bizim okumayan, daha dogrusu okumasini sevmeyen, arastirmayan mantik yoksunu sevgili halkimiza paradoks gibi kavramlar ancak anladiklari dilde izah edilebilir.
soyle dusunelim...biriniz sizin ananizi belliyorsa, sizde onun anasini belleyebilirsiniz. amma velakin sizin ananizi belleyen babaniz ise (ki umarim oyledir), sizin babanizin annesini bellemeniz , yani babaannenizi zikmeniz gerekecektir. yani olay kendi icinde celiski barindirmaktadir. insan olan babannesinin irzina gecmez dimi ?
Kral ülkenin yalancıları arasında bir yarışma açtı. "işte bu yalan!" diyebileceği bir yalan uydurana bir küp altın vadetti. Yalancılar akın akın saraya gelip yalanlarını söylediler, fakat yalanlar ne kadar akıl almaz olursa olsun kral hep "Olabilir, niye olmasın..." gibi cevaplar veriyordu. Böylece hem eğleniyor, hem de bir küp altından olmuyordu. Derken kahramanımız elinde boş bir küple huzura çıktı ve konuştu: - Rahmetli dedeniz bir savaşa çıkacaktı, ancak o günlerde hazinede yeterli para yoktu. Dedeniz dedemden bu küple bir küp altın borç aldı ve "Bu borcumu torunum torununa ödeyecek." diye söz verdi. Şimdi, dedenizin borcunu bana ödemeniz için buraya geldim. Kral, "işte bu kuyruklu bir yalan!" deyince adam, "O halde ödülümü alayım," dedi. Kral, "Imm şeyy doğru da olabilir" deyince adam, "O halde borcunuzu ödeyin" dedi.