kuantum bilgisayarların trilyonlarca evrenin ömrüne ve trilyonlarca kara delik enerjisine bedel hesaplamaları gerçekleştirmesini sağlayan enerji havuzu.
kuantum hesaplamanın trilyonlarca yıl sürecek problemleri nerede çözdüğüne dair genel bir cevap yok henüz, muhtemelen evren algımız yeterince gelişkin olmadığı için buna dair hiçbir şey bilmiyoruz diyor sabrina hanım.
"Yani, cevap şu: Kuantum Bilgisayar hesaplamaları paralel evrenlerde gerçekleşmiyor, ama aslında Hilbert Uzayı'nda gerçekleşiyor? Ayrıca, Kuantum Çoklu Evren'i anladığım kadarıyla, fikir şu ki bir kuantum olayı gerçekleştiğinde, evren yerel olarak iki ayrı evrene ( 4, 8, 16, 32... sonsuza kadar) bölünüyor ve bu evrenler birbirleriyle iletişim kuramıyor? - oysa, Kuantum bilgisayarlar ve çift yarıklar farklı yollar arasındaki girişime güveniyor... (ve bu yollar bu nedenle iletişim halindedir)? "
farklı boyutlar olarak düşünebiliriz, çoklu evrenler kuramıyla karıştırılmamalı, google ın yeni geliştirdiği bilgisayar teknolojisi süperpozisyon ve hilbert uzayıyla bu kavramın farklı bir teviline dair sayısız kanıt sundu: https://www.youtube.com/watch?v=aFbbXJvNGY0
Brian Greene, Stephen Hawking, Max Tegmark, Michio Kaku ve başka birçok tanınmış teorik fizikçi tarafından kabul gören çoklu evren modelleri içerisinde incelenen konu. tabi başka bazı fizikçilerin kabul etmediğini de eklemek gerek.
çoklu evren modelindeki paralel evrenlerin tamamında kopyalarımızın olması gibi bir gereklilik yoktur. bunun olması ihtimali tamamen evrenin ve içindeki maddenin sonlu ya da sonsuz olmasıyla ilişkili bir ihtimaldir. üstelik çoklu evren modellerinin birçoğu fiziksel (ve tabi matematiksel) olarak mümkündür.
şu an alternatif evrenlerden birindeki ben, öbür alternatif evrenlerdeki tüm olasılık hallerimle iletişim kurabiliyor. çünkü sonsuz olasılığın " bizim var olmamız gibi var olduğu" paralel evrenlerden birinde, benim diğer tüm evrenlerdeki benlerle iletişime geçme olasılığım da bulunuyor.
e hani bana bir mesaj gelmedi kendimden ? o halde yanlış bu fantastik paralel evrenler teorisi.
gözümüzü gerçek çoklu evrenler teorilerine çeviririz biz de. böyle filmlerdeki fantastik ögelere değil.
böyle birşey matematiksel olarak ispatlanmıştır. burada birçok fiziksel ve ruhsal teorem birbirinin içerisine girmiştir. verilen kararlar neticeler getirir, gelen neticeler gerçektir, verilen kararlar da gerçektir, ortaya çıkan maddi boyut da gerçektir.
verilen kararlar sonuçlara etki etmektedir. uzay zaman boyutunu da değiştirmektedir.
oynadığınız her satranç maçında başka başka kararlar verirsiniz, bu verdiğiniz kararlar neticesinde satranç taşlarının konumu hep değişik olacaktır, eğer o satranç taşlarından biri olsaydınız, en yakınınızdaki taş her seferinde başka bir taş olacaktı, ve siz onu "gerçeklik" sanacaktınız. oysa verilmiş başka kararlar neticesinde en yakınınızdaki satranç taşı, başka bir taş olabilmektedir, ve bal gibi de olur.
membran teoremi einstein´ın genel görecelilik teoreminin bir devamıdır.
konuyu ilk ortaya atan da zaten albert einstein´dır. string- sicim teorisi de orada türemiştir, unscherferelation - werner von heissenberg- teorisi de gerçeklik konusuyla ilgilenmektedir.
bunların hepsi de allah kavramıyla bağdaşır. kader kavramıyla da bağdaşır. çünkü mozart 34 yıl değil de 75 yıl yaşasaydı, bütün müzik tarihi bambaşka bir şekilde yazılmak zorunda kalırdı. hepimiz başka müzikler dinliyor olurduk.
bugün dinlediğimiz müziklerin o müzikler olmasının sebeplerinden birisi de mozart´ın 34 yaşında ölmesidir.
bugün dinlediğimiz müziklerin "bu" müzikler olması durumu bizim bugünkü gerçekliğimizdir.
