At gözlüğüyle dolaşan bir insanın mantığıdır. Madem o kadar güvenmiyon eşine insan bile bile bir orospuyla evlenir mi?
üniversite bitirmiş hiçkimseye evde otur diyemessin.
(bkz: benden bir örnek)
Ama ne var ki kızlarımız pişkin pişkin gülerek tembelliğinden dolayı sen çalış ben evi toparlar yemek yapar seni beklerim diyebiliyorlar. Resmen gel vur zinciri kölen olayım mantığını erkeğine aşılıyolar.
hala bu mantıkta insanın var olduğunu zanneden damızlık sığır iddiasıdır. azcık aklı olan insanın kararı karısına bırakacapını tahmin edemeyen sinek beyinle iddiasıdır aynı zamanda.
paraya güvenip kadını yok saymaktır. bu durum üzerine şöyle de bir söz vardır:
güzelliğine güvenme bir sivilce yeter, malına güvenme bir kıvılcım yeter.
bir türlü anlam veremediğim mantık. hadi erkek karısına değer veriyor ve rahat etmesini istiyor diyelim ama bir kadın bunu nasıl kabul eder? çevremde 45 yaş üstü calismayan kadınların neredeyse yarısı "elimde bir mesleğim olsa boşanırdım" diyor. tabi ki birileri çıkıp da "boşanmak için evlenmiyoruz sonuçta" diyebilir fakat bunun hastalığı, ölümü, işten çıkarılma riski de var. her şeyden önce bu bana göre insanın kendisine saygısıdır, insana güven verir. ikinci olarak da kadın eve kapanmamış olur. ev hanımları maalesef birçok konuda eşlerine bağlıyken çalışan bir kadın yeri geldiğinde "senin kadar ben de bu eve katkı yapıyorum" diyebilir. isterse adam milyoner olsun yine de kadın çalışmalı.
gayet yerinde mantıktır, insanlar para için çalışırlar, para varsa çalışmak anlamsızdır. tatmin, kariyer, hepsini toplasan ancak hayata isyan etmemeyi sağlarlar. yeterli ise biri çalışsın, diğeri evin işlerini halletsin, çocukları ile ilgilensin, resim yapsın, yazı yazsın canı ne isterse yapsın. her çalışmayan insan kölelik yapacak diye bir şey yok, iş yerinden izin alınca evde kölelik mi yapıyorsunuz siz? ayrıca iş gücüne ödenen ücret de mevcut iş gücü ile ters orantılıdır. çalışacak insan azaldığında ücretler s.ke s.ke artar ve çalışanlarlar aynı iş karşılığında daha çok kazanır.
eşinin hesabına her ay 3 bin yatırıyorsa haklıdır. eşi bu arada gönüllü hizmet veren derneklere üye olabilir. ya da akademik kariyer yapıp kendini geliştirebilir. tabi sonra ben okumuş kızım diyip adamı boşamazsa iyidir.
modern çağın köleliği olan işçiliğin hayatımıza nasıl etki ettiğini gösteren mantık.
kadının her hakka sahip olmasını isteyen biriyimdir ama patronlardan başkasının kazanmadığı bu sistemde eşimde gidip destek olacak patronun cebine öyle mi? geç onu. param varsa ne ben çalışırım ne eşim.
Yarak kafalari zaten para var kadin bi daha elalmin agiz kokusunu cekmesin diye rahatina baksin diye yedi yirmidort evde oturacak hali yok arada gezsin istedigini yapsin mesele sadece evde otursun yemegi yapsin degil. He bide yemegi yapacak tabi amk ben mi yapicam.
Çalışanları gördükten sonra öyle boklu bir tünele sokmam eşimi.
Eşine güvenirim başkalarına güvenmem nasıl olacak o iş akşama kadar içinde sapıklık barındıran şu devirin adamlarıyla aynı dairede ya da iş yerinde onların göz hapsinde söz hapsinde mi çalışacak.
Not: Ey eksileyen insan ne dediğimi çok iyi biliyorum zoruna gitse de.
şahsen aşırı dolgun bir maaşım olsa eşime bu teklifi sunarım. zorlama olmadan tabii. çalışmak isteyen çalışır fakat sabahın köründe kalkıp işe gidecek ve yorulacak.. yazık lan eşim olacak kadın elini soğuk sudan sıcağa soksun istemem. ve fakat para benim cebimde dursun kadın harcamasın denmemelidir, ortak hesapta istediği gibi kullanabileceği nakit para ve kredi kartı sağlanmalıdır. karşılığı size güler yüz sadakat vb şekilde dönüyorsa o hatunun canı yenebilir, doğru yapmışsınız demektir.
kadın da zaten senelerce evinde erkeğine, çocuğuna kul köle olmak için ilim öğrenmişti. bir kadının erkek eşi de olsa bir erkeğin eline bakması, ona mecbur kalması kadının aciziyetini gösterir. eğer ki eli kolu tutuyorsa hayatın ne getireceği belli olmaz diyerek işine 4 elle sarılmalıdır. eğer çocuk çok küçükse izin alıp ilgilenebilir ama eşi istemiyor diye de bir işten ayrılıyorsa o çoktan tasmasının iplerini kocasının eline vermiş demektir.
çalışmak demek kadının ayaklarının yere basması demektir, çalışmak demek kadına özgüvendir, çalışmak demek kadının sosyalleşmesi ve yeni çevrelere dahil olması demektir. ister 500 ister 5 bin lira kazansın ister tıp fakültesini bitirsin ister açık öğretim hiç farketmez çalışabiliyorsa muhakkak kendi parasını kazanmalıdır kocası ali ağaoğlu bile olsa.
her ikisi de çalıştığı için çocukları terden kokuşan eşleri görünce hak verilen mantık olur. kadın bünyesi hassastır, her şeye yetişemez. isterse çalışsın isterse çalışmasın tabi ama çalışmamak gibi bir opsiyon varken çalışmayı seçmesi bu ülkeye beyinsiz bireyler yetiştirmesine de neden olabilir. ihtimal olarak söyledim tabi her çalışan annenin çocuğu öyle olmaz, onu da görüyoruz.
bu arada, çalışmamasını önerdiğiniz zaman size ters çıkan tipler biraz garip tiplerdir, düşman başına.
Kadında isterse olabilir.Çok daha rahat sosyal olabilir çalışma saatlerini düşünürsek.Buradan evine kapansın dışarı adım atmasın ya da bana bağlı kalsın çıkarımında bulunanının da aklına şaşarım.sanki çalışınca eşiyle hiç bağı kalmıyor da çalışmayınca bağlı kalıyormuş gibi.
obsesif kişi mantığıdır. çalışmak, ihtiyaç karşılar ve bu ihtiyaç da sadece maddi ihtiyaç değildir. kadını eve tıkmak özgürlüğüne kırbaç atmaktır. bırakın kadın karar versin, bari buna.