nuh paradoksu
nuhun gemisinin hergün yeni bir yeri tamir edilip değiştiriliyormuş gün gelmiş her yer ilk günkünden farklılaşmış. peki bu hala nuhun gemisimidir?
yol paradoksu
a ile b arasındaki yolu tamamlamak için ilk önce yolun yarısını gitmek gerekir sonra diğer yarısını ve bu yol böyle bitmez.
aslında ne çelişki ne de ikilemdir. matematikteki tanımı şöyledir: sonucunu doğru kabul edilince yanlış, yanlış kabul edilince doğru çıkan önermelerdir.
örnek olarak da russel paradoksu'nun konuşma diline çevrilmişi de şu şekildedir:
sevilla'da bir berber yaşar ve bu berber sadece sevilla'da yaşayan ve kendini tıraş etmeyenleri tıraş eder. bu berber kendini tıraş eder mi?**
bir başka tanınan paradoks da şöyledir:
bir gün bir timsah bir çocuğu yakalar tabi normal olarak annesi de çocuğunu geri ister timsahtan. timsah da bunun üzerine annesine der ki: "eğer çocuğuna ne yapacağımı bilirsen onu sana geri vereceğim".
annesi de timsaha " çocuğumu yiyeceksin" der.
peki şimdi timsah ne yapmalı? çocuğu vermeli mi yoksa yemeli mi?
peşinen edit: başka ihtimaller de sunulabilir ancak şöyle bir de durum var. paradoksların büyük bir kısmı matematiksel çıkmazları normal dile çevrilerek bu hallerini almışlardır. onu da düşünerekten paradoksa yoğunlaşabilirsiniz.
sağcı medyanın
ap kendi icraatlarını överse "ap den destek, bakın biz haklıyız" nidaları atması
ap eleştirirse "ap yine oyunlar oynuyor, işimize karışmayın" demesi
paradoksa örnektir.
tanrının varlığına, onun istediği herşeyi yapabilme ve yaratabilme kudreti olduguna inanıyorsak, tanrı kendısının kaldıramıcagı bir taş yaratabilir mi?
editoryum: birileri durumu anlamamış galiba. ya da paradoks kelımesının anlamını bılmıyorlar.
iki ucu boklu çubuk hocalar hep böyle ucu acık sözlerle hep öğrenci milletini kandırır sonra sende çocuklarına söylersin , dünya böyle bir yer olur işte . hayallerin suya düşer buna da paradoks derler yanlış biliyorsunuz böyle olmadığını iddaa edenler.