adam eğer caddeye, sokağa bir tavalet yaptırdıysa, oturup para almasını anlarım. ve ya herhangi bir tuvaleti temizliyorsa, temizlik malzemeleri (tuvalet kağıdı, sabun gibi) bulunduruyorsa onu da anlarım. ama yüzyıllardır var olan bir caminin tuvaletine bir kulübe yapıp, temizlik yapmadan ve tuvalet ihtiyaçlarıyla ilgilenmeden oturup para alıyorsa, işte o zaman ayar oluyorum arkadaş... konuyla alakalı olarak şunu da anlatıp bitireyim; yine böyle bir tuvaletçide (tuvaleti gerçekten afedersiniz b*k götürüyordu) bir keresinde şahit olduğum bir diyalogdur bu:
-pardon 50 kuruş alıyosunuz ama ben içeride 50 kuruşa değecek bir şey göremedim?
-(duraksayarak)... su var.
zaruri ihtiyaçların karşılanması için umuma açık yerlerde açılmış, girişimcisine geçimini sağlamak için sidikten ve boktan sebeplerle gelir kaynağı olan, artık hayatın olmazsa olmazı ve birçok durumda biz insanların kurtarıcısı rolünü üstlenen, kadın erkek ayrımı yapılan, her iki bölümün girişinin tam ortasında tahsil veznesi bulunan, genelde bakımsız tuvalet.
kapısında dar bir yerleşim karesi içnde,demir parmaklık arkasında, bir adam, cok sayıda pecete, cil cil para gibi şeyler barındıran, genellikle metroya biniyormussun izlenimi veren turnikelerden gectiğin, çağlayanların herdaim sesinin duyuldugu, ihtiyac duyuldugunda gidilesi, cıkıldıgında ise parası verilesi mekan...