baltacı katerina´yı zikmeyi yeğlemeyip rus ordusunu dağıtsaydı bugün moskova da türkçe konuşuluyor olurdu.
relativite- görecelilik- buralarda başlar. işin fiziksel boyutlarının ciddi ciddi incelenmeye başlanmasının ana sebebiyse, kuantum fizikçilerinin daha çok erken yıllarda bir eletronun aynı anda birkaç yerde olabildiğini ispatlamaları yüzünden olmuştur.
sonuçta gelinen nokta, madde diye birşeyin aslında olmadığı, bütün bu evrenlerin bir çeşit yanılsamadan ibaret olduğu şeklindedir. eğer böyle bir yanılsama varsa, milyar çeşit yanılsama da olabilir. paralel evrein olayına en çok yaklaşan iki kişi vardır. birincisi büyük alman bilimadamı werner von heissenberg´tir, diğeri de "anti.- materyal" i matematiksel olarak ispatlayan büyük fizikçi paul dirac´tır.
kaç tür materyal ve anti materyal vardır, bunlar nasıl oluşturulmaktadır, bunu oluşturan kimdir?
paul dirac resmen "meleklerin varlığını" da ispatlamış, kağıt üzerinde"böyle bir şey pekala da mümkündür" demiştir.
bu adamların hepsi "tanrı inancına" sahip insanlardı. heissenberg´in kızı " babam kiliseye gitmezdi, ama çok garip bir allah inancına sahipti" demiştir. paul dirac ise " allah en büyük matematikci olmalidir" demiştir - dirac´ın bu sözü çok ünlüdür (orijinali - god should be the greatest mathematician)...
maddenin uzay-zaman birimini mütemadiyen "büküyor" olmasını bulan büyük adamsa tabii ki albert einstein´dır. allgemein relativitaetstheorie, kitabında, ki bikaç kere okunmadan anlaşılmayan bir kitaptır, bu konuyu etraflıca inceler.
sonuçta "gerçeklik" ya da "materyal" diye birşey yoktur, ve bizim dünya algımız bir yanılsamadan ibarettir.
Bir de araya bir paralel telefon çeksek. Düşünsene ben benle konuşuyorum.
- oluuum ben burada bir hatun düşürdüm. ilik gibi lan. On numara beş yıldız.
+ kaderimi öpeyim. Ben bu evrende travestiyim abi.
Karar aldıktan sonra eyleme geçtiğin mi gerçek eylem, yoksa geride kalanlar mı? bu noktada sicim teorisini çok iyi bilmek gerekiyor.
bildiğimiz üzere zaman düz bir çizgi üzerinde ilerlemiyor. geçmiş - bugün - gelecek aslında bir bütün. iç içe.
bir düşünce, bir anlayış bile senin geçmişini ve geleceğini etkiliyor.
tüm zamanlar "an da" oluyor. insan seçimini seçmiş oluyor. seçmediğini ise paralel ikizi uyguluyor. kısaca paralel zamanlar, paralel boyutlar ve paralel ikizlerimiz hepsi, an da, bütün etkileşim ve haberleşme içinde.
evrenimizin akıl almaz büyüklüğünü düşündüğümüzde iyice beyin yakan evrenlerdir. devasa bir gerçeklikte eli kolu bağlı bir şekilde resmen sıkışıp kalmışız sanki. artık teknolojik anlamda ciddi şekilde atılımlar yapıp uzakları yakın eylememiz ve bu gerçekliklere ulaşmamız gerek.
Paralel Evren terimi; çoklu evren olarak tanımlanan, birbirinden farklı gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamıdır. Yıllardır teleskopla inceleyebildiğimiz, bilinen evren yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir. Ancak bu evren, hipotezsel çoklu evrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder. Çoklu evrenin sonlu ve sonsuz var olması, olası evrenlerin hipotezsel bütünüdür ve bu evrenler var olan her şeyi; bütün mekân, zaman, madde ve enerji ve bununla birlikte fizik kanunları ve fiziksel değişimleri kapsamaktadır. Bu evrenlere “Paralel Evrenler” ya da “alternatif evrenler” de denir.
Valla okuduğum teorilerde iki çeşit evren teorisi var. Biri benim bahsettiğim hayat kombinasyonları ile ilgili teori, öteki bizim evrenimiz dışında farklı fizik kurallarının işlediği 10-100-1000 farklı evreni barındıran teori.
Senin dediğin çoklu evren. Benimki paralel evren.
Senin o yapraklarını seviyor sevmiyor, diyerek cımbız ile yolarım.