birbirinden farklı, gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamı. Teleskop ile gözlemleyebildiğimiz bilinen evren yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğindedir.[2] Ancak bu evren, hipotezsel çokluevrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder.
çoklu evren sonlu ve sonsuz var olan olası evrenlerin hipotezsel bütünüdür ve bu evrenler var olan her şeyi -bütün mekan, zaman, madde ve enerji ile birlikte fizik kanunları ve fiziksel değişimleri- kapsar. Bu evrenlere "paralel evrenler" ya da "alternatif evrenler" de denir.*
paralel evreni basit bir şekilde şöyle tanımlayabiliriz; diyelim ki biri size yemek teklifinde bulundu ve siz de kabul ettiniz. ancak bir de kabul etmeme ihtimaliniz vardı ve kabul etmemeniz ilerideki olayları da değiştirecektir. bu iki olasılık paralel evrendir. bazı filozoflar der ki her insanın hücrelerinin derinliklerinde kendilerinin paralel evrenleri yatar...
paralel olanıñ evrenler değil, olaylar olduğu evren yorumudur.
evreni bir ağaç gibi düşünün. kökü var, yani büyük patlama olayı. her budak bir olay ve budağın her ayrımı onun olası sonuçlarından biri olarak hayal ediñ. yânî, her olayıñ soñucunda olası kaç olay varsa, o olay budağından o kadar dal çıkıyor.
işte biz o karman çorman dallanmış budaklanmış evren ağacınıñ bir noktasında yânî bir dalında duruyoruz. köke doğru bakınca geçmiş olayları görüyoruz, yapraklara bakınca olası gelecekleri görüyoruz. köke doğru tek bir yol olduğu için geçmişimiz tek. Ancak gelecek için sonsuz olası dal ve budak var.
bu bétimlemeyi şimdi fiziksel zemine oturtalım.
kuantum kuramında ölçülen olaylar, olası durumlardan yalnızca biridir. bir olayıñ olası durumlardan birine varmasına olasılığın çökmesi denir. yani, olasılık çökünce, evren ağacındaki budaklardan birinden bir dala saptınız demektir, artık diğer olası dallar geride kaldı demektir. bu "çökme" durumu da ancak ölçümle yani başka varlıklarla etkileşimle olur***.
bir parçacık, hiçbir şeyle etkileşmezse evren ağacında hiçbir dala girmemiş demektir. istediği kadar zaman geçsin, parçacık o dalların hâlâ tümünde bulunuyordur. ta ki etkileşim gerçekleşene yani ölçüm olana kadar. bu durumda yalnızca olası dallardan birinde bulur kendini. yani bir elektron bir noktadan diğerine giderken arada hiçbir parçacıkla etkileşmemişse aslında olası tüm yolları aynı anda gitmiş demektir, herhangi birini özellikle seçmemiştir (bkz: feynman iz integrali).
işte paralel evren yorumu da buna dayanır. bu etkileşimiñ yani ölçümüñ aslında her dalda ayrı ayrı olduğunu, ancak bizim yalñızca birindekini yaşadığımızı söyler.
bu bir kuram değildir. kuramıñ yorumudur. yani kuramıñ dışında bir öngörüsü yoktur, örneğin "paralel bir dala geçiş" gibi şeyler söz konusu değildir. paralel evren yorumu yalnızca diğer olası durumlarıñ henüz yitip kaybolmadığını, fizik yasalarımızda bu olası paralel olaylarıñ hala orada bir yerde olabileceğini söylemektedir. yani "kimse paralel olaylarıñ hala var olmadığını, bugünkü yasalarımızdan çıkarsayamaz" demektedir.
bir gün biri çıkıp yeni yasalar ortaya koyar, onlarıñ geçerli olduğunu gösterirse, ardından paralel olaylarıñ olamayacağını buna dayanarak kanıtlarsa, durum değişir tabii. ancak bilim bu konularda bilinemezci (agnostik) olmayı yéğler ve paralel evren yorumu bu añlamda bilinemezcidir. herhangi bir spekülasyon veya varsayım veya yoksayım yapmayıp, sadece mevcut fizik yasalarını yorumlamıştır.