki hiç var olmadılar. sözlük ahalisinin gördüğü değişik olaylardır.
joje ama benim hazırlanmam uzun sürer bayağ geç orda olurum der.
joje düşünür düşünür aklına bir fikir gelir. evden çıkarken günlük bir kıyafetle çıkar. terminale gittiğinde otobüsünün kalkmasına yarım saat vardır. joje terminal tuvaletinde deri eteğini giyer çizmelerini siyah çorabını çeker ama böyle rocker görüntüye pembe ojeler hiç de mantıklı durmaz. hemen siyah ojesini sürer. vakti daralır jojenin. ojesi dağılır hunharca.
Arkadaşlarla toplanıp sabaha kadar eğlenelim denilir ve saat 23:00da buluşulur ve sessiz sakin bir yere gidip içmeye başlanır(bir bar değil tabiki de) saat 06:02 de köpeklerin hepsi bize doğru havlamaya başladı bizde tabi sarhoşuz korktuk ne oluyor diye derken sabah ezanı okunmaya basladıktan 2 saniye sonra simsiyah bir silüet yanımızdaki arabanın oradan belirdi arabanın alarmı çalmaya başladı ve bir uzay mekiğinin yükselmesi gibi havaya fırladı.
3 basamaklı bir sayıyı gerekli gereksiz heryerde görüyorum. Böyle tesadüf olmaz demeye başladım. Hâlâ hikmetini çözmüş değilim. Denk geldiği zamanlarda başıma garip olaylar da gelmiyor. Yine de bekliyorum bakalim ne olacak diye.
Geçenlerde yerini bilmediğim bir mağazayı arıyordum. Gittim ve oturan iki kişiye sordum. Donakaldılar, nasıl olurdu da ben kendimi indirgeyip insanlarla konuşabilirdim. işte en paranormali bu. Hâlâ şoktayız.
bahçede dolaşırken sitenin deposundan aslan kükremesi sesleri hem de öyle güçlü gelmiş ti ki hemen tüydüm o günden sonra da oraya yaklaşamadım sözlük *
Gece ev ahalisinin kapısını kıracak gibi çalan psikopat bir varlıkla çocukluğum geçti. Televizyon kendi kendine açılır, kapanır. Evde kimse yokken mutfaktan tabak çanak sesleri gelir. Daha sürüsüne olaylar. Şimdi psikopat kafayı yemiş dersiniz. Keyfiniz bilir.
Kabaca geçen senelerde bu gün.
Efenim ankara şehirler arası otobüs terminalin'de (aşti) bilet satım görevlisi olarak gece vardiyasında çalışıyorum üst kattaki yazıhanelerde.Vardiyam 22:00 dan sabah 07:00'a kadar.Çayı demledik arkadaşları bekliyoruz yazıhaneyi teslim edicez.50 yaşlarında takkeli beyaz gömlekli bir hacı amca geldi.karadenize bilet istedi.sabah 07:30 otobüsüne bileti kestim verdim.Dedim hacı amca çay vereyim miden ısınsın.olur evladım dedi.Doldurdum çayı verdim.Havadan sudan konuşurken.Bana dedi ki merak etme hayaline kavuşacaksın,Dedim : " nasıl amca anlamadım ? " sen tekrar yurt dışına gitmek istemiyormusun ORASI SENiN MEMLEKETiN DEĞiLMi ? dedi.Bende evette nasıl bildin dedim.Lafı ağazında dolaştırdı 2-3 bir şey söyledi lakin orasını pek hatırlamıyorum.Yanımda bir eleman vardı ona kaç kardeşsin ? diye sordu.Arkadaş tek dedi.Hacı amca sırıtarak dedi ki " öncekini niye saymıyorsun ? " yanımdaki elemanın küçük kardeşi varmış .lakin 1 yaşında ölmüş.Onu da bildi HACI AMCA.Otobüsünün saati geldi uğurladık,4-5 dakika sonra yazıhaneye bir müşteri geldi.Oda almanyaya gidecekmiş Aile birleşimi için ankaraya gelmiş. bana aynen şunu dedi " ya kardeşim biraz sana saçma gelicek ama az önceki hacı amca benim her şeyimi bildi,Almanyaya gideceğimi vize başvurusu yapacağımı .HATTA ViZENiN VERiLMEYECEĞiNi FALAN SÖYLEDi.SABAH SABAH KAFAM ALLAK PULLAK OLDU YA şaka gibi anlatsan kimse inanmaz"bende güldüm.bizede aynısı oldu her şeyimizi bildi.dedim daha sonra eve gittim.Her şey normal 5-6 gün geçti yazıhaneye erken geldim haftasonu yoğunluğndan dolayı.Arkadaşla durup yazıhanede istanbul istanbul hemen kalkıyor diye bağrırken.Almanyaya gidecek eleman geldi.ilk görüşte tanıdım ve dedim " aldınmı vizeyi ? " yok kardeşim alamadım "dedi.işte o an hepimiz buz gibi olduk.Hiç bir boktan anlamadık.Buda böyle ilginç bir anı.inanılması çok güç.