Çelişkili veya saçma görünen ancak daha yakından incelendiğinde içerisinde bazı gerçekler ve derin anlamlar bulunduran ifade veya durumdur. (bkz: büyükbaba paradoksu)
Erdem erdoğan ve yıldızlardan düştük’ ün seslendirdiği farklı bir şarkı.*
Giriş kısmı değişik bir türde ve ortaya doğru duygusallaşıyor hissi veriyor, melodisi ise farklı bir tınıda. Seslerin farklı bir uyumu var ve güzel anlamlar içeren bir şarkı.*
“Bütün yaralarımdan, kötü anılarımdan
Sıyrılıyorum bu gece bütün acılarımdam.
içimdeki yaradan korur beni yaradan,
Sarılıyorum yine bu boka ayık olamam
Bütün yaralarımdan, kötü anılarımdan
Sıyrılıyorum bu gece bütün acılarımdam
içimdeki yaradan korur beni yaradan
Sarılıyorum yine bu boka ayık olamam.
Tüm bu olup bitenlerin hengamesinde
iki ara bir derede kaldım
Ona bakıp ah kendimi yaktım
Bu nasıl yangın Tanrım?
Nasıl olsa biter sandım
iki söze bir güzele kandım
Yola değil ah, yolcuya kandım
Bu nasıl gülmek Tanrım?
Sanırım bu sefer sınırı aştım.
Tüm bu olup bitenlerin hengamesinde
Gitme demiyor ama, gitte demiyor bana
Belki korkuyor o da beni istiyor, ama
Kalda demiyor bana öpte demiyor, ama
Belki saklıyor o da gurur yapıyor bana.
Cesaretsizliğimin paradoksunda
iki ara bir derede kaldım
Ona bakıp ah kendimi yaktım
Bu nasıl yangın Tanrım?
Nasıl olsa biter sandım
iki söze bir güzele kandım.
Yola değil ah, yolcuya kandım
Bu nasıl gülmek Tanrım?
Sanırım bu sefer sınırı aştım
Tüm bu olup bitenlerin hengamesinde
Gitme demiyor ama, gitte demiyor bana
Belki korkuyor o da beni istiyor, ama
Kalda demiyor bana öpte demiyor, ama
Belki saklıyor o da gurur yapıyor bana
Gitme demiyor ama, gitte demiyor bana
Belki korkuyor o da beni istiyor, ama
Kalda demiyor bana öpte demiyor, ama
Belki saklıyor o da gurur yapıyor bana;
Cesaretsizliğimin paradoksunda.“
Aslında tam bir paradoks sayılmaz ama benzer, yoruma açık.
Aynı ortamda bulunan iki insan sohbete girer.
X kişisi der ki; asla yalan söylemem diyen bir kişi kesinlikle yalancıdır.
Y kişisi der ki; ben asla yalan söylemem.
Y, X'e karşılık vermek için bu cümleyi kurar ve asla yalan söylemiyorum diyen bir insanın yalancı olduğunu bilir ve buna cevaben söylemiştir.
Dolayısıyla;
Asla yalan söylemem diyen Y kişisi, X kişisini hak vererek, doğruyu söylüyordur.
bugüne kadar okuduğum paradoks hikayelerinden en şaşırtıcı olanı şu hikayedir. anlatıyorum.
bir yetimhaneye küçük bir kız çocuğu bırakılır. bu çocuğa jane adı verirler ve büyütürler. jane bir gün okulda jim adında bir adamla tanışır. jim ve jane birbirine âşık olur ve evlenirler. evlilikten sonra aralarında kavgalar olmaya başlar, tartışırlar. ardından jim ve jane ayrılırlar fakat ortada bir sorun vardır. jane hamiledir.
jane aradan geçen birkaç aydan sonra çocuğunu doğurur ancak doğduğu gün birisi çocuğu alır ve kaçar. jane, çocuğunun kaybından dolayı çok hastalanır. bu sebeple bir doktora gider ve erkek olmak için operasyona girer. erkek olunca adını jim olarak değiştirir.
jane, jim olduktan sonra bir gece kulübüne gider ve oradaki kavgalara karışır. jane'i -yani jim'i- gören gece kulübünün barmeni, ona "benim zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?" der ve o da kabul eder.
geçmişe giden jim, geçmişte jane adlı bir kıza âşık olur ve evlenir. araları bozulur ve ayrılırlar. bir süre sonra jim, jane'nin hamile olduğunu öğrenir ve doğum yaptığı sıra çocuğu gizlice kaçırır. gizlice kaçırdığı çocuğu, makine yardımıyla daha da geçmişe giderek yetimhaneye bırakır.
jim, bebeği geçmişteki bir yetimhaneye bıraktıktan sonra bir gece kulübünde barmenlik yapmaya başlar. gece kulübünde çalıştığı gecelerden birinde, bir kavgaya bulaşmış adam görür ve ona der ki:
"benim zaman makinem var, geçmişe gitmek ister misin?"
hikâyeye baktığımızda, bebeği yetimhaneye bırakan kişinin de, bebeğin de, jim'in de, jane'nin de, barmenin de aynı kişi olduğunu fark ediyoruz. filmi de varmış sanırsam.
Einmal ist keinmal, diyor Tomas kendi kendine. Sadece bir kere olan şey, diyor Alman özdeyişi, hiç olmamış sayılır. Yaşanacak bir tek hayatımız varsa eğer, onu hiç yaşamamış da olabiliriz, çok fark etmez.”
yaşamak için nefes almaya ihtiyacımız var ama her nefes alışımızda aslında ölüme giden yolda, ölmek için nefes alıyoruz. nefes tüketiyoruz. ben buldum. çok düşünmeden çaktım. telifi bende görmeyeyim sağda solda kullandığınızı, nefesinizi keserim.