Kameralar gece cekmeyeydi iyiydi. En korktuğum sahneler boş oda goruntulerini kesik kesik vermeleriydi. He bir de çocuk dışarıda bir kadın görüyor kafasini odaya çeviriyor kadın orda. Başkada bir olayı yok yani.
Ilk ciktiginda yok iste izleyenler korkudan olmusler. Aglamislar zirlamislar diye doldurdular. Gercek hikaye diyor zaten film baslarken. Filmleri o kadar vasat ki. Bu ne aq izlerken diyorsun hic bir senaryo yok. Belgesel desen degil 5. Boyut desen degil. Sacma sapan sisirildi zamaninda.
found footage türünün en iyi örneklerinden biri. Tüm seriyi izledim. Zaman zaman çok fazla sıkılsam da korkutma konusunda çok başarılı. Bu tür filmlerin olayı bolcana kan, bolcana görsel efekt değil zaten. izleyiciyi korkutan asıl şey bu tarz filmlerde bilinmezlik hissi. Ustası blair witch bundan ekmek yiyordu ve bu duyguyu çok iyi veriyordu. Son film olan Paranormal Activity: The Ghost Dimension hariç bu duyguyu çok iyi verdiler seri boyunca. Bilinmezlik, ürkütücü atmosfer gitmiş yerine bolcana görsel efekt, cehennemden gelen şeytani şeyin ilginç ayakları gelmiş son filmde. Bana göre serinin en iyi filmi üvey evlat muamelesi gören The Marked Ones ve elbette ilk film. Türü seven yada sadece ürkmek, korkmak isteyenler için ideal bir seri.
15 bin dolar bütçeye karşın 107.9 milyon dolar inanılmaz hasılat elde etmiş film.
107 milyon 885 bin dolar kâr yapmıştır. diğer deyişle 7193 kat para kazanmıştır.
sanılanın aksine film tamamen senaryo ve sinema oyuncuları aracılığıyla vizyona sunulan bir filmdir. zaten seri haline getirilmesi de bunun kanıtı niteliğindedir. gerçek hayatla birebir çekimler olduğu söylenip de görüntülerdeki kadın oyuncunun 'korku filmi' dalında ödül alması da ayrıca bir garip.
Birincisi sıkıcı. Sadece fikir yaratıcı, onun dışında bu filmden korktuysanız akıl sağlığınızdan şüphe ederim. Bu filmi izlemek yerine kendi evinize kamera koyup geceleri kendi hallerinizi kameraya alıp izleyin, eminim daha korkunç şeylere denk geleceksiniz, mesela horlarken suratınızın aldığı yamuk şekil, burnunuzu karıştırmak veya götünüzü kaşımak gibi.
ikincisi, nasılsa derli toplu bir film olmuş, hatta ve hatta korkunç sahneler, aksiyon da var. Kameraların sayısının çokluğu, filme gerilim kazandırmış, tek bir salak odaya sabitlenmediği için her yerden bir şey çıkabilir hissi her an peşinizde. Ayrıca karakterler sevimli, köpek ve bebek de işin cabası. Yine de yer yer durağan. Ama serinin şimdilik en iyi filmi.
Üçüncüsü, konu çok iyi uygulama çok kötü. ikinci filmdeki ailenin geçmişine ve köklerine inmek fikri heyecan verici. Ama o kadar sıkıcı bir senaryo var ki...Ruhla konuşan çocuk fikrinin cılkı çıkmadı mı? Poltergest, the Shining gibi çok daha iyi örnekleri varken üstelik. Sonu da çok saçma, Bir tek, bir ölüm sahnesi var o etkileyici, bir de yalan değil bir kez zıpladım boş bulunup. Ama serinin en kötü filmi. Tek güzel yanı 80'ler çok iyi canlandırılmış.
Geri kalanlarını izledikten sonra burayı edit ederim.
Buna korkan adam, kalksın anadolunun bi koyune gitsin. burada bahsedildiginden daha fazla korkacagina eminim. Zira islenen konunun, dede-nine umacılarıdan gram fazlası yok.
