hata ettigini kaybettiginde anlayan ogrencidir. bursunu bir an once elinden almaya calisan universitesiyle ugrasir durur. heleki bizim gibi gibi dandini bir universiteyse, kurtulmak icin ortalamayi en ust seviyede tutmaya calisir. *
takdiri hakeden ama bi yerden sonra bursluyum ben burada diye boynuna büyük bir yazı asabilme ihtimali yüksek şahsiyettir. şöyle bir şey de var.. garip bir mekan ve...
burslular ve köpekler giremez. **
tobb etü gibi bir üniversitede okuyorsa diğer öğrencilerden farkı olmayan öğrencidir; hatta bu okulda paralı okuyanlar değil burslu okuyanlar çoğunluktadır. okulun %65 i burslu geri kalanı ise paralıdır. bu öğrencilerin tek derdi 2,50 ortalamayı tutturup burslarını sağlama almalarıdır.
sürekli 'özel üniversiteye niye girdin ki' veya 'okuldaki arkadaş çevresi nasıl' gibi sorulara cevap vermek zorunda kalan öğrencidir.sanki apayrı bir gezegende okurmuşcasına! ilk başlarda özel üniversiteler hakkındaki yanlış kanıları değiştirmeye çalışır ama sonradan bu çabadan vazgeçer...insanların ne düşündüğünü, özel üniversiteler hakkında ne düşünüldüğünü takmamayı öğrenmesi gerekmektedir. kendi farkındalığının farkında olması yeterlidir.
mutlu ve huzurlu bir üniversite hayatı için belli şeyleri aşmış olması gerekmektedir.* kendine güvenen, karakterli bir yapıya sahip olmalıdır.her zaman çoğunluğun içinde azınlık olur.ve bunun hem dezavantajlarını hem de avantajlarını bolca yaşar...
paralı okuyan arkadaşından tek bir farkı vardır aslında.ne zeka,ne başarı ne de başka bir şey; sadece 'hayat kaygısı'...bu kaygı da zaten çok farklılıklar yaratır.bu kaygı ile derslerini,hayatı ciddiye alır,geleceğini garantiye almak ister.ve gelecek hakkında hiç bir kaygısı olmayan arkadaşlarının sorumsuz davranışlarını kaygıyla seyreder*...
eğer üniversitede çan uygulanıyorsa pek çalışmasına gerek olmayan öğrencidir. zaten çoğu üniversite burs koşullarını öyle bir yapmıştır ki kalmak için aptal olmak gerekir tabiri caizse. örneğin benim bursum süresi 7 yıldır ve bu süre zarfında bitirmeye hakkım var. sadece yaz okulundan faydalanamıyorum baya bi para çünkü ama ona da gerek kalmıyor zaten. bu okullarda okumak atla deve değil. ayrıca bu okullarda hayatı da öğreniyorsunuz. daha bir görmüş geçirmiş oluyorsunuz. para ile okuyan arkadaşlarınız size daha bir saygı duymaktadır eğer karakteriniz oturmuşsa özentilik gibi takıntılarınız yoksa. gene kendimden örnek vermek gerekirse en yakın arkadaşlarımın çoğu paralıdır ve onlar da gayet iyi insanlar tabi istinalar olabilir.
zaten çoğu paralı arkadaşlar baba * baskısı ile bir an önce okulu bitirme kaygısındadalardır. ama şunu da belirtmeden geçemeyeceğim okuduğunuz bölümün ve okuduğunuz üniversitenin acayip bir önemi var. örneğin güzel sanatlar bölümünde gerçekten burslu olmak istemezdim allah korusun. *
eğer bilkentte ise, okulu 7 yılda bitirse bile bursu hiçbir zaman kesilmeyecek öğrencidir, onun içindir ki, bilkent üniversitesini 5 yılda bitiren burslu öğrenci sayısı hiçte az değildir*.
isimlerinin üniversitelerinin bölümlerinin karşısına burslu ibaresini eklemeyi boynunun borcu bilen öğrencidir. ayrıca vakıf üniversitesinin öğrenim bursunun yanında ayrıyeten yeme içme için bir burs vermesine dua eder, zira bu tip öğrenciler devlet babadan ya da diğer kurumlardan kolay kolay burs alamazlar. bunu dışında belli bir zeka düzeyinde oldukları için takdir edilesidirler.
bursunun kesilmesi neredeyse imkansız olan bir üniversitede okuyorsa, tembelliğin, rahatlığın dibine vuran öğrencidir. diğerleri burs almak için ortalamasını yükseltmeye çabalarken, dunya nickime minare gotume diye diye dolaşırlar ortalıkta. **
edit: burslu olup da harıl hurul çalışan adamlara ise söyleyecek sözüm yok. çünkü sebebini sorduğumda cevap veremedi.